1. Anasayfa
  2. Düşünce

Süleymen Çelebi ve Mevlüd İçin “Hitâmihû Misk”

Süleymen Çelebi ve Mevlüd İçin  “Hitâmihû Misk”
0

 

Medeniyetlerin ilerlemesi ve köklü bir yer edinmesinde, o medeniyet bünyesinde oluşan sözlü ve yazılı yazılı metinlerin çok büyük bir ehemmiyeti vardır. Yazılı ve değişmeden bugüne kadar gelen bir kitabı olan İslam medeniyeti; Kur’an-ı Kerîm ve O’nun açıklamaları hkmünde olan hadis-i şerifler merkeze alınarak farklı ilim dallarında çok sayıda yazılı metnin kaleme alındığı ve alınmaya devam ettiği bir medeniyettir. Başta Kur’an-ı Kerim olmak üzere, yazılan metinlerde dikkat çekilen hususlardan biri de Hz. Peygamber (sav)’in misyonudur. Bu misyonun sevgi üzerinden tezahürü hadislerde de belirgin bir şekilde görülür. İşte bu iki kaynağı her hususta olduğu gibi Peygamber (sav) sevgisi konusunda da delil ve kaynak kabul eden Müslümanlar konu ile ilgili nesir ve manzum olarak birçok metin kaleme almışlardır.

Hz. Peygamber (sav) sevgisini tarihte en güzel ifade eden metinlerin başında manzum mevlid metinleri ve naat-ı şerifler gelir. Özellikle de mevlid metinleri arasında Süleyman Çelebi tarafından kaleme alınan ve genel olarak Mevlid, Mevlid-i Şerîf olarak bilinen Vesîletü’n-Necât adlı manzum metindir. Söz konusu metnin yazılış sebebi ve içeriği gibi hususlar burada ifade edilmeden, konunun başka bir boyutu ele alınacaktır.

Bursa’da yaşayan ve Ulucami’de imamet vazifesi gören Süleyman Çelebi tarafından 1422 tarihinde kaleme alınan Mevlid-i Şerîf altı asır boyunca İslâm coğrafyasının her tarafına yayılmış ve yayıldığı yerlerdeki Müslümanların doğum ile ölüm, hatta ölümden sonra vefat yıldönümlerinde bile okunmaya devam edilmiştir.

Son yıllarda Mevlid’in içerik, edebi metin, kurucu metin gibi özellikleriyle ön plana çıktığı görülmektedir. Bazı kimseler tarafından sadece camide, doğumda ve ölüm yıldönümlerinde okunmaya mahkûm edilen Mevlid-i Şerif’in, son dönemde münevver kimselerin gündeminde yoğun bir şekilde yer almasının temelinde Prof. Dr. Bilal Kemikli’nin gayretli çalışmaları yer almaktadır. Onun ısrarlı takipleri sonucu Bursa’da ilk olarak 2007 tarihinde Süleyman Çelebi ve Mevlid Yazılışı, Yayılış ve Etkileri[1] başlıklı bir sempozyum düzenlendi ve bildiriler basıldı. Bu kitapta Süleyman Çelebi’nin hayatı, Mevlid-i Şerîf metnin tahlili, etkileri ve Süleyman Çelebi’yi takip eden mevlid metinleri hakkında makaleler yer almıştır. Sempozyum sonrası özellikle farklı coğrafyalardaki mevlid okumalarından örnekler etkinliğe güzel bir renk katmıştır.

“Süleyman Çelebi ve Mevlid Yazılışı, Yayılış ve Etkileri”

Bilal Kemikli iki yıl sonra Diyanet İşleri Başkanlığı’nın desteği ile 2009 tarihinde geniş katılımlı “Yazılışının 600. Yılında Bir Kutlu Doğum Şaheseri Uluslararası Mevlid Sempozyumu” düzenledi[2]. Bu tarihten sonra Süleyman Çelebi ve Mevlid akademiyanın gündemine daha çok geldi ve ciddi bir yer tuttu. Kitap yayınları, sempozyum, panel, konferanslar olmak üzere birçok etkinlikler yapıldı. Bu gayretlerin sonucunda 2022 yılı Mevlid’in yazılışının 600. yılı olması münasebetiyle UNESCO tarafından Süleyman Çelebi yılı ilan edildi ve Cumhurbaşkanlığı’nın 2022/6 sayılı genelgesi ile yapılacak etkinliklerin Kültür ve Turizm Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığı koordinasyonda yapılacağı duyuruldu.

Süleyman Çelebi ve Mevlid’in şanına yakışır son etkinlik 16-18 Eylül 2022 tarihleri arasında Bursa’da düzenlenen “Süleyman Çelebi ve Mevlid Geleneği Sempozyumu” oldu. “Hitâmuhû misk” olarak değerlendirilebilecek bu sempozyuma Türkiye’den ve yurtdışından katılan akademisyen ve araştırmacılar tarafından kırk civarında bildiri sunuldu. İslâm coğrafyasının farklı yerlerinden okunan Mevlid örneklerinin okunması ile sempozyum kapanışı tam anlamıyla muhteşem oldu. Dört gözle beklediğimiz bildirilerin “kisve-i tab’a” bürünmüş hali de ağustos ayında kitaplığımızı şenlendirdi.

