İnsaniyet Eğitim, Kültür ve Sanat Derneği tarafından düzenlenen “Başkent İnsaniyet Buluşmaları”, bu kez dostluk kavramını felsefi, teolojik ve siyasi boyutlarıyla ele aldı. Prof. Dr. Yasin Aktay’ın konuşmacı olarak katıldığı “Dostluk Siyaseti” başlıklı söyleşi, katılımcılara hem zihinsel hem de vicdani bir muhasebe imkânı sundu.
23 Aralık 2025 Salı akşamı Kabakçı Konağı’nda düzenlenen program, yoğun ilgi ve katılımla gerçekleştirildi.
Etkinlik, Ankara Anafartalar Sarraflar Camii görevlisi Ekrem Özdemir’in Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından programın yönetimini üstlenen İnsaniyet Eğitim, Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Nil Gülsüm Kurt kısa bir açılış konuşması yaptı. Söyleşi, Prof. Dr. Yasin Aktay’ın kapsamlı sunumuyla devam etti.
“Dostlarım! Dost Yoktur” Paradoksu
Konuşmasının merkezine dostluk kavramının imkânı ve imkânsızlığını alan Prof. Dr. Yasin Aktay, Jacques Derrida’nın Aristoteles’e atfen kullandığı “Dostlarım, dost yoktur” sözünü tartışmaya açtı. Aktay, bu ifadenin dostluğun yokluğuna değil, insanın dosttan beklentileriyle dostluğu nasıl imkânsız hâle getirdiğine işaret ettiğini vurguladı.
Modern insanın dostlukta “kusursuzluk” aradığını vurgulayan Aktay, bu yaklaşımın ilişkileri baştan sorunlu hâle getirdiğini ifade etti.
İbn Hazm’ın Tarifi: İmkânsız Dost
Söyleşide İslam düşüncesinden örnekler de ele alındı. İbn Hazm’ın dostluk tarifine değinen Aktay, bu tarifin neredeyse “imkânsız bir insan modeli” sunduğunu söyledi. Konuşmasında şu soruya dikkat çekti: “Mükemmel bir dost arıyoruz ama kendimiz mükemmel bir dost olmaya talip miyiz?”
Aktay’a göre, dostluğu tarif ederken ortaya konulan aşırı beklentiler, dostluğu kurmadan önce tüketiyor.
Hızır Beklentisi Ve Hayal Kırıklığı
Dostluk ilişkilerinde yaşanan hayal kırıklıklarının temelinde, karşı tarafa yüklenen “Hızır mükemmelliği” beklentisinin yattığını ifade eden Aktay, insanın kusurlu bir varlık olduğunu hatırlattı. Dostu kendi beklentilerimizle sınırlamanın, onu özgür bir “öteki” olarak kabul etmemek anlamına geldiğini söyledi.
Dostluk Ticari Bir İlişki Değildir
Konuşmasında dostluğun karşılıklı alıp-verme ilişkisi olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Aktay, gerçek dostluğun çoğu zaman vermeye talip olma iradesiyle mümkün olduğunu belirtti. Dostluğun, beklentiler üzerinden değil, fedakârlık üzerinden inşa edildiğini dile getirdi.

İslam’da Dostluk: Düşmandan Kardeşe
İslam düşüncesinde dostluğun mümkün ve dönüştürücü bir ilişki olduğunu ifade eden Aktay, Kur’an-ı Kerim’de geçen “Düşmandınız, Allah kalplerinizi ısındırdı ve kardeş oldunuz” ayetine dikkat çekti. Peygamber Efendimizin Mekke dönemindeki düşmanlarının daha sonra dost, ardından ashab mertebesine yükselmesini, dostluğun en güçlü tarihsel örneklerinden biri olarak değerlendirdi.
Gazze Örneği: Allah İle Dost Olmak
Söyleşide güncel örneklere de yer verildi. Gazze’de yaşananlar üzerinden “Allah ile dost olma” bilinci ele alındı. Aktay, her şeyin Allah’a ait olduğunu idrak eden insanın, kayıplar karşısında sekinet bulabildiğini ve gerçek dostluğun bu teslimiyetle mümkün olduğunu ifade etti.
Dostluk, Uygulanabilir Bir Siyaset Meselesidir
Konuşmasının sonunda Prof. Dr. Yasin Aktay, dostluğun sadece bireysel bir erdem değil, aynı zamanda uygulanabilir bir siyaset anlayışı olduğunu vurguladı. “Dostu harcayan bir siyaset, sonunda kendini de tüketir” diyen Aktay, dostluk zeminini kaybeden toplumların birlikte yaşama iradesini de yitirdiğini ifade etti.
Yoğun Katılım ve Dikkatle Takip Edilen Söyleşi
Soru-cevap bölümüyle devam eden program, katılımcıların ilgisiyle zenginleşti. Programın sonunda, İnsaniyet Derneği Başkanı Nil Gülsüm Kurt, Prof. Dr. Yasin Aktay’a teşekkür plaketi takdim etti.
Söyleşi, dostluk kavramını yeniden düşünmeye davet eden güçlü mesajlarla sona erdi.

