Bizimle İletişime Geçin

Edebiyat

Feğfirli

Basit bir soruda tıkanıp kalmış, kan gitmemiş hayat damarlarına: Benim bu hayatta işim ne? Bile dememiş. İnsanı yıkamak lazım insanı. Bin pişman düşürerek, secdeye. İnsanı temizlemek, insanı yenilemektir. İnsanı yenilemek, imanı yenilemektir. Söz gümüş olur; sükût, altın o zaman. İnsanın kendisidir, başkalarına başka bakan ve kendine yabancı kalmaktan hoşlanan.

EKLENDİ

:

Suyun hükmü, susuzluğu giderene kadardır; ta ki, tekrar susayana dek.

Eşref-i mahlukat olduğumuz aldatmasın kimseyi, esfel-i safilin de çıkar bu fasıldan hem de kocaman, kocaman.

Çünkü insandır bu faslın konusu.

İnsan.

Fıkrada olduğu gibidir, acıyan parmakla vücudunuzun neresini işaret ederseniz edin, acı oradadır.

Hayat insandır, acıyan parmak, insan.

Bizden önce keşfedilmemiş, neyi keşfetmeye çalışıyoruz? Susuzluğunu gideren göçmüş; tekrar susamış, sonra gelen.

İnsan, en tehlikeli ve en vicdanlı varlık.

Oysa binlerce Peygamber gelmiş geçmiş, binlerce öğreti, binlerce yeniden kurtuluş hikâyesi. Can sıkacak ölçüde hem de. Tekrar tekrar kokutacak boyutta hatta.

Galiba günahı şeytanda arayanlar uzatmış bu hikâyeyi ve onlar saklamış en çok hakikati. Şeytana yüklemiş şeytanlığı. Oysa işini yapıyor, işini yapması gereken.

Basit bir soruda tıkanıp kalmış, kan gitmemiş hayat damarlarına: Benim bu hayatta işim ne? Bile dememiş.

İnsanı yıkamak lazım insanı. Bin pişman düşürerek, secdeye.

İnsanı temizlemek, insanı yenilemektir. İnsanı yenilemek, imanı yenilemektir. Söz gümüş olur; sükût, altın o zaman.

İnsanın kendisidir, başkalarına başka bakan ve kendine yabancı kalmaktan hoşlanan.

 

Şair görüntüsü vererek fotoğraf çektirmedim

Ya dilim ağzımdaydı

Ya da içime bakıyordu gözlerim.

En iyi şiiri de ben yazmadım üstelik,

Ya kâğıda düştü mısralarım

Ya da kalbine bir başka hayatın.

Şimdi canımı atıyorum canımdan

Bari sen yetiş uzaklara.

 

Hangi güne uyansan

Yine sensin

Gün geçtikçe eskiyen…

 

Aff-ı mağfiret diliyorum

Günahım var mı

Bilmiyorum onu da

Kendimin peşine düşmüşüm, kendimin!

Hangi güne uyansam

Gün geçtikçe eskiyen kendimin.

 

 

Hayat, kötüler için sonsuz imkân,

İyiler için sınırlı zamandır; sınırlı sayıda kurtuluş.

Gücense ne çıkar

Aynı türküyü dinliyor

Ve aynı acılarla acıtıyor canlarını

Birbirini tanıyanlar.

Urumçi’den Kudüs’e aynı derdi paylaşanlar.

 

Yalandır Ferhat in dağı deldiği

Kendinden geçip Şirin olduğu.

Kays’ın da öyle!

Mecnunlaşıp çöle düşen Fuzûlî’den başkası değil.

Leyla da şahittir

Nesnel varlık ve zaman

Aklın kör noktasıdır.

 

Onun için

Gülmesin yüzü

Ağlıyorken onca masum

Ayaktan kurusun

Basamak yapmış hasım.

Yerle yeksan olsun

Hiç murat alamasın.

Mağfiret diliyoruz

Ya duamız kabul olsun

Ya bedduamız.

1 Comment

1 Comment

  1. Havva kalaycı

    16 Haziran 2021 at 02:15

    Yüreğinize sağlık Uğur hocam. Gerçekten çok duygulu ve hisli bir yazı olmuş. Tekrar, tekrar okudum. Kaleminiz daim olsun…

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çok Okunanlar