1. Anasayfa
  2. Eğitim

Bağımlılık ve İkinci Kişilik

Bağımlılık ve İkinci Kişilik
0

 

Bağımlılık, bebeklikten itibaren doğal olarak gelişen bir duygudur.

Bu duygu aile içinde başlayarak dalga dalga yayılırken çocukluk ve gençlik dönemlerinde bir sendroma dönüşebilir.

Çocuğun kendi yapabileceği şeylere izin vermek yerine onun yerine düşünüp yapmayı beraberinde getirir. Bu da çocuktaki sorumluluk bilincini zayıflatır.

Bağımlılık duygusunun kontrolü hususunda anne, baba ve sınıf öğretmenlerine büyük görev düşer.

En iyi ebeveyn ve öğretmen kendisini en hızlı “geçersiz” hale getirebilendir.

Çünkü her çocuk özgün ve özeldir. Kendine ait hususiyetleriyle birlikte dünyaya gelir.

Çocukları iyi gözlemlemeli, kişiliğinin gelişimine katkı sunmalı, bu hususta onu desteklerken gölge olmamalı, asla dikte etmemelidir.

Dolayısıyla eğitim, çocuğun yaratılışına ait kodlar üzerinden verilen katkı olmalıdır.

İkinci Kişilik

Yaratılışından gelen özgün kişiliğine aykırı taleplerin ısrarla dikte edilmesi, çocuğu ikinci bir kişilik geliştirmeye zorlar.

Anne-babanın bu baskısı uzun süre devam ederse özgün kişiliği ihmale uğrayan çocuk mecburen doğal olmayan ikinci kişilikle yoluna devam eder.

Zamanla özgürlüğü hissettiğinde özgün kişiliğine dönmeye çalışsa da geldiği mesafenin çok gerisinde kalmış olduğu için tam anlamıyla kendisiyle bütünleşemez.

Artık çift kişilikle hayatına devam etmek zorunda kalır.

Bu da sürpriz bir şahsiyet demektir; Kendinin dahi nerede, ne zaman, nasıl davranacağını ön göremediği garip bir kişilik yapısıdır.

Sürekli iniş-çıkışların olduğu, zaman zaman patlamaların yaşandığı bu zorlu süreç hayatı boyunca ona eşlik edecektir.

Bu da evlatlarımız için bir tür zulümdür.

Ebeveyn ve Öğretmene Düşen Sorumluluk

Bizlere düşen çocuğa gölge etmeden özgün kişiliğini geliştirme hususunda ona süreli ve sınırlı destek olmaktır.

Doğumda anneye bağlı olan bebeğin ilk bağımlılığına son vermek için göbek kordonu kesilir.

Ebeveyn ve öğretmenler de çeşitli bağlarla çocuğun gelişimine destek olmalı ama vakti gelince kendi özgün ve özel yolculuğu için o kordonları kesmeyi de bilmelidirler.

 

1969’da Tokat’ta doğdu. İlkokulu Çeltek Köyü İlkokulu'nda, Ortaokulu Zile'de tamamladı. Sağlık Meslek Lisesi'nin iki yılını Kırklareli, son iki yılını da Konya'da okuyarak 1987 yılında mezun oldu. 1993’de S.Ü. İlahiyat Fakültesi’ni, 1996’da Konya Sağlık Eğitim Enstitüsü’nü bitirdi. 1997-2000 yıllarında Yüksek Lisansını İslam Mezhepleri Tarihi alanında “İslam Düşünce Tarihinde İlk Akılcılar: Mutezile” teziyle tamamladı. 2017’de başladığı Kelam Anabilim dalındaki “Kelam İlminde Yenilik Arayışları ve M. Şerefeddin Yaltkaya’nın İctimai Kelam Projesi” başlıklı doktora çalışmasını 2023'de tamamladı ve Kelam alanında doktor oldu. 1987-1996 yıllarında Sağlık Bakanlığı, 1996-2015 yıllarında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda çalıştı. 2015-2019 yıllarında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Konya ve Afyonkarahisar İl Müdürlüğü görevlerini ifa etti. 2019’dan beri Selçuk Üniversitesi’nde çalışıyor. 2019-2021 Yılları arasında Engelli Öğrenci Birimi koordinatörlüğü yaptı. Haziran 2023 tarihinden itibaren ise S.Ü. Sağlık Bilimleri Fakültesi Nasreddin Hoca Uygulamalı Ana Okulu Müdürlüğü görevini yürütüyor. Yazarımızın birçok eseri bulunmaktadır. Türk Aleviliği” (2006), “Aile Huzur ve Mutluluğu için 9 S” (2013’), “Anadolu Aleviliği” (2013), “Akıl” (2016), “Bilge Kral Aliya’nın Camisi” (2018) adlı kitapları bunlar arasındadır. İngilizce ve Arapça bilen yazar evli ve 3 çocuk babasıdır.

Yazarın Profili

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir