Fatma Güneyin
1985 yılında Ankara'da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Ankara'da, üniversite eğitimini Konya-Selçuk Üniversitesi Sosyoloji bölümünde tamamladı. Yüksek lisansını Kütahya- Dumlupınar Üniversitesi'nde yaptıktan sonra, özel öğretim kurumlarında psikolojik danışman olarak görev aldı. Sosyolojik, psikolojik ve edebî konularda yazın hayatına devam etmektedir. Aynı zamanda aile danışmanlığı yapmaktadır. Evli ve 3 çocuk annesidir.
- Yazılar
- Favoriler
- Yorumlar
Savaşın Çocukları
Kalk hadi güzel çocuk! Bak rüzgâr esiyor Uçurtma yapalım seninle Süsleyelim üzerini en güzel resimlerle. Elinde uçurtmanın ipi Koş özgürce, bir deli tay misali… Gel…
Demlenmiş Bir Huzur Ararken
Günbegün insanların bireyselleştiği, ilişkilerin mekanikleşip çıkar hesaplarına göre şekillendiği ve nihayetinde yolunda gitmeyen ne varsa toplumsal arızalar olarak faturasını hep beraberce acı bir şekilde ödediğimiz…
Sana Geldim
Yıllar yılı karanlık sokaklarda kaybolup Bir acı suyu içip de bekledim Derin denizlerin soğuk sularında boğulup Bir nefeslik hayatın yolunu gözledim Ufukta bir ışık doğdu…
Öldürüyoruz!
Fatma Zehra Güneyin Biz, hepimiz, belki herkes birbirimizi yavaş yavaş öldürüyoruz! Anlamadan, düşünmeden, fark etmeden, hissetmeden öldürüyoruz... Söylediklerimizle, söylemediklerimizle… Yaptıklarımızla, yapmadıklarımızla … Zihnimizden geçirdiklerimizle,…
Dökülüşün Şarkısı
Çatırdayıp duran öyle bir dünya ki Acımasızca başımızdan aşağı dökülüyor Başlayalı asırlar geçmişçesine Fezâyı dolduracak kadar gözyaşı dökülüyor Duymuyor musun ey insan, onca çocuğun feryadını…
Kalp Dairesine Dönmek Gerek
Ne kadar çok bilgi bombardımanı altındayız değil mi? Gözümüzün görmediği, elimizin yetişemediği neler neler dönüyor insan ırkına birer tehdit olarak… Haberler, sosyal medya, konuşan insanlar,…
Sarsılan Kutsallarımıza Dair
Son zamanlarda Türkiye gündemini meşgul eden Narin olayı ile beraber entelektüel çevrelerde kutsal olan değerlerin tekrar sorgulanmaya açıldığını gözlemliyorum. Aslında buna kutsal olan mı demeliyiz…
Gazze’ye Mektup
Ne kadar isterdim, sana, bağrında yetiştirdiğin zeytinlerin kadar barış vadeden, portakalların kadar güzel kokan, limonların kadar ferahlatan ve mavi denizin kadar umut estiren bir mektup…
Öteleredir Umudum
Geçtim artık ben bu dünyadan... Heveslerimi, hayallerimi ve umutlarımı derleyip topladım, karton bir kutuya sığdırıp üzerini bantladım. Duruyor şimdi evin bir köşesinde... Artık umudum yalnızca…
Yol Ayrımı
Büyük bir yol ayrımındayız! Genelde bütün insanlık ve özelde de Müslümanlar olarak bir yol ayrımındayız. Sevgiyi mi seçiyorsun nefreti mi? Vicdanı mı seçiyorsun salt aklı…