Sevgili Dostlar!
Yıllarım dil öğrenme ve öğretme ile geçti. Şairin dediği gibi “yaş 35 Dante gibi ortasındayız ömrün” dönemini aşalı neredeyse otuz sene oldu. Peki istediğim gibi Arapça öğrenebildim mi, öğretebildim mi bu ömür sürecinde? Soruya “kesinlikle evet, şeksiz şüphesiz en mükemmel şekilde öğrettim ve en iyi düzeyde öğrendim” diye cevap versem, gerçek olmadığını siz de benim gibi kolayca anlarsınız. Tabi ki öğretmek için çok çalıştık, tabi ki, hamdolsun iyi bir düzeyde Arapçayı öğrendik
Geçenlerde öğrencilerimizle Zoom’da Arapça dersi yaparken bir an durdum, düşündüm ve şu soruyu sordum kendime: “Bu teknoloji olmasaydı, bu ders mümkün olur muydu?”
İşte size dijital çağın dil öğrenimindeki baş döndüren dönüşümünün hikâyesi…
Eskiden dil öğrenmek demek, kalın sözlükler, ezber kartları ve sınıf duvarları demekti. Şimdi ise dil öğretiminde teknoloji kullanımı bir tercih değil, zorunluluk haline geldi. Özellikle Arapça gibi kendine has özellikleri olan bir dilin öğretiminde, teknolojinin sunduğu imkânlar yepyeni ufuklar açıyor.
Peki bu dijital dönüşüm nasıl gerçekleşiyor ve öğrenme sürecini nasıl etkiliyor?
Yapay Zekâ ve Kişiselleştirilmiş Öğrenme
Yapay zekâ teknolojileri, öğrencilerin bireysel öğrenme hızlarını ve stillerini analiz ederek kişiye özel öğrenme yolları sunuyor. İmam hatiplerde, ilahiyat fakültelerinde, mütercim-tercümanlık bölümlerinde ve diğer Arapça eğitimi veren kurumlarda kullanılan akıllı öğrenme sistemleri, öğrencilerin zayıf yönlerini tespit edip, bu alanlara odaklanmalarını sağlıyor. Ayrıca, yazılı ve sözlü ifadeleri anında analiz ederek, öğrencilere öğrenme süreciyle ilgili geri bildirimlerde bulunabiliyor.
Mobil Öğrenme ve Dijital Kaynaklar
Modern dil öğrenimi artık sınıf duvarlarının ötesine taşındı. Akıllı telefonlarındaki uygulamalar sayesinde, her an, her yerde Arapça öğrenebilirsiniz. Kahvaltıda kahvenizi yudumlarken, metroda yolculuk yaparken, kısacası her an, her yerde Arapça çalışabilir ve öğrenebilirsiniz. Artık sınıf ve öğretmen zorunlu olmaktan çıktı ve modern dil öğrenimi sınıf duvarlarının ötesine taşındı. Öte yandan öğretmen konumunu üstlenen sesli asistanlar, telaffuz düzeltme araçları ve interaktif alıştırmalar, hem öğretmen olmadan kendini kontrol etme imkânını sağlıyor, hem de öğrenme sürecini eğlenceli ve etkili hale getiriyor. Geçmişte olmazsa olmaz olan ders araçları arasında yer alan klasik ders kitapları artık zorunlu araçlar arasında yer almıyor. Onların ötesinde, modern dünya, dil öğrenimi için dijital platformlar, podcast’ler, video dersler ve interaktif metinler gibi zengin içerikler sunuluyor. Bu kaynaklar, aynı zamanda öğrencilere otantik materyal erişimi sağlayarak öğrenme sürecini destekliyor.
