1. Anasayfa
  2. Ramazan

7 Soruda Ramazan – Prof. Dr. Ali Kuzudişli – Akademisyen

7 Soruda Ramazan – Prof. Dr. Ali Kuzudişli – Akademisyen
0

1- ‘Ramazan’ denilince ne hissediyorsunuz?

İnsan olma idealinin heyecanını hissediyorum. Yalnızca Allah’a kulluk etmek, O’na teslim olmak, O’nda sükûnet bulmak, maddeye ve sayılara tapınmamak, tüm istismarlara rağmen yine de iyiliğin tarafında yer almak, merhamet etmek, bölüşmek, yardımlaşmak, geleceği ölümden sonrasıyla birlikte düşünmek gibi kavramların bende oluşturduğu sıcaklığı bir cümleyle böyle tanımlayabilirim.

2- Çocukluğunuzun Ramazanları nasıldı?

Çocukluğum Gaziantep’in Nizip ilçesinde geçti. O zamanlar yaşadığım yerde Ramazan’a özel, kitlelere açık büyük etkinlikler yapıldığını hatırlamıyorum. Ramazan’ın başında, ortasında ve arife günlerinde oruç tuttuğum uzun ve sıcak yaz günlerinden aklımda ve dimağımda kalan, buz gibi meyan kökü şerbeti… Akşam ezanının ilk kelimesini duyar duymaz besmeleyle peş peşe içtiğim birkaç tas şerbetin serinliğini ciğerlerimde hissederdim. Ramazan klasiği olan iftarlar, sahurlar, teravihler o zamanlar da yaşanır ve çocuk yüreğimi pır pır uçururdu.

3- Hatırladığınız bir Ramazan anısını paylaşır mısınız?

Beş-altı yaşlarımdaydım. İlk orucumu tutuyorum ve iftara daha bir saatten fazla var… Açlık ve susuzluk zayıf bedenimi yormuş yerdeki mindere yapışmış kalmışım. Hiç beklemediğim bir anda annem bana: “Seni sırtıma alıp odanın içinde üç tur dolaştırsam orucunun sevabını benimle paylaşır mısın?” dedi. Bu teklif bana oldukça eğlenceli geldi; “Olur” dedim. Cömertlik edip bol bol dolaştırdı. Şakalaşmalar eşliğinde anne sırtında yaptığım bu yolculuk, geçmek bilmeyen zamanı su gibi akıttı.

4- İlk orucunuzu anlatır mısınız?

İlk orucum “Sen küçüksün, hırasın (zayıfsın); tutamazsın.” diyenlere karşı bir meydan okumaydı. Azmettim sahura kendim kalktım, gündüz öğle vakti orucumu bozmaya yönelik tüm ikna çabalarını ve ağabeylerimin fiili taarruzlarını atlattım :). Uzun ve sıcak bir Ağustos gününün sonunda akşam ezanı okunduğunda şanlı bir zafer kazanmış büyük bir komutandım.

5- Sahur ve iftar bize ne tür mesajlar verir?

Yemek yemek, canlılar için hayati bir ihtiyacın zevkli bir biçimde karşılanması… Fakat sahur ve iftar bunu yalnızca bedensel bir ihtiyacı karşılamaktan çok daha ileri boyutlara taşıyor. Birincisi bir muharibin nefsiyle mücadelesine hazırlanması, mühimmat tedarik etmesi anlamına gelirken ikincisi mücadeleden yüz akıyla çıkmasının ödülü anlamına geliyor. Sahurlardan ve iftarlardan elde edilmesi beklenen hasat; Yaratıcımıza yakınlık, davranış olgunluğu, arınmak… insan olmak.

6- Ramazan ve Kur’an nasıl bir ikilidir?

Hicri takvimdeki on iki aydan bir ay olan Ramazan, Ramazan olduysa Kur’an’ın teşrifiyle oldu. Cahiliye döneminin Ramazan’ı Kur’an’la hidayete erdi, İslam’ın Ramazan’ı oldu. Bu ayda, Allah’ın bin aydan daha hayırlı olarak tanımladığı Kadir Gecesi’nde nazil olan Kur’an’ın yüceliğiyle on bir aya sultan oldu.

7- Hamd, tefekkür ve teşekkür bağlamında Ramazan için neler demek istersiniz?

Bu kavramlar, gereğini huy ve tutumlarımıza yerleştirmek zorunda olduğumuz kavramlar. Bir taraftan biçerdöver makinesi gibi ne var ne yok her şeyi tüketme savaşı verip diğer taraftan aç kalacağız korkusuyla daha fazla üretme savaşına girerek kendimizi de çevremizi de bozduğumuz, bencillikte sınır tanımadığımız bu ‘Sorumsuzluk Çağı’nda Ramazan sanki bize: “Durun, ne yapıyorsunuz? İntihara doğru gittiğinizin farkında değil misiniz? Amacınız ne sizin? Bu güzel dünyayı imar etmek mi yoksa tarumar etmek mi? Yıkmaya çalıştığınız bu yapının bir parçası olduğunuzu neden görmüyorsunuz?

Derhal bir yol açıp bu karanlık tünelden çıkın. Yaratıcınızı, sorumluluğunuzu, ahireti hatırlayın; size ve çevrenize yarar sağlayacak salih amellere yönelin…” diyor.

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir