Yeryüzü kandan atlas ucunda gümüşî ok
Bu gelen son bir sahnedir son bir kurtuluş
Yerden ve gökten alır rengi göldeki akis
Hem al’dır hem ak bu bayrak şanla dalgalanan
Dalgalan sen ey şanlı bayrak, dalgalan
Yıldızın bu vatanın sessiz bir bestesidir
Gün ve ay uykuya dalmadan önce dalgalan
Dökülen kanların sen ile biziz bedeli
Ey özgürlük savaşlarının cephe askeri
Yırtık elbiselerin eski nişanı sensin
Ayla ve yıldızla buluştuğu gün toprağın
Mızrağın başını göğsüne gömdüğün o gün
Bu “bayrak” bu “ekmek” kanla boyandığı gün
Ey ulu ikbal, ey özgürlük, ey kutlu düğün
Dalgalan sen ey şanlı bayrak, dalgalan!
Mazinin içinde çok elem, çok hüsran dersen
Yerle gök arası rüzgarların kalbi sensin
Kırmızı bir göl gibi içinde düğümlenen
Düşen bir yıldız önce sonra hilâl şimdi ay
Zaferden zafere koşarken terlidir bu tay
Bu sagu bu destan bir daha hitama erse
Bütün melekler üzülür, üzülür şehitler
Gökyüzüne eştir alnında doğacak bu tan
Can veren kutsal emanettir üstünde vatan
Dalgalan sen ey şanlı bayrak, dalgalan!
Bu toprak kaç uyku kaç nesil kaç Anadolu
Toprak ağladıkça kaç Antep kaç Gelibolu
Çok rüzgâr estikçe ölümsüz dalgalanan ruh
Engin denizlerde dağlarda sonsuz kanatlan
Dalgalan sen ey şanlı bayrak, dalgalan!