1. Anasayfa
  2. Edebiyat

Ahi Çelebi‘nin Manzūme-i Ṭıbb Şiiri

Ahi Çelebi‘nin Manzūme-i Ṭıbb Şiiri
0

Manẓūme-i Ṭıbb (1-25. Beyitler)

Tebrizli Kemaleddin’in oğlu Ahi Çelebi

(?, ? / Kahire, 1524)

001 eṭibbānuŋ budur pend ü kelāmı
ṣaḳın ifrāṭıla yėme ṭaʿāmı

Hekimlerin nasihati ve sözü şudur: Yemeği sakın fazlaca yeme.

002 ki her marāżnuŋ aṣlı çoḳ yėmekdür
gėce bīdār u gündüz uyumaḳdur

Her hastalık, çok yemekten ve gece uyanık kalıp gündüz uyumaktan kaynaklanır.

003 ṣaḳınġıl çoḳ yėmekden her yėmişi
ṣarardur çoḳ yėmek beŋzi vü dişi

Her meyveyi çok yemekten sakın çünkü o, benzi ve dişi sarartır.

004 yėriseŋ n’ola işte ġālib iken
elüŋ çekgil maʿīdüŋ ṭālib iken

Yersen böyle olur. Galipken elini istediğin içeceklerden uzak tut.

005 oyanup dünle ṣu içmek ḫaṭardur
tenüŋe ḥabs-i bevl ėtmek żarardur

Gece uyanıp su içmek tehlikelidir. Tenine küçük abdesti sıçratmak zararlıdır.

006 aḳarṣu şarḳī olsa yā şimālī
o ṣudan içenüŋ ḫoş ola ḫāli

Akarsu doğudan ya da kuzeyden gelse o sudan içenin hâli hoş olur.

007 ḳuyu ṣuyı ki rākid āb-ı derddür
hemīşe içene ol renc ü derddür

Kuyu suyu durgun olduğu için dert suyudur. Sürekli içene, o su, dert ve eziyettir.

008 sevāḥilde ṭutarsa kim ki mesken
olur ol kendü öz cānına düşmen

Kim ki sahilde ev yaparsa veya kiralarsa o, kendi öz canına düşman olur.

009 velī meslūle sāḥil yėg(i)rekdür
nėce maḥmūma yayla yėr gerekdür

Verem hastasına sahilde yaşamak iyidir. Nice ateşli hastalara yayla yerinde yaşamak gerekir.

010 cihānuŋ varlıġı āb u hevādur
hevā vü ābı bed yėr bir ḫaṭādur

Dünyanın varlığı temiz su ve havadır. Havası ve suyu temiz olmayan yere yerleşmek büyük bir yanlıştır.

011 kimüŋ yüksek yėr olursa maḳāmı
hevāsından cihānuŋ bula kāmı

Kim yüksek yere yerleşirse dünyanın havasından dolayı neşeyi elde eder.

012 kimüŋ yüksek yėr olmazsa hevāsı
her ayı ġarbdan olmaz hem ḳażāsı

Kim yüksek yerlerde yaşamayı istemezse her ayı batıdan gelen gibi olmaz.

013 evüŋ ger şarḳī olursa bināsı
hevā-yı ġarbdan olmıya feżāsı

Evin binası doğuya doğru olursa üstü, batıdan gelen havadan etkilenmesin.

014 olur ol ʿavratuŋ nūşı saŋa nīş
ki senden sāl u māhıla ola bīş

Senden yıl ve ay bakımından büyük olan şu kadının tatlı sözü sana zehir olur.

015 ḥaẕer pīre zenāndan eyle zinhār
ki bunlardur āsāyiş ömre ġaddār

Yaşlı kadından kork, kesinlikle bunlar ömrün güvenliği için gaddardır.

016 münāsib ṭoġrı genç ola saʿādet
Eyegü gibi egrisine laʿnet

Münasip olanı, dik ve genç olmasıdır, insan onunla saadet bulur. Eğri kaburgalı kadına lanet olsun.

017 anuŋ egrisine tīz vėr ṭalāḳı
bir eyüsine cehd ėt ol mülāḳi

Kambur kadından hemen boşan. Daha iyisine kavuşmak için çaba göster.

018 ʿömr ḫarç ėtmegil inṣāfa gelmez
ki egri eyegü hīç ṭoġrı olmaz

Onun için ömrü harcamak uygun değildir. Çünkü eğri kaburgalı, asla doğrulmaz.

019 ṣaḳın isrāf-ı şehvetden bulup dād
bu ömr-i nāzenīni etme berbād

Şehvet israfından tat bulma, ondan korun. Yoksa bu nazlı ömrü berbat edersin.

020 ḳuvā-yı şehvet olmasa bedende
ki hergün saġlıḳ olmaz cān u tende

Bedende şehvet gücü olmazsa can ve tende her gün sağlık bulunmaz.

021 ʿabes̱ yėre ḥayf u ḫarc ola şehvet
ėder idrāki olan ana rağbet

Boş yere şehveti harcama. Azcık anlayışı olan, ona rağbet eder, onu korur.

022 bahār eyyāmı maḥbūba ola hem
Ele girerse zevḳe çekmegil ġam

Bahar günleri sevgiliye ait olsun. Hem ele geçirirsen zevk yerine keder çekme.

023 ḳatı issiler olıcaḳ cimāʿı
kim ėderse bula renc ü ṣudāʿı

Kim çok kişi ile cima ederse (birlikte olursa) ağrı ve eziyet bulur.

024 ḳatı mest ü ṣusuz hem aç olanı
helāk eyler cimāʿuŋ çoḳ ziyanı

Çokça sarhoş, susuz ve aç olanı helak eyler. Cima yapmanın (eşiyle fazlaca birlikte olmanın) çok zararı olur.

025 eder raʿşe vü fālic hem teni süst
yüzüŋ rengin gözüŋ nūrın alur cest

(Çokça cima yapmak) hem tene ağrı verir hem de yüzün rengi ile gözün nurunu yavaş yavaş alır.

 

Bu şiir şu makaleden alınmıştır: Eski Anadolu Türkçesiyle Yazılmış Bir Tıp Metni: Manẓūme-i Ṭıbb,

Betül Özcan, Erzurum Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü,

Belleten Türk Dili Araştırmaları Yıllığı, Sayı: 2023, Sayı 75, Sayfalar: 151-180.

 

 

 

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir