Edebiyat
Yitiksöz 8 (Aralık 2021-Ocak 2022) Üzerine Sanat, Edebiyat ve Düşünce Dergisi
Derginin Genel Yayın Yönetmeni Sayın Duran Boz, “Şairin Ulu Divana Yürüyüşü” başlıklı yazısında 16 Kasım 2021’de Hakk’ın Rahmetine kavuşan Sezai Karakoç’a ilişkin tanıklığını şu cümlelerle belirtiyor: “Sezai Karakoç, seslere ses katan bir ölçülülükle yaşadı. Lügatindeki kelimeleri muvazene olarak dokudu. Bir ömür, mizanı hakkaniyet üzere tutabilme çabasıyla yürüdü. İyiliklerle, güzelliklerle dengeledi terazisini. Çevresini ışıtan bir göz olabilmek için gayret etti. Karanlıklar artmasın diye çabaladı hep. Hakkın, hakikatin zayi edilmemesine çalıştı. Kimsesizlere yürek olabilmek için yonttu kelimelerini.
EKLENDİ
-:
Yazar:
Erdoğan MuratoğluYitiksöz, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesince yayımlanan iki aylık sanat-edebiyat-düşünce dergisi. Sekizinci sayısı elime yeni ulaştı. Edebiyat dolu bir dergi.
Derginin Genel Yayın Yönetmeni Sayın Duran Boz, “Şairin Ulu Divana Yürüyüşü” başlıklı yazısında 16 Kasım 2021’de Hakk’ın Rahmetine kavuşan Sezai Karakoç’a ilişkin tanıklığını şu cümlelerle belirtiyor: “Sezai Karakoç, seslere ses katan bir ölçülülükle yaşadı. Lügatindeki kelimeleri muvazene olarak dokudu. Bir ömür, mizanı hakkaniyet üzere tutabilme çabasıyla yürüdü. İyiliklerle, güzelliklerle dengeledi terazisini. Çevresini ışıtan bir göz olabilmek için gayret etti. Karanlıklar artmasın diye çabaladı hep. Hakkın, hakikatin zayi edilmemesine çalıştı. Kimsesizlere yürek olabilmek için yonttu kelimelerini.
Eleştiri oklarını rastgele savurmak yerine değer üretti. Diriliş insanı doğsun için kalemini öptü. Avazını gelişigüzel salmadı boşluğa. Bilinç çeşmelerinde arıttığı söz hırkasına büründü. İnsan kardeşlerini gülle karşıladı atalara uyarak. Öfke biriktirmedi kalbinde. Batılılaşma salgınının umutsuzluğa sürüklediği insan için muştu cümleleri kurdu.”
Yitiksöz, Diriliş ruhunu özümseme çabasındaki güzel insanların eser verdiği bir edebiyat dergisi. Diriliş meşalesini geleceğe ulaştırma azminde gayret gösteren bir edebiyat dergisi. Allah tüm Diriliş erlerinin yâr ve yardımcısı olsun.
