Bu memlekette ilim, fikir, eğitim alanında nicelik bakımından büyük gelişme olsa da nitelik olarak çok gerideyiz maalesef! Bu ülkede “zeki” çok, “akıllı” az; “bakan” çok, “gören” az; “konuşan” çok, “dinleyen” az; “dili olan” çok, “lisanı olan” az; “lafı olan” çok, “fikir sahibi” az; “kalem” çok, “kelam” az; “şiir yazan” çok, “şair” az; “tahsilli ve diplomalı” çok, “tefekkür eden” az; “düşünen” çok, “kitap okuyan” az; “kıraathane ve kahvehane” çok, “kütüphane” az; “akıllı tahta ve okul” çok, “akıllı eğitim” az; “yazan” çok, “okuyup anlayan” az; “yetenekli” çok, “keşfeden” az; “öğretmen” çok, “eğitimci” az; “öğrenci” çok, “talebe” az; “üniversite mezunu” çok, “evrensel düşünen” az; “bilim adamı” çok, “ilim ve irfan sahibi” az; “entel” çok, “aydın-münevver” az; “maddeyi bilen” çok, “kendini bilen” az; “gerçeği bilen” çok, “hakikati anlayan” az maalesef!
Günümüzde ve modern hayatta ahlaki kavramların içi boşaltılmış vaziyette: “Kalbi sağlam” çok, “yürekli” az; “malı olan” çok, “cömert” az; “tüketen ve tükenen” çok, “üreten” az; “yiyen” çok, “doyan” az; “kazanç” çok, “bereket” az; “para” çok, “şükür” az; “söz veren” çok, “emin insan” az; “eleştirmen” çok, “özeleştiri yapan” az; “güzel giyinen” çok, “içinde insan olan” az; “estetikten söz eden” çok, “güzel olan” az; “özgürlük edebiyatı” çok, “hür adam” az; “vatansever” çok, “fedakârlık yapan” az; “etik olan” çok, “ahlaklı” az; “kalbi temiz” çok, “merhametli” az günümüz dünyasında.
Dindarların sayısı artmakta ama dinî şuur azalmakta: İslam dünyasında “cami” çok, “namaz kılan cemaat” az; “Kur’an hafızı” çok, “Kur’an’ı anlayan” az; “Peygamber Efendimizi seven” çok, “sünnetine uyan” az; “başörtülü” çok, “tesettürlü” az; “tespih çeken” çok, “zikir” az; “keramet” çok, “istikamet” az; “şeyh” çok, “Allah dostu” az; “ölen” çok, “ölmeden evvel ölen” az; “muhacir” çok, “ensar” az maalesef!
Hayatın her alanında kaliteli ve şuurlu adam sıkıntısı had safhada: Bizim ülkemizde “makam sahibi” çok, “makama şeref veren” az; “hakim ve savcı” çok, “adalet” az; “ayak” çok, “baş” az; “siyasetçi” çok, “lider ve devlet adamı” az; “asker ve polis” çok, “güvenlik” az; “hastane ve hastalık” çok, “şifa veren” az; “evlenen” çok, “eş olan” az; “ev sahibi” çok, “yuva kuran” az; “çocuk sahibi” çok, “anne ve baba olan” az; “hal-hatır soran” çok, “muhabbet eden” az; “sosyal medya arkadaşı” çok, “sosyal olan” az; “dost arayan” çok, “dost olan” az; “gülen” çok, “mutlu olan” az; “aşktan bahseden” çok, “âşık olan” az; “eleştiren” çok, “mücadele eden” az; “realist” çok, “idealist” az; “âdem” çok, “adam gibi adam” az maalesef!
Bu vahim tabloya çok üzülüyoruz. “Daha ne var ne yok?” diye soruyorsanız, her şey var ama huzur, samimiyet ve edep yok. Bir de “Allah var, şeriki (ortağı) yok. O halde “Kahrın da hoş, lütfun da hoş!” diyebiliyorsak ne gam bize? Şair-Yazar-Akademisyen Kemal Sayar’ın ifade ettiği gibi: “Bu toprakların mayası kötülük tutmaz, iyileşeceğiz elbet.”
Yarınki Türkiye’yi ve dünyayı kuracak; okuyan, tefekkür eden, sorgulayan, samimi, erdemli, vatansever, adil, hakikat sever, ilkeli, fedakâr, namuslu, saygılı, edepli, zarif, vefalı, cömert, kanaatkâr, azimli, sorumlu, sabırlı, cesur; iyilik, hayır, doğruluk, barış, kardeşlik, özgürlük ve haktan yana olan; zulme, haksızlığa kimden kime olursa olsun karşı çıkan gül yürekli insanlara selam olsun.
Bengisu arıyorum karanlık ruhlar içinde.
Pusulası şaşkın ozanlar arasında
Acının güldestesi oluyor kalbim.
Sevda tutsak oluyor canevinde
Baharı arıyorum kör ve sağır yüreklerde.
Hüzün yağmurları dökülüyor bütün hücrelerime!
