Suyun hükmü, susuzluğu giderene kadardır; ta ki, tekrar susayana dek.
Eşref-i mahlukat olduğumuz aldatmasın kimseyi, esfel-i safilin de çıkar bu fasıldan hem de kocaman, kocaman.
Çünkü insandır bu faslın konusu.
İnsan.
Fıkrada olduğu gibidir, acıyan parmakla vücudunuzun neresini işaret ederseniz edin, acı oradadır.
Hayat insandır, acıyan parmak, insan.
Bizden önce keşfedilmemiş, neyi keşfetmeye çalışıyoruz? Susuzluğunu gideren göçmüş; tekrar susamış, sonra gelen.
İnsan, en tehlikeli ve en vicdanlı varlık.
Oysa binlerce Peygamber gelmiş geçmiş, binlerce öğreti, binlerce yeniden kurtuluş hikâyesi. Can sıkacak ölçüde hem de. Tekrar tekrar kokutacak boyutta hatta.
Galiba günahı şeytanda arayanlar uzatmış bu hikâyeyi ve onlar saklamış en çok hakikati. Şeytana yüklemiş şeytanlığı. Oysa işini yapıyor, işini yapması gereken.
Basit bir soruda tıkanıp kalmış, kan gitmemiş hayat damarlarına: Benim bu hayatta işim ne? Bile dememiş.
İnsanı yıkamak lazım insanı. Bin pişman düşürerek, secdeye.
İnsanı temizlemek, insanı yenilemektir. İnsanı yenilemek, imanı yenilemektir. Söz gümüş olur; sükût, altın o zaman.
İnsanın kendisidir, başkalarına başka bakan ve kendine yabancı kalmaktan hoşlanan.
Şair görüntüsü vererek fotoğraf çektirmedim
Ya dilim ağzımdaydı
Ya da içime bakıyordu gözlerim.
En iyi şiiri de ben yazmadım üstelik,
Ya kâğıda düştü mısralarım
Ya da kalbine bir başka hayatın.
Şimdi canımı atıyorum canımdan
Bari sen yetiş uzaklara.
Hangi güne uyansan
Yine sensin
Gün geçtikçe eskiyen…
Aff-ı mağfiret diliyorum
Günahım var mı
Bilmiyorum onu da
Kendimin peşine düşmüşüm, kendimin!
Hangi güne uyansam
Gün geçtikçe eskiyen kendimin.
Hayat, kötüler için sonsuz imkân,
İyiler için sınırlı zamandır; sınırlı sayıda kurtuluş.
Gücense ne çıkar
Aynı türküyü dinliyor
Ve aynı acılarla acıtıyor canlarını
Birbirini tanıyanlar.
Urumçi’den Kudüs’e aynı derdi paylaşanlar.
Yalandır Ferhat in dağı deldiği
Kendinden geçip Şirin olduğu.
Kays’ın da öyle!
Mecnunlaşıp çöle düşen Fuzûlî’den başkası değil.
Leyla da şahittir
Nesnel varlık ve zaman
Aklın kör noktasıdır.
Onun için
Gülmesin yüzü
Ağlıyorken onca masum
Ayaktan kurusun
Basamak yapmış hasım.
Yerle yeksan olsun
Hiç murat alamasın.
Mağfiret diliyoruz
Ya duamız kabul olsun
Ya bedduamız.
Yüreğinize sağlık Uğur hocam. Gerçekten çok duygulu ve hisli bir yazı olmuş. Tekrar, tekrar okudum. Kaleminiz daim olsun…