1. Anasayfa
  2. Edebiyat

Köyden İndim Şehre…

Köyden İndim Şehre…
0

Bu klasik başlık, aynı zamanda toplumsal değişime işaret eder. Köy, ‘geleneksel’; şehir, ‘modern’ hayatın mekânıdır ama ben bu başlıktaki ‘inmek’ (indim) kelimesine yoğunlaşacağım.

İnmek, yüksekten aşağıya doğru olur. İnmeyi argo kullanırsak, dağdan inmeye karşılık gelir. Köy, dağdır, ovadır; şehir (Arapçada), medîne, medeniyet.

Dün, köyden inen bizler, şehre inince bugün medenîleştik mi? Şehir bizi medenîleştirdi mi? Yoksa, şehirleri de (global) köy hâline mi getirdik? Dikkat! Köyü asla aşağılamıyorum, sosyolojik anlamı ile en küçük toplumsal yaşam alanı anlamında kullanıyorum.

Emekli olunca, köye (köyüme) çok sık olmasa da ara sıra gidip geliyorum. Köyler de küçük bir şehir olmuş. Şehirlerde emekli olmuş kişiler köylere yerleşmiş. Şehirde medenî olamamış, medeniyet bulamamış olanlar köyleri de şehirleştirmiş, beton hâline getirmiş…

Bunların çoğunun kalpleri de beton. Bunlar, zamanında dağdan şehre inmiş, şehirde (de) medenîleşmeden tekrar köylerine dönmüş insanlar. Bunların köylere medeniyet taşıması mümkün değil.

İnsanlar, zamanında karınlarını doyurmak için şehre inmişti; karınları doyunca, tekrar köylerine geri döndüler ama şehirlerde medenîleşemedikleri için köyleri de medenîleştiremiyorlar; köylerde de huzur yok.

Ben bu inişi (gidişi-gelişi), ilk inişe hubuta cennetten düşüşe benzetiyorum; ikisinin tek farkı, cennetin bolluk ve refah yeri olması, orada geçim sıkıntısının bulunmaması. Köylerden şehre göçen insanlar, zamanında geçim sıkıntısından dolayı göçtü, ama bugün anlaşılıyor ki karnı doyunca da insan, insan (medenî) olamıyor. Demek ki çoğumuz, dünyadan (dünya köyünden ya da şehrinden) göçtüğümüzde “medenîleşmedeninsan olamadan” göçeceğiz; medenîleşerek göçen insanlar bize,Dağdan mı indin?” diyecekler.

İnsan olan, şehirde de köyde de insan; ama bunların sayısı maalesef çok az. Bozuk insan (‘dağdan inen insan’), şehre inince şehri; köye gidince de köyü bozuyor.

İniş (hubût), insanı bozuyor; âcilen çıkışa (urûca) ihtiyacımız var.

1964, Ankara Çamlıdere’de doğdu. İlkokulu köyünde, ortaokul ve liseyi İzmit/Gölcük’te okudu. Lisansını Ankara Ünv. DTCF ile Anadolu Ünv. İktisat Fakültesi’nde tamamlayan Metin, yüksek lisansını Gazi Ünv. SBE’de, doktorasını ise Selçuk Ünv. SBE’de yaptı. Uzun yıllar Kültür ve Turizm Bakanlığında kütüphane memurluğu yapan Hasan Metin, daha sonra Çankırı Karatekin Üniversitesinde öğretim üyeliği görevinde bulundu. Daha sonra bu görevdeyken emekli oldu. Din, felsefe ve dil konuları üzerinde çalışmalarını sürdüren Metin’in kitaplaşmamış yazıları bulunmaktadır. Okumak, düşünmek, yazmak ve endişelenmek hayatının vazgeçilmezlerindendir.

Yazarın Profili

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir