[tps_title]
[/tps_title] Start slideshow
Temmuz Bildirisi, 19 Temmuz 1985, İzmir…
Hasan Hüseyin (Korkmazgil)’den okuduğum dördüncü kitap olmalı Temmuz Bildirisi (Bilgi Yay., 4. Bas., Ank., 1984, 108 s.). 10 Temmuz’da aldığım bu kitabı bugün bitirdim. Şair Temmuz Bildirisi’ne bir önsözle başlamış. İlk baskısı 1965’te yapılan kitabını niçin uzun süre (1972’ye kadar) yayımlayamadığını açıklıyor. Suçu kendisinde bulmuş. Böyledir, şairler suçu kendilerine çekerler. Ardından ilk baskıyla ikinci baskı arasındaki farkları da sıralamış Korkmazgil. Sanırım elimdeki bu dördüncü baskıda da ikincisinde dikkate aldıklarına sadık kalmış. Önsözden anlaşılan bu.
Temmuz Bildirisi’nden bazı şiirlerin isimlerini işaretlemişim okuma sürecim boyunca. Davullu Ninni, Zaman Uğultusu, Dinamit Kahkahası, Kaşları Çatık Mavi, KoskosluPiramit… Başlıklar ilginç geldi, bu yüzden koydum işaretleri. Bir de bazı dizelerin, bazı bölümlerin altına, üstüne, yanına çizikler atmışım. Bunların tamamını paylaşmak belki fazla gelir. Bir kısmını yazarak helalleşelim:
“yoksa çok ölürsünüz
yalvaçça noktalıyorum çok ölürsünüz
bu bardak taşar birgün – çok ölürsünüz
sosyalist köşebaşlarında bizanslı orospular
köstebek yuvalarında jet gölgeleri
alfabelerde hırsızpolis
yâni çok ölürsünüz – yıkayın kirlileri
ışıklarla oynamayın çok ölürsünüz
kalmayın bu yönlerde – çok ölürsünüz” (Kirlileri Yıkamak, s. 13)
“seni çeşmeler gibi şarkılara dağıtıyorum
renklere katıyorum seni, uysal biçimlerden alıp
kısraklara çiziyorum kavga arafesi günlere” (Birinci Kaçış, s. 30)
“yine ağustos gelse elele versek
sen anandan kaçsan ben yalnızlığımdan
yeni yoldan sazanlı çaydan geçsek
güneşin bahçeleri emzirdiği saatta
susamışlar aşkına, kandın diye
uzun uzun öpüşsek” (Ağustos Şiiri, s. 37)
“bak yine barut gibiyim sanki kurultaydayım
sanki kulaklarımda sömürge sinekleri
oysa sivas çarşısındayım gözlerime yağmur yağıyor
namlular yılansırtı meneviş.
sen bir hüzzam makamından akşama bakıyorsun
menekşe gözlerinde uzak bir acının ince buğusu
külrengi bir tango seni uykulara çekiyor
ya bir roman kahramanısın ya da bir paris yolcusu” (Sivas Sabahı, s. 67)
“akşmın en güze saatında gelin
elüear getirin malro getirin şarap getirin
bir tek karanfil getirin yarıaçmış
dilsiz çocukların gözlerini getirin
çırak ahmet’e gidelim kolkola” (Çırak Ahmet, s. 88)
“masala da masalı da masallı
enim yârim masalgülü gülücük” (Koskoslu Piramit, s. 105)
Temmuz Bildirisi’nin sayfalarında başka kayıtlarım da var. Hasan Hüseyin’in “Bütün Şiirleri” listesi var mesela, kitabın sonunda. Bu listeden Temmuz Bildirisi dışında üç kitabı daha okuduğumu yanlarına çarpı işareti koyarak belirledim. Filizkıran Fırtınası, Işıklarla Oynamayın, Kavel. Bunlardan sonra sıra hangisinde olacak acaba?
Kitabın son sayfasına ise iki küçük manzum metin yazdım, birkaç gün önce, bana aittir. İlki şöyle:
“çocuk!
kemeraltı’ndan oyuncak
bir bebek almıyorsun ki,
başkalarının beğenisini sorarsın!”
—–
Bu da ikincisi:
“…………………
bir uçup bir konacak
kitap kitap konacak”