Bizimle İletişime Geçin

Din ve Hayat

Hafız Efendi!

EKLENDİ

:

(Hitaptan hakikate bir hafızlık hikayesi)

30 Ocak 2022’de dar-ı bekaya irtihal eden merhum Ali Rıza IŞIN, lisans döneminde Kur’an-ı Kerim dersimize girmişti. Hacıveyiszade Mustafa Efendi’nin icazetli talebesi, kelimenin tam anlamıyla Gonyalı, öğrencilerin dilinde Cezeri nâm, hikayeleri (özellikle anlatım dil ve üslubu) derin uykuya dalanları bile intibaha getirecek kadar ilgi çekici, her bakımdan nev-i şahsına münhasır vasıfları haiz hocamız bir defasında şöyle bir olay anlatmıştı:

Vaktiyle medreselerin yıllık tatili Ramazan ayında olurmuş. Bilhassa hafız öğrenciler Ramazan boyunca imamet ve mukabele için köylere gönderilirmiş. Hafız gönderildiğinden teravih namazı hatimle kılınırmış. Hem dini bir hizmet görülür hem de hafız öğrenciye ve medreseye zekat, fitre, infak kalemlerinden maddi katkı temin edilirmiş. Ramazan bereketiyle medresenin yıllık ihtiyacı hemen hemen karşılanırmış.

Yine böyle bir Ramazan ayında bir medrese öğrencisi Konya’nın köylerinden birisine gönderilmiş. Köye vardığında ahali öğrenciyi kemâl-i hürmetle karşılamış, fevkalâde ilgi göstermiş. İlk karşılama anından itibaren herkes “hafız efendi” diye hitap ediyormuş. Hafız efendi hoş geldin, hafız efendi şöyle buyur, hafız efendi bir ihtiyacın var mı…

Köy halkı Ramazan boyunca imamet, mukabele gibi hizmetleri icra eden talebeye izzet ve ikramda zerre kusur etmemiş. Bereket günleri hafız efendi ile gelip geçmiş, nihayet sıhhat ve afiyet üzere bayrama kavuşmuşlar.

Ramazan boyunca uhdesine tevdi edilen vazifeyi bihakkın yerine getiren öğrenci bayram namazını da kıldırmış, köy halkıyla helalleşip vedalaşma vakti gelmiş. Köylü karınca kararınca hafız efendinin heybesini doldurmuş ve eklemiş:

Hafız efendi bir kusurumuz olduysa affola! Gönül çok daha fazla ikramda bulunmak isterdi. Sizden Allah razı olsun, hakkınızı helal ediniz!

Söz sırası talebeye gelmiş:

Efendim ne kusuru! Asıl siz hakkınızı helal edin. Siz bana, paha biçilemez bir ikramda bulundunuz. Allah sizden ebeden razı olsun. Bilir misiniz, ben hafız değildim. Köye ilk girdiğim andan itibaren siz bana hep “hafız efendi” şeklinde hitap ettiniz. Ben de bir fırsatını bulup hafız olmadığımı açıklayamadım. Fakat size karşı mahcup olmak da istemedim. Allah’ın inayetiyle her gün bir cüz ezberleyip akşam teravih namazında okudum; böylece size hatimle namaz kıldırmaya muvaffak oldum. Rabbime şükürler olsun, sizin sayenizde hafız oldum. Rabbim bana hafızlık ihsan etti, daha ne isterim! Geldiğimde hafız değildim, şimdi medreseme hafız olarak dönüyorum. Elhamdülillah! Nihayetsiz şükürler olsun.

Uğurlar olsun hafız efendi!

Daha Fazla Yükle

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çok Okunanlar