Bizimle İletişime Geçin

Edebiyat

Darbe

Siz ‘ihtilâl’ deyiniz

Çıkıp büyük dedemiz 

Diyor; Hükümete mi                

Bu darbe, millete mi?

Arif Nihat Asya

EKLENDİ

:

Darbe Kubbealtı Lügatinde şöyle tanımlanmakta: Bir ülkede iktidarı ele geçirmek için yapılan yasa dışı hareket, darbe-i hükûmet. Dil Derneğinin Türkçe Sözlük’ünde darbeye, bir ülkede zor kullanarak yönetimi devirme eylemi anlamı verilmiştir.  TDK Türkçe Sözlük, darbeyi bir ülkede baskı kurarak, zor kullanarak veya demokratik yollardan yararlanarak hükûmeti istifa ettirme veya rejimi değiştirecek biçimde yönetimi devirme işi olarak tanımlamakta. Mehmet Doğan Büyük Türkçe Sözlük’te darbeyi şöyle tanımlar: Kuvvet kullanmak suretiyle yapılan iktidar değişikliği. Kemal Demiray ise darbeyi şöyle ifade eder Büyük Türkçe Sözlük’ünde: Hükümeti yasa dışı yollardan devirmek için yapılan girişim. MEB yayını Örnekleriyle Türkçe Sözlük’te darbe şöyle tanımlanmakta: Bir ülkede idareyi zor kullanarak devirme.

Darbe insanlığa vurulan tokattır bir anlamda. Darbeyle İNSANı susturan, kenara sıkıştıran, ezen, yok eden ve etkisiz hâle getiren kıyıcı zalimler hiç kuşkusuz aynı zamanda İNSANLIKı da hedef almış, insanlık tarihinde insanî olmayan iğrenç bir çirkinliğe de imza atmışlardır. Tarih geçmişten bugüne hiçbir darbeciyi hayırla yâd etmemiş, bundan sonra da yâd etmeyecektir. Çünkü darbe İNSAN ONURUNA yapılan bir saldırıdır. İnsanın tercihi, milletin tercihini yansıtır. Milletin tercihi üç beş kişinin veya bazı oligarkların (kendini herkesten üstün sayan yapıların) yapıp etmelerinin çok çok üzerinde bir anlam ve değer taşımaktadır. Bu tercih bazen bize yanlış gibi gelse de belli bir süre sonra bunun ne denli anlamlı olduğu ortaya çıkmaktadır.

Darbe DALALETtir, sapıklıktır. Hakk’ın yolunu terk edip kendi hevasını tanrılaştırmaktır. Hevasını tanrılaştırıp kendinde güç vehmedenler insanlık üzerinde baskı oluşturarak hayatı çekilmez hâle getirirler. Darbe sapkınlık sonucu ortaya çıkar. Geçmişten bugüne ülkemizde ve dünyada darbe yapanlar işte bu dalalet sonucu milletin ensesinde boza pişirme cesaretini kendilerinde bulmuşlardır. Bunun sonucu darbeciler hayatı hem kendilerine hem de millete zehir etmişlerdir.

Darbe ADAVETtir, düşmanlıktır. İnsanlığa ve tabiata düşmanlıktır. İnsanlık, duyarlılığını yani merhameti, acımayı, yardımlaşmayı, darda olana koşmayı, zulme karşı durmayı, Allah için öfkelenmeyi ve sevmeyi asla ihmal etmez. Çünkü darbeciler sapkınlık içinde bulunduğundan insanî duyarlılığa da sonuna dek düşmandırlar. Darbeciler tabiata ve tabiatta bulunan bütün canlılara düşmandırlar. Çünkü hain emellerine ulaşmak için tabiatı fütursuzca bombalamayı ve sayısız canlının hayatına kıymayı güç gösterisi sanırlar. Zaten onların hayatı bir ZAN üzerine kurulu değil midir?

Darbe REZALETtir, kepazeliktir, maskaralıktır, rezilliktir. Darbeciler rezalet çukurunda debelenen vahşilerdir. Çünkü onların yapıp etmeleri millete yönelik her türlü rezilliği içinde barındırır. Yaptıkları her rezillik fütursuzca insanlara ve doğaya saldırmaları sonucunu ortaya çıkarmıştır. Yapıp etmelerinin yerinde olduğunu kanıtlamak için her türlü maskaralığı sergilemekten kaçınmazlar. Konuyla ilgili örneklere gerek yok. Herhangi birine akl-ı selimle bakmak nasıl bir maskaralığın sergilendiğini görmemize yeter.

Darbe BEL’AM işidir; terbiyesiz, aç gözlü, pisboğaz ve oburların; Allah’ın kitabına ait bilgilerini doymak bilmeyen iştihalarına alet etmelerinin sonucudur. Bütün dünya darbelerine bakınız: Darbeciler kayıtsız şartsız hemen hepsinde dinin temel hükümlerini kendi emelleri için kullanmaktan kaçınmamış, darbe sonrası ülkenin yer altı ve yer üstü zenginliklerini uluslararası sömürgecilerle iş tutarak talan etmişlerdir. İşte bunun sonucu önlerine bütün dünyayı koysan da onların gözlerinin doyduğunu asla göremezsiniz. Talan, ardında sayısızca maddî ve manevî sorunlar bıraktığı için gün gelir bu bel’amlar mazlumların ahı altında ezilip kalırlar.

Darbe ESARET doğurur. Darbe sonucu hem o ülke halkı esaret hayatı yaşar hem o ülke toprağı esaretten inim inim inler hem o ülkedeki bütün canlılar doğal hayatlarını yitirir hem de darbeciler nefislerinin esiri oldukları için kendileri inim inim inlerler de bunun farkında olmazlar. Darbe o ülkenin ekonomisini de dış güçlere esir eder. Kendi olamayan ülke, bütünüyle egemen emperyalist güçlerin tahakkümü altında inim inim inler. Bu, aynı zamanda o ülkenin ve milletin yok edilmesi sonucunu doğurur.

DARBE insanın doğasına aykırıdır. Bütün darbeler insanın beşere kulluğunu peşi sıra getirdiği için aynı zamanda FITRATa da aykırıdır. Fıtrata aykırı olan her şey, İNSAN ve KÂİNAT için de tehlikeli sonuçlar doğurur.  Darbeyi etkisiz hâle getirmek için öncelikli olarak darbe öncesinde o ülke halkı hazırlanan senaryoları görüp kendilerini senaryonun bir parçası olmaktan kurtarması gerekir. O ülkede yaşayanlar darbe anında darbecilere canları pahasına karşı durmalı ve olup biten vahşete karşı onurlu bir duruş sergilemelidir. Darbenin üzerinden zaman geçtikten sonra o ülke insanı şöyle bir düşünüp “Biz ne yaptık da bu musibetlere duçar olduk?” diye düşünmeli ve hem bireysel hem de toplumsal olarak kendini sorgulamalıdır. Yanlışları varsa onları düzeltmek için gereken adımları atmalı, eksiği varsa onları tamamlamak için çaba göstermelidir.

Ülkemizin yaşadığı travmatik 15 Temmuz 2016 Fetö Darbesi Girişimi, bu ülke topraklarının bugüne dek gördüğü en acı uluslararası operasyondur. Rabbim insanlığa, İslam ümmetine ve milletimize bir daha böyle acı günler göstermesin. Allah’tan şehitlerimize rahmet,  gazilerimize metanet ihsan eylemesini diliyorum.

 

Çok Okunanlar