Sanal Gerçeklik ile Yeni Bir Pratik İmkânı
Sanal gerçeklik teknolojisinin, öğrencilere Arap ülkelerindeymiş gibi pratik yapma imkânı sunduğunu biliyor musunuz? Dil öğretiminde en çok şikâyet edilen konuşma/ muhadese değil midir? Yıllardır Arapça okuyanlar bir Arap görünce bir kelime dahi konuşamaz, hatta “كيف حالك” keyfe haluke (nasılsın), “ما اسمك” mesmuke (adınız ne) diyemez. Konuşmayı öğrenmek için o ülkeye gidemedik, pratik yapamadık diye mazaret bulunur çoğu zaman.
Artık bunlar dijital dünyada kolayca çözülüyor ve modern teknoloji bu konuda bize müthiş imkânlar sunuyor. Sanal gerçeklik uygulamalarıyla öğrenciler Kahire’deki bir pazarda alışveriş yapıyor ya da Amman’daki bir kafede sipariş veriyor gibi o ülkelere gitmeden simülasyonlarla pratik yapabiliyor artık. İmam hatip, ilahiyat ve edebiyat, arapça öğretmenliği ve mütercim tercümanlık bölümlerindeki öğrenciler, bu teknolojiyle gerçek hayat senaryolarında dili kullanabilir, pratik yapabilirler. Ama bunlardan daha da önemlisi dijital imkânlar sayesinde Arap dünyasındaki akranlarıyla gerçek iletişim kurmak artık çok kolay.
Kültürel Dalma (الانغماس اللغوي و الثقافي – cultural immersion ) ve Modern Teknoloji
Çoğu kimse Arapça öğrenmeyi sadece dil bilgisi ve kelime dağarcığı geliştirmekten ibaret olduğunu düşünür. Ama gerçek hiçbir zaman öyle değildir. Bunun yanında dilin kültürel bağlamını anlamak gerekir. Bu, öğrenme sürecini derinleştirir ve zenginleştirir. Bu bağlamda, “kültüre/dile dalma-daldırma ( الانغماس اللغوي و الثقافي – cultural immersion) ” yöntemi ve modern teknolojinin sunduğu artırılmış gerçeklik (AR) uygulamaları, Arapça öğreniminde devrim niteliğinde yenilikler sunmaktadır.
Kültüre/dile dalma, öğrencilerin hedef dilin kültürüne doğrudan maruz kalmasını sağlar ve dil öğrenimini daha doğal ve etkili hâle getirir. Öğrenciler, Arapça konuşulan ülkelerde yaşam deneyimi kazanarak, dilin günlük kullanımını ve kültürel nüanslarını öğrenirler. Böylece dilin sadece teorik değil, pratik yönlerini de kavrama imkânı elde ederler. Ancak bu hayli maddi külfet getiren ve pek çok dil öğrencisinin altında kalkamayacağı bir iş demektir. Peki bu durumda ne yapılacak? Öğrencilerimiz “kültüre dalma” imkânından mahrum mu olacak? Modern teknoloji bu konuda bir çözüm bulabildi mi?
Günümüz teknolojisi ve dijital dünya, dil öğreniminde sınırları zorluyor. Artırılmış gerçeklik (AR) uygulamaları, öğrencilerin sanal ortamda kültüre dalma deneyimi yaşamalarını sağlıyor. Örneğin, bir AR uygulaması sayesinde öğrenciler, sanal olarak bir Arap pazarında gezinebilir, yerel halkla etkileşime geçebilir ve gerçek hayatta karşılaşacakları diyalogları deneyimleyebilirler. Bu tür uygulamalar, dil öğrenimini daha interaktif ve eğlenceli hale getirecektir. Öte yandan kültürel daldırma ve AR teknolojisi, öğrencilerin dil öğrenme sürecini kişiselleştirmelerine olanak tanımakta. Öğrenciler, kendi ilgi alanlarına ve öğrenme hızlarına göre içerik seçebilirler ve dil öğrenim başarılarını artırabilirler. Bu da öğrencinin motivasyonu artırarak, öğrenme sürecini daha verimli ve keyifli hale getirir. Bu yüzden Arapça eğitimcilerimiz ve öğrencilerimizin, artırılmış gerçeklik (AR) uygulamaları ve teknolojileri etkin bir şekilde kullanmaları gerekir ve bu sayede, Arapça öğreniminde yeni ufukları keşfedebilirler.
