1- ‘Ramazan’ denilince ne hissediyorsunuz?
Rahmet, mağfiret ve kurtuluş. Adeta bir kontrol noktası gibi bu mübarek ayda bakıma girer, yaptıklarımızın muhasebesini yapar, ibadetlerlerimiz yerine getirip mağfiret dileriz.
2- Çocukluğunuzun Ramazanları nasıldı?
Büyükler ligine katılabilmek isteğiyle Ramazan ayında “vazife” almaya çalışırdım. Küçük yaşlarımda bunu bir sınama olarak algılıyor ve ruhu olan bir telaşeye müdahil olmak istenciyle yapıyordum. Şimdi kardeşlerimde de gözlemliyorum, oruç tutmanın getireceği zorluğun farkında olarak ,“Ben de oruç tutabilir miyim?” demeyi göze alıyor ve Ramazan’ı bizimle paylaşmak istiyorlar.
3- Hatırladığınız bir Ramazan anısını paylaşır mısınız?
Ramazan bayramlarında yaptığımız sıla-i rahim vesilesiyle büyüklerimizle, ailelerimizle bir araya gelişimiz, sıkı tutmamız gereken bağları hatırlatıyor. Ramazan’ın vesile olduğu bir başka güzelliğin bu olduğunu düşünüyorum ve aile büyüklerine hürmetin ve küçükleri el üstünde tutmanın yarattığı atmosferi başka yerde bulmak çok zor.
4- İlk orucunuzu anlatır mısınız?
Annem ve babam oruç tutma noktasında çok teşvikte bulunurlardı. Aşamalı bir şekilde ilkokuldan itibaren ilk önce tekne orucu, “başında, ortasında, sonunda” derken beni oruca alıştırdılar. Tabi şimdi kardeşlerimin de oruca alışmaya çalıştığını ancak teşviklerin arttığını görüyorum.
5- Sahur ve iftar bize ne tür mesajlar verir?
Sahur, tedbir almak, bir nevi kuşanmak; iftar ise mükafat ve kurtuluşu çağrıştıyor.
6- Ramazan ve Kur’an nasıl bir ikilidir?
Mübarek Şehr-i Ramazan’da Kuran-ı Kerim nazil olmuş, oruç farz kılınmıştır. Ramazan aylarında yapılan mukabeleler, hatimli teravih namazları, her fırsatta Ramazan ve Kuran-ı Kerim’in önemini idrak etmemiz, Ramazan ayına ve Kuran-ı Kerim’e yüklediğimiz anlamı gösteriyor.
7- Hamd, tefekkür ve teşekkür bağlamında Ramazan için neler demek istersiniz?
Oruç tutmanın bizi tefekküre sevkettiğini düşünüyorum. Bu tefekkürün neticesinde Allah’ın bize sunduğu nimetlerin bilincinde olmak ve bu nimetleri nasıl değerlendirdiğimizle ilgili bir muhasebe yapmak elzemdir. Kur’an-ı Kerimde bize sık sık yöneltilen sorular ışığında yaşadıklarımızı değerlendirebilmeli ve ibret almalıyız. Ne olursa olsun içinden geçtiğimiz süreçler için Allah’a devamlı hamdetmeli ve sahip olduğumuz nimetler için şükretmeliyiz.