Bu sayıda Arif Ay, İrfan Çevik, Mustafa Ruhi Şirin, Nurettin Durman, Mehmet Aycı, Adem Turan, İbrahim Gökburun, Metin Kaplan, Yasin Mortaş, İnci Okumuş, Necip Evlice, Ömer Faruk Özel, Ahmet Taşçı, Mehmet Akif Şahin, Davut Güner, Hayrullah Kaplan ve Hüseyin Burak Us şiirleriyle dergi sayfalarını süslüyor. Arif Ay “Kor ve Kar” şiirinde şöyle seslenmekte okuruna:
“Kor ve Kar
Bu güzeli kim gördü / saçlarını bölük bölük kim ördü / bir şey söylesin rüzgâr / anlatsın öyküsünü ulu çınar / acılar ocağı yurdumun / kalbim kor ateş / heybem kar dolu
Seni taşır vapurlar iki yakasına İstanbul’un”
Selim Erdoğan, Nuhan Nebi Çam, Hasan Keklikçi, Gülçin Yağmur Akbulut, Hümeyra Yıldırım Yalçın, İlker Gülbahar, Ahmet Şevki Şakalar, İsmail Kılınç ve Mustafa Ökkeş Evren öyküleriyle okuru selamlıyorlar. İsmail Kılınç “Susmak ya da Yeniden Doğmak” adlı öyküsünde insanın iç dünyasını bu noktada şöyle anlatıyor:
“İnsan, kendi içinde bir mahkûmiyet yaşarmış; anladım. İnsan, suskunluğunun esiri olurmuş; anladım. İnsan, ölüm sessizliğini bir fıtrat saysa da sessizlik ölmeden ölmekmiş; anladım. İnsan, muhabbet ettikçe var olurmuş; anladım. İnsanın dünyevî sınavı kabuğunu kırmaktan ibaretmiş; anladım. İnsan, sustukça kaybettiği, konuştukça kazandığı çağdaymış; anladım. Gün akşam oldu, dayımla muhabbet ettik… ‘Kendini ihmal etme yeğenim!’ dedi. Evet, kendini ihmal eden kişiaklını mezara, ruhunu çöle çevirirmiş; anladım. O gece kendime söz vererek uyudum: Benim hikâyem kötü bitmeyecek! Çünkü en çetin savaşım, kendime karşıydı. Başardım!
Artık,
Susmayacağım!”
Deneme, eleştiri ve değerlendirme yazılarıyla Yitiksöz’e şu yazarlar katkı sunuyorlar: Mustafa Köneçoğlu, Hayrettin Orhanoğlu, Erol Çetin, Arif Ay, Ali Ulvi Temel, İbrahim Demirci, Ramazan Avcı, Nadir Aşçı, Ali Göçer, Veysel Altuntaş, Hüseyin Ahmet Çelik, Yunus Emre Altuntaş, Fatma Vişne, Hüseyin Cömert, Sercan Ceylan, Mert Bakıcı, Ayşegül Özdoğan ve Fatih Aydoğan çalışmalarıyla katkı sundular. Mustafa Köneçoğlu “Seyreyle Bir Âlemin Bu Âlemden Vedaını” adlı yazısında Sezai Karakoç’un Hakk’a yürüyüşü üzerine şunları söylüyor: “Mahçup ve onurlu bir duruştu onunki, Âlemlerin Efendisi’nden kalma o mahzun duruş. İlkelerinden ödün vermeden yaşamanın verdiği klas duruş. Darası alınmış bir hayattı, net ve sarih. Rabbine karşı mutlak mahviyet içindeydi, insanlardan müstağni. Hocaların en sabırlısıydı, en yüce gönüllüsü; görünen bir üniversiteydi. Yaşayan ahlaktı. Müslüman bir coğrafyanın bütün acısı, ıstırabı ve çığlığı alnındaydı. Necip Fazıl’ın yoldaşıydı, Âkif’in günümüzdeki izdüşümü. Ebuzer’den çağımıza yansıyan bir şavk. Ali’nin derdini kuyulara anlatırkenki hali. Kalbi Kerbela toprağıydı, şiirleri Hüseyin’in kanlı gömleği.”
Ali Göçer “Son Söz Dağındır” adlı gezi yazısında dağcılık hakkında okura bilgi veriyor: “Dağ çıkışlarının bir özelliği vardır, popüler bir spor değil, yani madalyası yoktur, seyircisi yoktur, alkışlayanı yoktur ve bazen tek başına çıktığında kimse seni görmez bile. Ama ne var ki, seyircisi ve yarışmacısının yalnızca kendin olduğun ve yalnızca kendinle yarıştığın, kendi sınırlarını denediğin müthiş bir efor sarf ederek çıktığın zirvenin sana verdiği keyfi anlatamam. Kendinle yarışmış, sınırlarını zorlamış, neler başarabileceğini yalnızca kendine kanıtlamış bir etkinlik yapmışsındır.”