Yapay Zekâ Destekli Geri Bildirim Sistemleri
Klasik sistemde öğretmenin ödevleri tek tek okuması, düzeltmesi ve öğrencilere iade ederek onlardan geri dönüşler alması, seviye ilerlemelerini takip etmesi imkânsız denecek derecede zordu. Onlarca sınıf ve yüzlerce öğrencinin ödevlerini bire bir takip, düzeltmenin ne denli zor olduğunu anlamak çok zor değil. Ama modern teknolojiyle, öğrencilerin yazılı ve sözlü ifadeleri anında analiz edebilmekte ve yanlış yaptığında gereken düzeltmeler anında yapılmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı kurslardan üniversite sınıflarına kadar, bu sistemler sayesinde öğrenciler anında düzeltme ve öneriler alabilmekte artık. Bütün bunlar Arapça öğrenme sürecini hızlandıracak ve dil öğrenimini daha verimli hâle getirecektir.
Dijital Kütüphaneler ve İçerik Platformları
Günümüzde dijitalleşme, eğitim dünyasında köklü değişimlere yol açmakta. Dijital kütüphaneler ve içerik platformları da teknolojinin dil öğretimine kattığı fırsatlardan bir başkası. Tabi Arapça öğretiminin de bu değişimden nasibini almalı. Zira dijital kütüphaneler ve içerik platformları, Arapça öğrenenler için eşsiz fırsatlar sunmakta. İnteraktif ve dinamik öğrenme materyalleriyle dil öğrenimini daha çekici hâle getiren içerik platformlarının Arapça öğretimine önemli katkılar sunacağına inanıyorum.
Artık klasik ders kitaplarının ötesinde, sadece sınırlı ders kitapları değil, podcast’ler, videolar, interaktif metinler gibi dijital platformlardaki zengin ve çeşitli içerikler var elinizin altında ve bunlara her an kolayca ulaşabilirsiniz. Video dersler, interaktif alıştırmalar ve çevrimiçi sınavlarla, dil becerilerinizi pekiştirebilirsiniz. Ayrıca, bu platformlar sayesinde, ana dili Arapça olan eğitmenlerle birebir iletişim kurma şansı yakalayabilirsiniz.
İmam hatip liseleri, ilahiyat/İslami ilimler fakülteleri, Arapça öğretmenlik, edebiyat ve mütercim-tercümanlık bölümleri ve diğer tüm Arapça öğreten yerlerde kullanılabilecek bu kaynaklar, öğrencilere modern dijital kaynakların yanında, otantik materyal erişimini de sağlayacaktır.
Geleceğe Bakış
Teknoloji, Arapça öğretiminde bir paradigma değişimini beraberinde getiriyor. Ancak burada önemli olan, teknolojiyi doğru ve etkili kullanabilmek. Teknolojinin büyüsüne kapılarak, kendimizi kaybetmeden, bir sihir ve hayal dünyasında yaşamadığımızın bilincinde olarak hareket edilmelidir.
Öğretmenler ve kurumlar, temel anlayışlarını kaybetmeden bu dijital dönüşüme ayak uydurabildikleri ölçüde başarılı olacaklar. Gelecekte, yapay zekâ ve sanal gerçeklik gibi teknolojilerin daha da gelişmesiyle, belki de hiç Arap ülkesine gitmeden, o ülkenin sokaklarını, kültürünü tam anlamıyla yaşayacağız.
Kim derdi ki, bir gün cebinizdeki telefon size Arapça öğretecek?
İşte teknolojinin bizi ulaştırdığı yeni dünya tam da budur!