Bizimle İletişime Geçin

Ramazan

Oruç ve Hassasiyet

Fırına giren o iki kişi hiç beklemeden almış oldukları pidelerle beraber gayet rahat bir şekilde evlerinin yolunu tutuyorlar. Ramazan ayı, oruç ibadeti ve o ibadetin insana yüklemiş olduğu mana ile bu manzara bağdaşabilir mi? 

EKLENDİ

:

Cenab-ı Hakk’ın rızası uğruna yemeyi-içmeyi bırakanlar, o güzel ibadetin hakkını verebilmek için sabredenler, ağzı bağlı, dili bağlı, sair azaları, idrakleri ile oruç tutmanın gayreti içerisinde olanlar, gönüllerinin sesine kulak verip, dillerinde zikir ve dua, akıllarında o ayrıcalıklı ibadetin şuuru içerisinde sokaklarda deveran ediyorlardı.

Ramazanın bu rahmet ve merhamet ikliminde oruç tutanların akşama yaşayacakları bayram vaktine bir kaç saat daha vardı. İnsanlardaki tatlı telaş, bayram sevinci diye telakki edilen o mutlu ana hazırlandıklarını anlatıyor gibiydi. Pide almak için kuyruğa girenler, kendilerine sıranın gelmesini sessizce bekliyorlardı.

O esnada ticari sarı bir taksi park ediyor caddenin kenarına. Araçtan iki kişi iniyor; şoför bu inenleri biraz da üst perdeden hitapla ve sıradakilere duyururcasına:

“Parası ödendi dersiniz!” diyerek fırına gönderiyor.

Akıllarda bu mübarek ayda ve vakitte sırada bekleyen bunca insanın hakkının ihlal edildiğine dair düşünceler beliriyor. Neticede insanlar dakikalardır sıranın kendilerine gelmesini bekliyorlardı.

Fırına giren o iki kişi hiç beklemeden almış oldukları pidelerle beraber gayet rahat bir şekilde evlerinin yolunu tutuyorlar. Ramazan ayı, oruç ibadeti ve o ibadetin insana yüklemiş olduğu mana ile bu manzara bağdaşabilir mi?

Olamaz, olmamalı, o ibadetle bu dikkatsizlik, kul hakkı ihlali yan yana gelmemeliydi. Fakat işte ne yazık ki, anlaşılamayan, özüne vakıf olunamayan ibadet tarzı görüldüğü kadarıyla tezahür ediyordu, etmişti.

Belki de basit bir örnek, kısa bir an ama hassasiyet işte tam da buradan başlıyordu. “Ne oldu ki” mukabilinden tahfif edilebilecek bu olumsuz manzara vebalin/günahın kapısını aralayabilir, şüphelilerden kaçınmamak kalbin kararmasına sebep olabilir. Kalbin kararması ise insana yaptığı yanlışları hoş göstermeye başlar ki bunun sonu da nebevi ifade ile “yalancılar” defterine yazılmaya kadar gidebilir maazallah…

Hakka, hukuka riayet edilmeden tutulan oruç için Peygamberimiz “sizin aç ve susuz kalmanıza Yüce Allah’ın ihtiyacı yoktur” buyurmuştur.

Onca insan tuttuğu oruç hürmetine bu meşum manzarayı ibretle izlemişti. İzlemişti çünkü yine Peygamber Efendimiz bu tip durumlar karşısında “ben oruçluyum” deyip sabrı tavsiye etmiştir. İnsan hayatının her anı imtihan ise (ki öyledir) işte bunca oruçlu şu anda sabırla sınanıyordu.

Mübarek vakitte keyifler bozulmuşken o anda başka bir şey daha tezahür ediyordu. Sıranın arkasından bir delikanlı ön tarafa seyirtip fırına giriyor. Besbelli tanıdığı var ki bu şekilde girebildi diye düşünülürken, genç kısa bir süre sonra dışarı çıkıyor ve:

-İçerde iki sıra var, yumurtalı ve yumurtasız isteyenlerin sırası… Yumurtasız isteyenler hemen ikinci sıraya girebilirler. Vebal olmaması için ben sıramı bekleyeceğim…

Böyle diyerek arka taraftaki yerine gidiyor genç.

Bu genç, ibadetinin ne anlama geldiğini anlamış, niçin aç ve susuz kaldığını idrak etmiş hassas genç; işte gerçekten oruç tutan ve ibadetinin hakkını veren bir numune.

Rabbimizin oruç ibadetinin karşılığını ben vereceğim diyerek sakınmamızı, arınmamızı istediği, takvaya büründürmemizi emrettiği oruç işte bu olsa gerek.

On altı- on yedi yaşlarında bir genç…

Ortamda bulunanlara adeta ramazaniyelik, iftariyelik bir örneklik sunuyordu.

Tabi ki onun hakkında olumsuz düşünenlere de peşin hükümlü olmama dersiyle beraber.

Nahoş hadisenin ardından cereyan eden bu ibretlik manzara ise oradakilere bir ramazan huzuru bahşeden maneviyat ortamı oluveriyordu.

Ne mutlu ibadetine fesat karıştırmadan, hassas davranabilenlere.

Ne mutlu ibadetinin künhüne vakıf olabilenlere.

Ne mutlu sakınarak, rikkat ve dikkatle oruç tutabilenlere.

Ne mutlu, kendini ramazana, oruca, Kur’an’a teslim edebilenlere.

“Ey iman edenler! Sakınasınız diye size oruç farz kılınmıştır”

 

Daha Fazla Yükle

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çok Okunanlar