Sıddık Yurtsever bu sayıda “Yunus Develi ile Okumak Yazmak ve Anlamak Üzerine” bir söyleşi gerçekleştiriyor. Söyleşide bu konular üzerine şunları söylüyor Sayın Develi: “Bir Müslüman’ın, hayata nereden ve nasıl bakacağı; hayatı neye göre anlamlandıracağı bellidir. Âmentü dediğimizde, aynı zamanda görme biçimimizi de seçmiş oluruz. Bu bilince varmış bir insan, hayata bakmasını da ona karşı duruşunu da belirlemiş demektir. Bu çok açık ve net bir gerçekliktir… Ama işte o asıl mesele; bir türlü şu Müslüman olmak ne ve nasıl bir şey; düşüncemize, ahlakımıza, kısaca bütünüyle yaşama pratiğimize, dolayısıyla da sanat-edebiyat anlayışımıza nasıl yansıyacak? Bunu bilemiyoruz. Bu işin nasıl olması gerektiğini bilmediğimiz sürece de hiçbir şey olması gereken yerde olmayacak. Ne ahlakımız, ne yaşantımız, ne de edebiyatımız…”
Bu sayıda Mehmet Akif İnan, Yunus Develi ve Fethi Gemuhluoğlu’na ilişkin yazılar da dikkatimizi çekiyor. Ayrıca Tahsin Yücel’in “Ben ve Öteki” adlı öykü kitabını Ramazan Avcı bir kritiğe tabi tutmuş. Yunus Develi’nin öykü kitaplarını Veysel Altuntaş incelemiş. Fethi Gemuhluoğlu’nun “Dostluk Üzerine” kitabını Yunus Emre Altuntaş ele almış. Fatma Vişne Hüseyin Ahmet Çelik’in “Bozdünya” adlı öykü kitabını değerlendirmiş. Selma Aksoy Türköz’ün “Aynı Yağmur” adlı öykü kitabını Hüseyin Cömert incelemiş. Sercan Ceylan ilk kitabı “Eşikte ve Eksik” hakkındaki etkilenmelerini anlatmış. Mert Bakıcı da bu kitaba ilişkin eleştirilerini okura sunmuş. Ayşegül Özdoğan Cihan Aktaş’ın yakınlarda yayınlanan “Şair ve Gece Kuşu” adlı romanındaki olay öyküsünü anlatıyor okura. Fatih Aydoğan’sa Stefan Zweig’in “Dünün Dünyası” adlı anı kitabı çevresinde Yirminci Yüzyılı değerlendiriyor.
Yitiksöz canlı ve dinamik bir edebiyat dergisi. Bu canlılık ve dinamizm dergiyi yayına hazırlayan ekibin heyecanından kaynaklansa gerek. Bu heyecan her şeyden önce Hz. Muhammed’e ümmet, Mehmet Akif’in Asım’ın Nesli, Necip Fazıl’ın Mehmed’i ve Sezai Karakoç’un Diriliş Eri olmak tutkusundan kaynaklanıyor. Yitiksöz’ü Sezai Karakoç’un “Esir Kent’ten Öz Ülke’ye” adlı şiirindeki şu ikiliğini alıntılayarak bitirelim:
“Yağsın gönlünün ruhu bu karanlık çatıya
Zehre batan ruhumu ışığınla aydınlat”
Yitiksöz 8. sayının dergi linki aşağıda:
http://www.marastaedebiyat.com/templates/yayinlar/yitiksoz-sayi-8.pdf
Yitiksöz heyecanla girmiş 2022 yılına. Bu heyecana okuru da katılıyor. Yitiksöz’ü keşif yolculuğunda okuru merak, ilgi ve heyecan bekliyor. 2022 Yılı İslam Ümmetine ve tüm insanlığa hayırlı ve uğurlu olsun. Allah’a emanet olun.
Çok Okunanlar
- Kavram-
Bize “Baby Boomer/Bebek Patlaması” Kuşağı Diyorlar
- Kültür Sanat-
“Hatiboğlu Ailesi” Ulusal Sempozyumu Burdur’da Düzenlenecek
- Kavram-
Bedevilikten Kurtuluş
- Kavram-
Millî Tarih Bilinci Üzerine
- Din ve Hayat-
Farkı Fark Et(me)mek
- Edebiyat-
Susmak İnce İşçilik İster
- Genel-
Müstakim Ol! Hazret-i Allah Utandırmaz Seni
- Dünden Bugüne-
Dünden Bugüne – 10