Yazılışının 600. Yılında Süleyman Çelebi ve Mevlid Kültürü, TÜBA Yayınları, Ankara 2023.

Yazılışının 600. Yılında Süleyman Çelebi ve Mevlid Kültürü başlığı ile basılan kitabın bir farkı sempozyumda olmayan bazı makalelerin de ilave edilmesidir. Türkiye Bilimler Akademisi tarafından çok güzel bir baskı ile basılan ve görsel malzemelerle desteklenen kitabın editörlüğünü Süleyman Çelebi ve Mevlid hususunu Türkiye’nin ve özellikle de akademisyenlerin gündemine getiren ve Mevlid Külliyatı’nın[3] da neşredilmesinde büyük gayretleri olan Bilal Kemikli yapmıştır.

Kitaba Prof. Dr. Feridun M. Emecen, Mevlid yazarı Süleyman Çelebi’nin yaşadığı asrı siyasi ve özellikle de kültür boyutu ile incelediği bir makale ile katkı vermiştir. Prof. Dr. Bilal Kemikli “Bir Kurucu Metin Olarak Mevlid” konusunu incelemiştir. Süleyman Çelebi türbesinin dünden bugüne inşa süreci görseller eşliğinde Dr. Öğr. Üyesi Doğan Yavaş tarafından belgelerle kaleme alınmıştır. Yazıldığı tarihten itibaren okunması için birçok vakıf kurulan Mevlid ile ilgili vakıf kayıtları Prof. Dr. Hasan Basri Öcalan tarafından kaleme alınan “Vakıf Kültürü ve Mevlid” başlıklı makalede belgelere dayalı olarak detaylandırılmıştır. Buna paralel olarak Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Tuğrul Balkanlar’da Mevlid için kurulan vakıfları incelemiştir. Prof. Uğur Derman Hoca, Mevlid’in sanat değeri taşıyan nüshalarından örnekler veren bir makale kaleme almıştır. Mevlid üzerine birçok çalışma yapan Prof. Dr. Fatih Köksal bu defa Vesîletü’n-Necât’a yazılan nazirelere dair çalışma ile yer almıştır.

Yazılışının 600. Yılında Süleyman Çelebi ve Mevlid Kültürü kitabında yer alan diğer yazarlar ile makale başlıkları ise şöyledir:

Prof. Dr. Ozan Yılmaz, “Vesîletü’n-Necât’ı Şerhetmek: Türkçe Mevlid Şerhlerinin Sebepleri”; Doç. Dr. Bedri Mermutlu, “Geçen Yüzyılda Mevlid Nasıl Okunurdu?”; Prof. Dr. Mehmet Şeker, “Üç Müellifin XVII. Yüzyılda Osmanlılar’da Mevlid Geleneğine Dair İzlenimleri”; Prof. Dr. İsmet Çetin, “Türk Kültüründe Mevlid Geleneği”; Prof. Dr. Mehmet Akkuş, “Mevlid Edebiyatımız ve Merhum Tayyip Okiç”; Prof. Dr. Süleyman Uludağ, “Âlemin Yaratılış”; Prof. Dr. Hür Mahmut Yücer, “Sosyal Sağlık Perspektifinden Mevlid Merasimleri”; Prof. Dr. Nurullah Ulutaş, “Türk Romanında Mevlid’e Dair İzler”; Prof. Dr. Hüseyin Sarıoğlu, “Ulvî Değerlerin İnsan ve Toplum Hayatına Yansı/tıl/ması Yahut Kültürleş/tir/me Bağlamında Vesîletü’n-Necât’ı Yeniden Okumak”; Prof. Dr. Yasin Aktay, “Mevlid Geleneği Üzerine Sosyolojik Mülahazalar”; Prof. Dr. Kenan Gürsoy, “Süleyman Çelebi Mevlid’i Üzerine Felsefî Bir Değerlendirme”; Prof. Dr. Metin İzeti, “Vesîletü’n-Necât’ın Arnavutça Yazılan Mevlidlere Etkisi ve Rumeli’de Yayılış”.

Dr. Eduart Caka, “Süleyman Çelebi’nin Mevlid’inin Arnavutça Yansımaları ve Etkisi”; Dr. Behrin Shopova, “Bulgaristan’daki Mevlid Merasimlerinin Bazı Özellikleri”; Prof. Dr. Kazım Hacımeyliç, “Boşnak Geleneğinde Mevlid”; Dr. Öğr. Üyesi Ali İhsan Akçay, “Bursa’da Mevlid Kültürü”; Prof. Dr. “Kadınlar Mevlidi ve Bursalı Âkif Efendi”; Doç. Dr. Şükrü Baştürk, “Yahya bin Bahşî Mevlid’i”; Prof. Dr. Süleyman Eroğlu, “Lâmiî Çelebi Mevlid’i”; Doç. Dr. Eyüp Sertaç Ayaz- Murat Özangir, “Kerimî’nin İrşâd’ındaki Dil ve Üslûp Özellikleri”; Dr. Mustafa Baki Efe, “Mehmed Şemseddin Ulusoy’un Mesâr-ı Şemsî’l-Mısrî Fî’l-Mevlidi’l-Muhammedî Adlı Mevlid’inde Ehl-i Beyt Sevgisi”.

Kitabın sonuç ve değerlendirme kısmında Prof. Dr. Bilal Kemikli, Prof. Dr. M. S. Kaçalin, Prof. Dr. Mitat Durmuş ve Prof. Dr. Süleyman Baki, sempozyumun Mevlid’in önemine ve “metni yeniden okumak” hususlarına kattığı değerler hakkında ilgiler sunmuşlardır. Kitabın sonuna eklenen Ahmed Kâmil Akdik hattıyla Vesîletü’n-Necât (Mevlid) nüshasının tıpkıbasımı ise kitaba ayrı bir renk katmıştır.

Ahmed Kâmil Akdik Hattıyla Vesîletü’n-Necât. Diyanet İşleri Başkanlığı Yayını, Ankara 2020.

Mevlid, dünkü toplumumuzda Hz. Peygamber (sav) sevgisi bağlamında birliğin beraberliğin, umudun kaynağı olmuştur, bugün de olmaması için hiçbir bir sebep yoktur. Yeter ki geleneksel kodlarımızı iyi okuyalım ve değerlendirelim.

Mevlid sempozyumu, “yeniden doğuş” olarak koptuğumuz kaynaklara ve alanlar bağlanmanın doğuşunu hatırlatma arzusunun bir sonucudur. Devamı gelmezse/sürekliliği olmazsa, kültüre bağlanmaktan daha çok, yakınma yakarışına bağlanmış oluruz. Çünkü kültür dediğimiz değerler dizgesi, yerinde sayan değil, sürekliliği olan bir olgudur. Kültürdeki süreklilik, değer üretir ve muhataplarını ontolojik anlamda insanlaştırır. Çünkü insanı insan yapan, bedeni değil değerleridir. Bu sempozyum, tekrar eden bir yakınmayı değil, tefekkür eden bir aklı önceleme arzusunun sonucunda doğmuş ve gerçekleştirilmiştir.

Umarım mevlid olur!… Zira vesile varsa, necat olacaktır.”[4]

Bu vesile ile bu tür etkinliklerin yapılmasına ve böyle güzel ve önemli eserlerin meydana gelmesine vesile olan başta Bilal Kemikli dostum olmak üzere katkı veren kurumları, makaleleri ile destek olan ilim insanlarını can ü gönülden kutlamak gerek.

Temenni: Her ne kadar yazının başlığında “Hitâmuhû misk” ifadesini kullandıysak da inşallah bu ve benzeri çalışmalar devam eder.

Hâmiş: Kitabın kâğıdı kuşe yerine daha hafif bir kâğıt tercih edilebilirdi.

[1] Ed. Mustafa Kara-Bilal Kemikli, Osmangazi Belediyesi, Bursa 2007, 448 sayfa.

[2] Ed. Bilal Kemikli-Osman Çetin, Türkiye Diyanet Vakfı Ankara 2009, 576 sayfa.

[3] Mevlid Külliyatı, ed. Bilal Kemikli-Mehmet Akkuş, 3 cilt, Diyanet İşleri Başkanlığı; Ankara 2016, 1272 sayfa.

[4] Prof. Dr. Mitat Durmuş, “Bursa’da Zaman” başlıklı değerlendirme yazısından, s. 675.

1962 yılında Şanlıurfa’da doğdu. 1976 yılından beri Bursa’da yaşamaktadır. 1985 yılında Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. 1986 yılında İstanbul’da lise öğretmenliğinin yanısıra Marmara Üniversitesi’nde Bursa Şeriye Sicilleri ile ilgili hazırladığı tezle yüksek lisansını tamamladı. 1999 yılında Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Bursa’da Tasavvuf Kültürü konulu teziyle doktorasını yaptı. 1996 yılında Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih bölümünde göreve başladı ve burada İslam Tarihi ve Medeniyeti, Osmanlı Türkçesi ve Arşiv metinleri gibi dersler vermektedir. Çalışmalarına ağırlıklı olarak arşiv belgeleri ve yazma eserlere dayalı olarak Bursa hakkında devam etmektedir. Bursa’da Malik Aksel’in taşbaskı halk resimleri ile yağlıboya ve suluboya tablolarından oluşan iki sergiye koordinatörlük yaptı ve kataloglarını hazırladı. Bursa mezartaşlarını (4 cilt) ve Bursa Vakfiyelerini yayına hazırladı. Halen Bursa Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde profesör olarak çalışmaktadır. Aynı zamanda Tarih Bölümü başkanlığı ve İznik Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü görevini yürütmektedir.

Yazarın Profili

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir