Yapraklar düşer, ak pak olur; saçlar düşer, ne başlar düşer.
Üşüşür gönlüme düşenler, gönlümse yola düşer.
Arar arar durur da uzakta; yakınında olan, payıma düşer.
Güvenir insan kendine, “Düşmem!” dese de yine düşer.
Zaman olur, ucuz insan bulunmaz; zaman olur, insan ayağa düşer.
Kimi akıllı zanneder kendini; “Düşürdüm,” derken farkında olmaksızın düşer.
Kibirlenenler olur ya hani; beller bükülür, bakamazsın ayağa düşer.
İnsan “dost” der, arkasından koşar da zamanla dosttan kaçarken düşer.
Maskeler takılır dostluk adına, menfaat bitince maskeler düşer.
Dostlar yanında gibi gelir, olur ya düşmanın yanına düşer.
Gönülden olmayanlar çıkar kapı dışarı; gönülden dışarı, kapılar düşer.
Bazen düşmanına âşık olur bizimki; bazen dostların gözünden düşer.
Hayallerde arar, hayaller hayal olur; gerçekler, düşüne düşer.
Bazen rüzgâr olur, savurur; bazen savurduklarının önüne düşer.
Düşmeyen ne kalır? Düşerken iyi bak, düşmeyene işaret!
Düşenlerden ders alıp düşmeyeni bulmakta maharet.
Senin de yolun düşenlerden, düşmeyene çıkarsa şayet
Düşmeyenin rızasına tutun, sevgisine tutun…
Düşenlerin dostudur O; seni kaldırır elbet!
