Bizimle İletişime Geçin

Düşünce

İftarın Edebi

EKLENDİ

:

Oruçlu iken, iftar yaklaştıkça insan, akşam ezanı okunduğunda her şeyi sofrasında görmek isteyebilir. Onu alır, bunu alır; bir sürü hazırlık yapılır. Göz doymaz. Ezan okunur okunmaz saldırılacaktır. Ey oruç, sen misin bizi aç bırakan, hadi şimdi dur durabilirsen önümüzde.
Sırf bu yüzden yıllardır, elimden geldiğince dışarıda verilen iftar davetlerini geri çevirmeye çalışıyorum. Çünkü ezanı duyar duymaz insanların yiyip içeceği şeylere bakarken gözlerinde okunan o isteri, gerçekten mide bulandırıcı. Hele o sofralara taşınan nimetlerin en az yarısının da israf edilmesi…
Tablo bu olunca, iftar saatinde yaptığımız işin adı, oruç açmak mıdır, oruç bozmak mıdır.
Oruç açmak mı, oruç bozmak mı…
İftarın bir edebi olmalı değil mi. Kimse tabağımıza konulan yemeği önümüzden almayacak. Onu biz yiyeceğiz sonuçta. Peki nedir bu hırs, bu doymazlık hissi, nimete karşı bu saldırganlık.
Unutulmamalıdır ki, mide de Allah’ın kuludur. Onun da bir tespihi var. Merhamet edelim. Tespihini bozmayalım. Ona da acıyalım. İntikam alırcasına yüklenmeyelim. Yavaş yavaş, edeplice, mü’min vakarına yakışır bir asaletle nimete yaklaşalım.
Güzel sohbetlerle iftar sofralarını süsleyelim. Mide bulandırıcı şeylerden bahsetmeyelim. Hatta mide bulandırıcı şeylerden hiçbir zaman ve yerde bahsetmeyelim. Bize son derece normal gelen bir halimiz, bir sağlık sorunumuzun teferruatı, başkası için hiç de böyle olmayabilir. Kendi hastalıklarımızla ilgili, çoluk çocuğumuzun rahatsızlıklarıyla ilgili detay bilgisi vermekten kaçınalım. Her şey gereği kadar konuşulmalı, gereği kadar malumat verilmelidir. Ayrıca illa malumat verilmeli midir, o da tartışılır.
Hasılı oruç açıp iftar edelim; oruç bozmayalım.
Kalın selametle.

Daha Fazla Yükle

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çok Okunanlar