Dünden Bugüne
Dünden Bugüne – 9
EKLENDİ
-:
Yazar:
Erdoğan Muratoğlu
Ağustos kızgın sıcakların insanoğlunun iliklerine işlediği bir ay… Mahsullerin bir kısmının toplandığı bir ay… Tatil kültürünün zirveye ulaştığı bir ay… Ağustosböceklerinin vızıldaştığı bir ay… Her canlının kana kana su içtiği bir ay… Hayat yorgunluğunun zirveye çıktığı bir ay… Bize yakışan, bu fizikî sıcaklığı insandan insana, insandan diğer canlılara ve insandan evrene merhamet ve sevgi sıcaklığına dönüştürmek. Belki de bu çağ insanının en muhtaç olduğu şey, insanî sıcaklık olsa gerek.
Dünden Bugüne-9’da bu ay edebiyatımızın usta şair-yazar ve çevirmenlerinden İlhan Berk’i konuk edeceğiz inşallah. İlhan Berk 1918 yılında Manisa’da dünyaya gelmiş, 28 Ağustos 2008’de de aramızdan ayrılmış. Emrullah İlhan Birsen gerçek adıdır. İlkokul, ortaokul ve liseyi Manisa’da okuyan Berk, daha sonra Gazi Eğitim Enstitüsünün Fransızca bölümünü bitirir. İlkokuldayken şiir yazmaya başlayan İlhan Berk’in ruhuna şiir, böyle işler. Deneme, otobiyografi ve çeviri yazarın, şiir dışında ürün verdiği türlerdendir. Kabri Bodrum Türbe Mezarlığındadır. İlhan Berk’i vefatının 15. Yılında annesini anlattığı “Bir Dünya Güzeli” adlı yazısıyla analım.
Anneler, anneler, anneler… Hakları kolay ödenmez annelerin. Ne kadar baş tacı etsek az, onları. Bütün annelere kucak dolusu selamlar gönderiyorum. Annelerin kıymetini unutmadan iyi okumalar…
BİR DÜNYA GÜZELİ
İlhan Berk
Annem dünya güzeliydi. Uzun boylu, incecik yüzlü, kağıtlar gibi beyaz, duruydu. Nilüferler gibi de suskun, gizemli. Güzel yüzü Ortaçağ gravürlerinden düşmüştü sanki. Çekik gözleri küçük çenesi, ağzı, ancak resimlerde rastlanırdı. Ağaçlar, akarsular, güneşler gibi kokardı. Kimdi, nerden gelmişti? Benim çocuk dünyam için bunlar kapalıydı. Onu hâlâ da hiçbir yere, hiçbir şeye bağlayamam. Dünyamıza düşmüştü, öyle de kalmıştı. Annemin geçmişi üstüne hiçbir şey bilmeyişimden, onun hiçbir yakınını tanımayışımdan, o da bana bu konuda hiçbir şey anlatmamış olmasından, onu ben bu dünyadan biri diye düşünemem. O yine bu yüzden yerkürenin nesnel hiçbir şeyiyle anlatılamazmış gibi gelir bana. Onu, resimlere benzetişim de tanıma gelmeyişindendir. İncecik yini, elleri, ayakları sanki bir boşlukta gider gelirdi. Böyle birinin dünyaya çocuklar getirmesi, onları büyütmesi, sonra da bu yeryüzüne salıvermesi, usun alacağı şey değildir. Çocuk dünyamın annesi böyle bir şeydir: Varla yok arası. Annem benim gençliğimin annesidir, yani ihtiyarlığının. Ama ben onu çocuk olduğum dünyada düşündükçe var daha çok. Düşe benzer bir dünyada. Annelerini böyle anlatan çocuklar var mıdır? bilmiyorum. Daha da önemlisi, benim gibi annesi böylesine güzel çocuklar olmuş mudur? Sanmıyorum.
Benim çocuk dünyamdaki annem konuşmazdı. Göllere, kımıltısız duru göllere benzerdi. Sessiz bakardı ve gülerdi. Soran, sorular soran hep ben olurdum. Yanıtlarını o verirdi bütün sorularımın.
Ondan en çok duyduğum sözcükse «Allah»tı. Ben de ona en çok Allah’ı sorardım:
– Anne, Allah hiç bize gelmez mi?
– Gelir elbet!
– Ama ben onu hiç görmedim.
– Onun geldiği zamanlar sen hep uykudaydın.
– Bir daha geldiğinde beni uyandır, olur mu?
İncecik ellerini başıma kor «Olur» derdi. Onu işte böyle hep soru yağmuruna tutardım ve hiç kızmazdı.
Annemi süslenmiş, kaşlarına, gözlerine sürmeler, rastıklar çekmiş, dudaklarını boyamış, saçının bir telini akıtmış, yeni esvaplar giymiş hiç görmedim. Küçük evimizde işini büyük bir sessizlik içinde yapardı. Dünya dediği de evimizdi. Sokak onun için dünyanın öbür ucundaki bir yerdi, gereği de pek yoktu. Uzun, beli kuşaklı entarisiyle odanın içinde gider gelir, bu da ona yeterdi sanki.
Annem icin dünyada olmak demek böyle bir şeydi.
Annem böyleydi.
“Uzun Bir Adam, Anlatı, Kendim Üstüne Bir Deneme, İlhan Berk, Yazko Yayınları, İstanbul 1982, s. 20-21.”
Beğenebileceğiniz Gönderiler
Çok Okunanlar
- Dünyanın Renkleri-
Gül/lük ”Kırgızistan’da TDV ile Kurban Günleri (1)”
- Düşünce-
Haksızlık Karşısında Dilsiz Şeytan Ol(Ma)Mak
- Edebiyat-
Yaz Mevsimi
- Edebiyat-
Evlilikte Mutsuzluğun Nedenleri 2
- Edebiyat-
Gezen Güzel, Oturan Gazel Olurmuş
- Edebiyat-
Benzer İsimli Bilginler -Râzîler-
- Edebiyat-
Yüreği Olan Sözler ve Sözleri Olmayan Yürekler…
- Edebiyat-
Gazze’ye Mektup