Bizimle İletişime Geçin

Söyleşi

Prof. Dr. Adem Önal: Renkler ve Kokular Hayat Anlayışımızı Belirliyor



EKLENDİ

:

 

Sizi tanıyalım?

1966 Artvin, Ardanuç- Sakarya köyü doğumluyum. 1985 KTÜ Kimya Bölümü mezunuyum. Doktoramı İlaç kimyası üzerine Erciyes Üniversitesinde yaptım. 1993’te Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesine geçiş yaptım. 30 yıldan beri tokattayım. 2003’te profesör oldum. 20 yıldan beri Prof. Dr. olarak Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Kimya Bölümünde çalışıyorum. 6 yıl Dekan, 6 Yıl Kimya Bölümü Başkanı olarak görev yaptım. Halen Doğal Boyalar Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü olarak görev yapıyorum. 72 makalem, 6 kitabım var. 25 Yüksek Lisans, 5 Doktora öğrencisi mezun ettim. 16 Projede görev aldım.

Bize köyünüzü, çocukluğunuzu anlatır mısınız?

Teknoloji olmadığı için saklambaç, yakan top, beştaş gibi oyunlar oynardık. Ancak daha çok ev işlerinde anne ve babamıza yardımcı olurduk. Yaz aylarında tarlaya su taşırdık. Evdeki danaları otlatmaya götürürdük. Oyuna fazla vakit kalmazdı maalesef.

 

Ardanuç’ta şartlar zor olsa da insanlar okumayı seçiyor. Bu, sadece fakirliğe bağlamakla açıklanmaz. Artvin insanının ufku açık ve aydın olduğu için olabilir mi?

Okumayı seven, ufku açık, bilime önem veren insanlar olduğumuz için tabii ki. Artvinli insanlar Türkiye’nin her tarafında çeşitli kademelerde görev yapmaktadır.

 

Dedeniz de Rus işgali zamanında okumuş hafız olmuş.

Dedemi hiç görmedim. Hafız olduğunu biliyorum. Müderris bir alimmiş. Onu tanımayı, görmeyi çok isterdim ancak benim doğduğum sene vefat etmiş. Çocuklarını iyi yetiştirmiş. Bu nedenle çok şanslı olduğumuzu söyleyebilirim. Allah rahmet eylesin.

 

Ortaokulda nerde kaldınız?

Ardanuç Adakale’de 2 yıl, 23 evlerde ise 1 yıl kaldık. (Ortaokul yıllarında tabii) Liseyi Trabzon’da okuduk.

 

Köye nasıl gidip gelirdiniz hafta sonları?

Bazen traktörle, ancak çoğunlukla yürüyerek gidip gelirdik.

 

Ne gibi zorluklar yaşadınız?

Özellikle kış aylarında çok zor olurdu. Hatta ortaokul 2’deyken aşırı kar ve tipi nedeniyle hasta oldum ve iki ay okula gidemedim. Bunu hiç unutamıyorum.

 

Liseyi ağabeyinizin yanında Yomra’da okumuşsunuz, başka bir kültüre alışmakta zorlandınız mı?

Biraz zor olsa da kısa sürede alıştım. Konuşma dillerine alışmak biraz zor oldu. Buna rağmen liseyi birincilikle bitirdim.

 

Neden kimya bölümünü seçtiniz?

Küçüklüğümde köyde gül suyu ve biyodizel yapmak için çok çalıştım. Fen konularına çok meraklıydım. Bu nedenle Kimya okudum diyebilirim.

 

İdareci olmanıza rağmen, doğal boyalar üzerine sürekli çalışmalarınızı takip ediyoruz sosyal medyada. Bunları nasıl elde ediyorsunuz ve halka ne gibi yararları var bunların?

Sosyal ve bilimsel projelerimiz sürekli devam ediyor. Hakkâri iline iki Tübitak projesi ile halı kilim atölyesi kurduk. Tokat’ta onkoloji hastalarına gönüllü çalışmalar yaptık. Tokat Olgunlaşma Enstitüsünde Tokat yazmacılığı üzerine iki yıl arşiv çalışmaları ve batik boyamalar yaptık. Doktora ve master öğrencilerim var. Onların da katkılarıyla çalışmalara devam ediyoruz.

 

Kaç kitabınız var?

Basılmış 6, basılacak 1 kitabım var.

 

Renklerin ve Kokuların İnsan Psikolojisine Etkileri isimli ilginç kitabınız var. Bundan biraz bahseder misiniz?

Renkler ve kokular olmazsa olmazımız. Renkler ve kokular hayat anlayışımızı belirliyor. Bir saman kokusu sizi köyde çocukluğunuza götürebiliyor. Kokular bizim önceki bilgilerimizi veya yaşadıklarımızı geri getiriyor. Ders çalışırken koku eşliğinde çalışın, sınava girerken o kokuyu koklayın, tüm bilgilerin hafızanıza geldiğini göreceksiniz. Tabiat genelde yeşildir çünkü yeşil bizi en rahat ettiren ve bize en çok güven veren renktir. Gözümüzü Allah yeşil renge duyarlı yaratmıştır. 556 nm yeşilimsi sarı renge tekabül eder. Bu da çok önemli bir tespittir. Kokular ile kanser tedavisi üzerine çalışmalar var ve çok iyi rahatlatıcı neticeler alınmış. Yıllarca renkler üzerine çalıştığım için bu kitabı yazmak istedim ve yazdım.

 

Kök boyayı nelerden üretiyorsunuz ve nerelerde kullanıyorsunuz?

Kök boyayı boya veren ve kalıcı renkte boyayabilen bitkilerin, kök, yaprak, meyve ve çiçeklerinden elde ediyoruz; ahşap, yün, pamuk, keten, polyester ve deri boyamada kullanıyoruz.

Sizin kendi buluşunuz olan doğal tırnak mantarı ilacı ve saç boyanızı kullandım. Çok da memnun kaldım. Bu süreç nasıl gelişti?

Tırnak mantarı tedavisinde kullandığımız bitkisel ürünü, ceviz ile yapacağım bir boyama çalışmasında yaptığım literatür taramasında rastladım ve bu konuyu detaylı araştırdım. Böylece geliştirdim. Deneysel aşama bir yıl, Sağlık Bakanlığından onay işlemi üç yıl kadar sürdü. Saç boyamız ise bir tez konusu olarak ele alındı ve bitkisel kökenli saç boyaları elde ettik. Bu da bir yıl sürdü.

 

Eşiniz Ayşegül hanımın da eczacı olmasının çalışmalarınızda desteği oluyordur.

Özellikle bitkisel drogların hazırlanmasında desteği oluyor. Farmakolojik kitapların temininde çok desteği oldu. Kendisine teşekkür ederim.

 

Ardanuç’u ve annenizin yaptığı hangi yemekleri özlüyorsunuz?

Ardanuç’ta çok hatıralarımız var. Bazıları iyi bazıları kötü hatıralar. Anne yemeklerini kim özlemez. Hasuta, lenger kebabı, köy makarnası, tutmaç çorbası hemen her yemeği özlüyorum tabii.

 

Doğal kök boyaların daha geniş kitlelere yayılması için neler yapılmalı?

Bu konuda bireysel olarak çok çalışıyorum ancak hâlâ bu konuda çok şey bilinmiyor. Daha çok Güneydoğu, Ege ve İç Anadolu’da biliniyor. Bunun için Halk Eğitimi Merkezlerinde kurslar açılmalı, öğretici kişiler yetiştirilmeli, Yurdumuzda isim yapmış akademisyenlerin davet edilmesi, onlara konferanslar verdirilmesi gerekir.

 

Bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.

Rica ederim. Ben teşekkür ederim.

Daha Fazla Yükle

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çok Okunanlar