Bizimle İletişime Geçin

Tarih

Osmanlı, Endülüs’e Neden Yardım Edemedi? (I)

“Daha önceki dönemlerde Endülüs Müslümanları, Hıristiyanlar karşısında sorun yaşadıklarında Kuzey Afrika’daki Müslümanlardan yardım istemişlerdi. Bunun üzerine Kuzey Afrika’daki Murâbıtlar 1086, 1088 ve 1090 yıllarında üç defa ordular göndererek İspanya topraklarında Hıristiyanlarla savaşıp Endülüs’e yardım etmiş, hatta sonunda Endülüs’ü tamamen kendilerine bağlamışlardı. “

EKLENDİ

:

2 Ocak 2023, Endülüs’teki son devlet Benî Ahmer’in (Nasrîler/Gırnata Sultanlığı) yıkılışının, diğer bir deyişle, Katoliklerin İspanya’daki Müslüman hâkimiyetine son vermelerinin 531. yıl dönümüdür. Bu vesileyle Osmanlının Endülüs’e yardımı meselesini birkaç bölümlük yazı dizisiyle, insaniyet.net takipçilerinin dikkatlerine sunmak isteriz. Bunu da üç aşamada gerçekleştirmeyi düşünüyoruz.  Bu ayki yazımızda; Benî Ahmer Devleti yıkılmadan önce Endülüs’e ne tür yardım girişimleri olduğu ve neler yapıldığı ele alınacak, Ocak ayında Benî Ahmer’in yıkılışı ve sebepleri üzerinde durulacak, sonraki ayda da yıkılış sonrası yardım faaliyetleri hakkında bilgi verilmeye çalışılacaktır.

               1. Endülüs’ün Osmanlı ile İlk Teması

Müslümanlar, İberya’yı fethettikten kısa bir süre sonra Yarımada’nın kuzeyindeki bazı toprakları kaybetmeye başladılar ve burada zamanla Asturias, Leon, Kastilya ve Aragon gibi krallıklar kuruldu ve bunlar Müslümanları İspanya’dan çıkarma ideali olan “reconquista”yı gerçekleştirmek için yoğun faaliyetlere giriştiler.

Özellikle 1085’te Tuleytula’nın işgalinden sonra Müslümanlar ciddi sorunlar yaşamaya başladılar. Papalık ve kilisenin desteğiyle Hıristiyanlaştırma faaliyetleri yürütüldü. Barbaros Hayreddin Paşa da hatıralarında zaman zaman bu konuda bilgi vererek Müslümanların öldürüldüklerinden, ateşlere atıldıklarından, hayatta kalanların gizli ibadet etmek zorunda kaldıklarından, camilerinin kiliseye çevrildiğinden ve kimsenin onlara yardım edemediğinden bahsetmektedir.[1]

XV. yüzyılın sonlarında batıda Endülüs çöküş yaşarken doğuda Osmanlı güçlü bir şekilde gelişmekteydi. İspanya’nın güneyinde küçük bir bölgede 1238’de kurulan Benî Ahmer Devleti, 1480’lerden itibaren ciddi manada toprak kayıpları yaşamaya başladı. Bunun üzerine Benî Ahmer’in son sultanı Ebû Abdullah, dönemin iki büyük gücü olan Osmanlı ve Memlük sultanlarına elçi gönderdi. Böylece Osmanlı ile Endülüs arasındaki ilk temas II. Bayezid zamanında (1481-1512) gerçekleşti ve Osmanlıdan yardım istendi.

Osmanlıya gönderilen elçinin (1486-1487) elinde Endülüs’te yaşanan işgalleri ve Müslümanların çektikleri sıkıntıları anlatan son derece etkileyici bir mersiye vardı. Bir feryatname olarak nitelenen bu ağıt, 1285’te vefat eden Endülüslü Ebulbeka Salih b. Şerif er-Rûndî tarafından yazılmıştı.

Bu kasidede Endülüs şehirlerinin işgal edildiği, camilerin kiliseye çevrildiği, ezan seslerinin yerini çan seslerinin aldığı, çocukların analarından zorla ayrıldığı, genç kadın ve kızların kirletildiği, esir pazarlarında köle olarak satıldığı son derece etkili bir şekilde anlatılarak yardım isteniyordu.[2]

Daha önceki dönemlerde Endülüs Müslümanları, Hıristiyanlar karşısında sorun yaşadıklarında Kuzey Afrika’daki Müslümanlardan yardım istemişlerdi. Bunun üzerine Kuzey Afrika’daki Murâbıtlar 1086, 1088 ve 1090 yıllarında üç defa ordular göndererek İspanya topraklarında Hıristiyanlarla savaşıp Endülüs’e yardım etmiş, hatta sonunda Endülüs’ü tamamen kendilerine bağlamışlardı. 

Daha sonra Murâbıtları yıkan Muvahhidler de 1146 yılında Endülüs’e yardım etmiş ve kendilerine bağlayarak yaklaşık yüz yıl boyunca yönetmişlerdi.

1480’lere gelindiğinde Kuzey Afrika’daki hanedanlar güçlü olmadıklarından Gırnata’ya yardım edemediler. Bu yüzden Osmanlılara ve Memlukler’e müracaat edildi. Fakat bu sırada bu iki devlet arasında ciddi mücadeleler yaşanmaktaydı. 

Benî Ahmer Devleti’nin son on yılında Ebu’l-Hasan, ez-Zağal ve Ebû Abdullah adında üç sultan arasında taht kavgaları yaşanıyordu. Ebû Abdullah, babası Ebu’l-Hasan’ı ve amcası ez-Zağalı devre dışı bırakarak Gırnata tahtında birkaç yıl oturdu, ardından Katolik işgali gerçekleşti. Onun döneminde Fatih Sultan Mehmet ve II. Bayezid Osmanlı tahtında oturmaktaydı.

               2. Fatih Sultan Mehmet (1451-1481) Zamanında

Fatih döneminde Endülüs’le doğrudan ilişki kurulamadı ve müdahale edilemedi. Ancak Fatih’in 1453’te İstanbul’u fethetmesiyle Endülüs arasında ilginç bir bağlantı oluştu. Hıristiyan dünyası, İstanbul’u kaybetmenin hıncıyla Müslümanlara dolayısıyla Türklere karşı son derece hırçın davranışlar sergilemeye başladı. Bu yüzden Kudüs’e karşı olduğu gibi Endülüs’te İslâm’a karşı yürütülen faaliyetlere de ayrı bir önem verdiler. Hatta Kudüs için yapılan mücadeleye Endülüs de eklendi. Endülüs’ün Müslümanlardan geri alınması için papa ve kilise ciddi faaliyetler yürüttü, reconquistanın tamamlanması için İspanya kralına her yönüyle destek vermeye devam etti ve Hıristiyan dünyasının da bu faaliyetleri desteklemesi çağrısında bulundu. Dolayısıyla Gırnata üzerinde baskılar giderek arttı. Bir yönüyle İstanbul’un fethi, Gırnata’nın çöküş sürecini çabuklaştırmış oldu.

Fatih’in Gırnata’daki gelişmeleri takip ettiğinden şüphe yoktur.  Bu yüzden o, Otranto’yı fethederek ve bazı girişimlerde bulunarak Avrupa Hıristiyanlarının dikkatlerini doğuya çekmek suretiyle Endülüs üzerindeki baskıları azaltmıştır denilebilir. Sonuçta Gırnata, İstanbul’un fethinden 39 yıl sonra Katolikler tarafından ele geçirildi ve reconquista tamamlandı. Hıristiyanlar bunu, İstanbul’un fethinin rövanşı olarak gördü. 

               II. Bayezid (1481-1512) Döneminde

Osmanlı’ya Endülüs’ten gelen ilk elçinin ardından II. Bayezid, İspanya kral ve kraliçesine mektup göndererek Endülüslülere baskı uygulanmasından vazgeçilmesini istedi ama sonuç alamadı. Daha sonra Endülüs Müslümanları, ikinci bir elçi gönderdiler. Bunun üzerine Kemal Reis 1487’den itibaren iki yıl boyunca İspanya kıyılarından zor durumdaki Endülüs Müslümanlarını ve Yahudileri alarak Cezayir’e taşıdı. Bazı bilgilere göre o sırada henüz Osmanlının hizmetine girmemiş olan Kemal Reis, bu faaliyetleri kendi çabalarıyla gerçekleştirdi. 1495’te Osmanlı’nın emrine giren Kemal Reis 1505 yılında İspanya’nın bazı sahil şehirlerini ve Balear adalarını vurdu ve canlarını kurtarmak için kaçmak zorunda kalan Müslümanları ve Yahudileri taşımaya devam etti.

II. Bayezid döneminde Endülüs’e yardım için ilginç bir plandan bahsedilmektedir. Şöyle ki muhtemelen Endülüs’ten Osmanlıya ve Memluklere ilk elçi geldikten sonra Tunus Emiri Abdülmümin, Osmanlı ile Memlukler arasında arabuluculuk yaparak iki ülke arasında yaşanan çatışmayı durdurup Endülüs’e yardım etmelerini sağlamak için çaba harcamıştır. Yapılan plana göre II. Bayezid donanmayla Sicilya’ya hücum edecek, böylece İspanya Kralı Ferdinand’ın (1479-1516) dikkati bu tarafa çekilmiş olacaktı. Aynı anda Memlukler de karadan Kuzey Afrika’ya intikal edecek, oradan da Boğaz’ı geçerek İspanya’ya gireceklerdi.[3]

Böyle bir plandan bahsedilse de uygulanamadığını biliyoruz. Bu yüzden II. Bayezid Endülüslüleri sadece kendi topraklarına taşımakla yetindi. Çünkü;

  • Onun zamanında donama, İspanya’ya sefer düzenleyecek güçte değildi.
  • Bayezid, hem batıda Macaristan’daki karışıklıklarla hem de Papa II. Jules’in öncülüğündeki Haçlılarla uğraşmaktaydı.
  • O, ayrıca doğuda Memluklerle mücadele hâlindeydi.
  • Kardeşi Cem Sultan, hem içte hem de dışta Bayezid’i engelliyordu. Çünkü o, tahtın kendi hakkı olduğunu iddia ederek isyan etmiş ancak başarılı olamamış, en sonunda Rodos’a kaçmıştı. Önce Rodos şövalyelerinin sonra da Fransa’nın ve papaların elinde âdeta Osmanlıya karşı bir koz olarak kullanıldı. Cem, 1495’te vefat edinceye kadar II. Bayezid’e ciddi sıkıntılar yaşattı.

 

Dipnot

[1] Seyyid Murâdî Reis, Barbaros Hayreddin Paşa’nın Hatıraları, İstanbul: Çamlıca, 2014, s. 38.

[2] Mehmet Özdemir, Endülüs Müslümanları Siyasî Tarih, Ankara, Türkiye Diyanet Vakfı, Ankara 2010, I, s. 303-307.

[3] Mehmet Özdemir, “Endülüs Müslümanlarına Osmanlı Yardımı”, Türkler, c. IX, 728-758. 

 

DEVAM EDECEK

Daha Fazla Yükle

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çok Okunanlar

Pin It on Pinterest