1. Anasayfa
  2. Edebiyat

Armusunlu Mustafa Bildirici Hoca

Armusunlu Mustafa Bildirici Hoca
0

Armusunlu[1] Mustafa Hoca, Çimenlik Mahallesinin çocuklarına yaz tatillerinde temel ilmihâl bilgilerini, namaz dua ve sureleriyle Kur’an-ı Kerim okumayı öğretirdi. Çimenlik Camiinin girişindeki küçük bölmede mahallenin kız ve oğlan çocukları onun karşısında diz çöküp Sübhaneke’den Elemtere’ye kadar dua ve sureleri ezberlerler, Elifbe’den Fergab’a Kur’an okumayı öğrenirlerdi.

1960’lı yılların ilk yarısında ilkokulun birinci sınıfından başlayarak bütün yaz tatillerinde mi yoksa dördüncü ve beşinci sınıfa geçtiğim iki yaz tatilinde mi hocaya devam ettim, bilemiyorum ama toplam öğrenci sayısının yirmi, yirmi beş kişiyi geçmediğini söyleyebilirim.

Yaşlı hocamızın uzunca sakalları seyrekçeydi ve hayli kırarmıştı. Sesini hatırlamıyorum ama alçak, sâkin, usul ve uysal olduğunu sanıyorum. Camiin ahşap minaresine çıkan yine ahşap merdivenlerin altında uzunca kamışlar vardı. Bu kamışlardan biri de hocamızın ardında mı dururdu? ‘O kamışı hocamız arkalarda gevezelik veya yaramazlık eden birilerine doğru uzatıp korkutur muydu?’, yoksa ‘Bunu şimdi ben mi kuruyorum?’ bilmem. Fakat o yazlık dershaneden hafızamda kalmış herhangi bir şiddet görüntüsü yok.

Oradan hatırladığım ve hiç unutmadığım bir şey var: Derslere pek de düzenli devam etmeyen, az çok haylaz ve benden kim bilir kaç yaş büyük bir öğrenci, hocamıza bir gün şöyle bir soru sordu: “Hocam, namaz kılarken rukûda üç defa ‘Sübhane rabbiye’l-azîm’, secdede üç defa ‘Sübhane rabbiye’l-a’lâ’ diyoruz ya… Bunları beş veya yedi defa söylemek daha sevap diyorlar. Doğru mu bu?” Hoca, bu soru karşısında gülümsemiş ve demişti ki: “Sen, üç defa güzelce söyle, yeter. Yeter ki ‘süb süb süb’ diye yuvarlayıp geçme!”

Yazlık dershanemizde öğretim, öğle namazı vaktinde bitmiş olurdu. Mustafa Hoca’nın oğlu Ramazan Hoca da Çimenlik Camiinin imamlığını yürütüyordu. Aynı zamanda Topraklık Kur’an Kursunda da hocalık ediyordu. İlkokulu bitirdiğim yaz mevsiminde ondan tecvid öğrendim.

Mustafa hocamız da, Ramazan hocamız da artık dünyayı çoktan terk edip ukbaya göçtüler, Allah ikisine de rahmet eylesin.

[1] Armusun: Konya ilinin, Güneysınır ilçesine bağlı bir mahalle. Mahallenin yeni adı Gürağaç’tır. Aktürbe Selçuklu zamanında inşa edilip günümüze kadar ayakta kalan mahalledeki önemli bir tarihî eserdir.

1956 Konya doğumlu. İlköğrenimini Konya’da, ortaöğrenimini Konya, İzmir ve Balıkesir’de gördü. Erzurum’da Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. Hatay-Kırıkhan, Konya-Ilgın, Amasya merkez, Konya Meram Fen Lisesi, Halep Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ve Artvin Çoruh Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinde hoca, MEB Talim ve Terbiye Kurulu’nda üye olarak çalıştı. Artık emekli, 2012’den beri Ankara’da yaşıyor. Evli, dört çocuk babası. Edebiyat dergisinde şiirle başladığı yazı hayatını çeşitli dergi ve gazetelerde sürdürdü. Arapçadan çeviriler, Osmanlı Türkçesinden aktarmalar yaptı. Aylık edebiyat dergisi Hece’nin yazı kurulunda.

Yazarın Profili

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir