1. Anasayfa
  2. Edebiyatımızda Bayram

Bayramda Kan Denizine Dönüşen İslam Dünyası

Bayramda Kan Denizine Dönüşen İslam Dünyası

İslam dünyasında ortasından kan akan şehirlerin arasına Bağdat, Şam, İstanbul’dan sonra Dakka da katıldı. Emevilerin başkenti Şam’da, Abbasilerin başkenti Bağdat’ta, Osmanlıların başkenti İstanbul’da, her gün bütün insanlık onlarca defa öldürülüyorsa, yalnızca İslam dünyasında değil, dünyanın hiçbir ülkesinde insanlık ayakta kalamaz. Bunun için İngilizlerin başkenti Londra’nın da, Fransızların başkenti Paris’in de ortasından kan akıyor. Dünyadaki bütün ülkelerden, batmakta olan gemiler gibi, çığlık çığlığa S.O.S. sinyalleri yükseliyor. Dünya gemisi batıyor.

Kutsal kültürün anavatanı, Peygamberler ülkesi Ortadoğu’dan bütün dünyaya armağan edilen, sonu bayram olan Oruç ayında, bütün dünya Allah’ın verdiği canı, Allah’tan başka kimse alamaz diyerek, savaşa savaş açmasını, savaşsız dünya için, barışla silahlanmasını öğrenmelidir. Dünyada barışla silahlanmasını bilmeyen ülkeler, savaşla silahlanan ülkelerin, savaş alanı olmaktan kurtulamazlar. Ülkeler savaşlarla değil, barışlarla geleceğe taşınırlar. Tarihin ana dinamiği, savaştan önce barıştır. Artık Batı tarihi, Doğu tarihi yok, dünya tarihi vardır.

Dünyada Müslümanlar için her yılın bir ayı oruç ayıdır. Yılın on bir ayında ekilenler, oruç ayında biçilirler. Oruç ayı sonu bayram olan aydır. Yeni bir bayram gününde, başta Müslüman ülkeler olmak üzere, dünyadaki bütün ülkeler, dünya barışı için yardımlaşmak zorundadır. Bunun için de, bütün ülkelerin, savaşı doğru yapan, savaşı iyi yapan liderlere değil, doğru savaşı yapan, iyi savaşı yapan liderlere ihtiyacı vardır. Dünya barışının en büyük, en önemli, en güçlü, en etkili güvencesi, lider konumundaki bilgeler, bilge konumundaki liderler olacaktır.

Yirmi birinci yüzyıl İslam dünyasının savaşlarla yerle bir edildiği, ekonomik, siyasal ve kültürel dengelerinin altüst olduğu, dökülen kan ve gözyaşlarının göllere dönüştüğü yüzyıl oldu. Ortadoğu’nun çivisini çıkaran Amerika ve Rusya ile terör bir salgın hastalık gibi, bütün dünyaya yayıldı. Savaşlar teröre, terör savaşlara yeni teknikler, yeni yöntemler kazandırdı. Dünyanın her yanında, her gün intihar saldırılarıyla yüzlerce insan öldürülerek, cephelerdeki savaşlar şehirlere taşındı.

Bilge şair Sezai Karakoç’a göre, hayatı şiire şiiri hayata taşımanın en büyük ustası olan, hayata ve İslam dünyasına kendi iç dünyasından bakmasını bilen, dürüstlük ve ahlak abidesi, Mehmet Akif’in, “Şark” şiirinde anlattığı dünya, Doğusu ve Batısıyla bugünün dünyasıdır. Dünyanın her yanında “Düşünmeyen Başlar” lider, “Paslı Vicdanlar” toplum önderi, “Aldırmaz Yürekler” akademisyendir. Hepsi el ele vererek, dünya barışını dinamitlemek için, ellerinden ne geliyorsa fazlasıyla yapıyorlar. Dünyayı kan denizine dönüştürmede en büyük sorumluluk onların taşıdığı sorumluluktur.

Dünyada savaşın içinde yer alan, savaşın tarafı olmuş, bir yanından savaşa bulaşmış, düşünen, vicdan sahibi, yüzü temiz, alnı ak, o kadar çok az insan var ki, dünyadaki savaşların sonu gelmiyor. Irak’taki savaşı, Suriye’deki savaş izliyor, İstanbul’daki intihar saldırısının ardından Washington’daki intihar saldırısı geliyor.

Savaşın yol açtığı zorunlu göçlerle gelen, toplumsal ve siyasal sorunlar, bütün ülkelerin kültürel dokularını ve ekonomik yapılarını dinamitledi. Dünyada savaşa taraf olmuş olmamış, savaştan etkilenmeyen hiçbir ülke kalmadı.

Dünyanın hiçbir yerinde savaşa bulaşıp da eli temiz kalmış hiçbir insan yoktur.

Savaşlar ülkelerden önce medeniyetlerin sonunu getirecektir.

Bayram savaşla değil barışla bayram olur.

5 Temmuz 2016

Ersin Nazif Gürdoğan (Eskişehir 1945-)

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.