Ölüm âsûde bahâr ülkesidir bir rinde
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter
Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her seher bir gül açar; her gece bir bülbül öter
Yahya Kemal Beyatlı
8 Mayıs 2011 tarihinde bir bahar mevsiminde, çimenlerin bittiği bir zamanda ziyaret etme imkânı bulduğumuz Hammer’in mezarına gelince, daha hayatta iken mezarını bir Müslüman mezarı gibi yaptırdığını öğrendim.
Ludwig August Frankl (1810-1894), 26 Kasım günü Hammer’in defniyle ilgili kaleme aldığı ve Türkçe’siyle Hammer-Purgstall’ın Defni – Weidling’de Bir Kar Fırtınası Esnasında- adlı yirmi kıtalık şiiri çok önemlidir. Şiir, Hammer’e ait 1847 yılında Avusturyalı mühür ve madalya ustası Carl Radnitzky (1818-1901) tarafından yapılan madalyonun üzerine işlenmiş Hûd sûresi 81. âyetteki “Eleyse’s-subhu bi karîb” “Sabah yakın değil mi?” âyeti ile başlamaktadır.
Frankl, dünya ağır bir uykuda iken onun sabah çağrısının dinlendiğini, şairlerin bu tören için arkalarında kalabalık bir ordu ile geldiklerini, bulutların da her tarafı örten bir kar ile hazır bulunduklarını ifade ettikten sonra son kıtada şöyle demektedir:
“Onu yavaşça yere indirin
Burada düşüncenin prensi yatmakta
Mezarın içinde bir ses yankılanmakta
“Sabah yakın değil mi?”
Hammer, mezarındaki hattı/yazıyı İstanbul’da ismini vermediği ancak “saray kâtibi” olduğunu belirttiği iyi bir hattata yazdırmıştır. Arapça alfabeyle yazılan yazılar Viyana’nın en iyi ustası dediği Mansfeld tarafından mezar taşına hakkedilmiştir. Mezarda kullanılan ifadelerden bazıları özellikle de Türkçe beyitler İstanbul’daki mezar taşlarından alınmadır ki Hammer, Constantinopolis und der Bosporos/İstanbul ve Boğaziçi, 2. cilt, s. XXXII, adlı eserinde bunlara yer vermektedir.
Hammer, bu cihana gelen “hoş bir bülbül” olarak geride pek çok eser bırakarak ahirete uçmuştur. Giderken de yapmış olduğu eserleri ve mezarını buna şahit olarak bırakmıştır.
Hammer, gerek Hainfeld’deki mâlikânesine gerekse daha hayattayken kendisinin yaptırdığı mezarına Arapça harflerle yazılar yazdırdığı gibi kendisi için özel mühürler yaptırmış ve bazılarını kitaplarının baskısında kullanmıştır. Sa’di Şirâzî’den mezar taşına yazdırdığı alıntıda da ifade edildiği üzere Hammer, dünyanın her tarafını gezmiş, dolaşmış; birçok insanlarla günler geçirmiş; her köşede bir fayda bulmuş ve her harmandan bir demet başak toplamıştır. Böylece geride bereketli, büyük bir miras bırakmış ve hoş bir bülbül olarak anılmayı hak etmiştir.
Tarihin Önemli Şâhideleri/Hammer’in Mezarı
Hafız’ın kabri olan bahçede bir gül varmış
Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle
Gece, bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış
Eski Şiraz’ı hayal ettiren ahengiyle

Mezarın baş tarafındaki şâhide. Arapça hatların Türkçe anlamı şöyledir:
Hüvelbakî (Bâkî olan O’dur)
“Her nefis ölümü tadacaktır.”
“Biz Allah’tanız ve ona döneceğiz.”
Her insan ölecek
Her mülk son bulacak
Hayat ebedi değildir
Ancak ölmeyen müstesna

Mezarın baş tarafındaki şâhidenin iç kısmı. Üstte Sa’dî’nin Gülistan adlı eserinden Farsça bir kıta yer almaktadır. Türkçesi şöyledir:
Ah, bostanlarda yeşillikler bitince gönlüm ne kadar hoş olurdu.
Dostum ne zaman bahar olur, toprağından çimenler biterse, o zaman gel, beni ziyaret et.
Sa’dî’nin şiirinin hemen altında Türkçe olarak şu beyit yazılıdır.
Bir hoş bülbül geldi cihana
Uçtu ahirete çû pervane

Kabrin ayak tarafı. Şâhide kısmındaki Arapça yazıların Türkçe anlamı şöyledir:
Hüvel hay (diri olan O’dur), affeden bağışlayan Rabbinin rahmetine muhtaç, el-merhum ve el-mağfur üç dilin mütercimi Yûsuf Hammer ruhu için zikr-i cemil.
Şâhidenin alt kısmında ise Hammer’in eşi Carolinen için Almanca yazılar yer almaktadır.

Kabrin ayak tarafındaki şâhidenin iç kısmı. Sa‘dî Şîrâzî’nin (ö. 691/1292) Bostan adlı eserinden Farsça bir kıta yer almaktadır. Türkçe anlamı şöyledir:
Dünyanın her tarafını gezdim, dolaştım;
Birçok insanlarla günler geçirdim;
Her köşede bir fayda buldum;
Her Harmandan bir demet başak topladım.
Sa’dî’nin şiirinin hemen altında Türkçe şu beyit yer almaktadır.
Ziyaretten murad ancak duadır
Bugün bana ise yarın sanadır

Klosterneuburg/Weidling mezarlığına ait bir resim. Hammer’in mezarı, şair Lenaue (demir muhafaza içinde), (ortada) ressam Josef Feid (1806-1870) ve saray tercümanı oryantalist Franz Dombay’ın (1758-1810) (en sağda tek taş) mezarları.
Hammer’e Ait Mühürlerden Örnekler

Hammer’e ait bir mühür. Orta kısımda: Abdühu, Yûsuf Hammer es-seyyâh es-sâmir yazılıdır.

Osmanlı Şiir Sanatı Tarihi adlı eserde kullanılan mühür. Yûsuf suresi 21 ve 59 âyetlerden bölümler yer almaktadır.

Hammer’in “mühürler” hakkındaki çalışmasında yer verdiği Doğu’dan ve Batı’dan zevata ait “mühür” örnekleri.

1847 yılında Avusturyalı mühür ve madalya ustası Carl Radnitzky tarafından Hammer adına yapılan madalyon. Üzerinde Hûd sûresi 81. âyetteki “Eleyse’s-subhu bi karîb”“Sabah yakın değil mi?” kısmın Almanca tercümesi yer almaktadır. Bkz. Gelehrtenbilder, s. 38.