Büyük bir yol ayrımındayız!
Genelde bütün insanlık ve özelde de Müslümanlar olarak bir yol ayrımındayız.
Sevgiyi mi seçiyorsun nefreti mi?
Vicdanı mı seçiyorsun salt aklı mı?
Ebedî hayatı mı seçiyorsun fani dünyayı mı?
İnsanlıktan mı yanasın ırkçılıktan mı?
Artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz!
Yaşatılan bunca felaketten sonra, parçalanmış insan vücutlarını gördükten sonra, insanlığın yerle bir edilip üstüne de bunun marifetmiş gibi savunulduğuna şahit olduktan sonra dünya artık eski dünya olamaz!
Devletlerin birkaç gün yas ilan etmesiyle binlerce şehidin acısı kalplere gömülmüş olmayacak!
TV kanallarına siyah kurdele koymakla binlerce şehidin kanları temizlenmeyecek!
Okullardaki 1 dakikalık saygı duruşuyla hiçbir Filistinliye olan görevimizi yerine getirmiş olmayacağız!
Zulme ve zalime karşı ortak eylemde bulunmadıkça firavunvâri zulümler hayat bulmaya devam edecek.
İçimizdeki Musaları, gözyaşlarımızla damıtarak büyüttüğümüz merhamet ırmağına bırakmanın zamanı gelmedi mi?
Bugün o büyük yol ayrımına geldiğimiz gündür.
Uzayıp giden boykot listelerini elimize alıp vazgeçemediklerimizden vazgeçme zamanı bugün!
Sabah uyanmak çok zor gelse de seherlerde Kur’an ‘ı elimize alma, yüreğimize katma vakti bugün!
Azıcık rahatın kaçtığında nefsin şikâyete başlasa da nefsinin konforundan vazgeçme zamanı bugün!
“Aman zerre kadar travma yaşamadan büyüsün!” diye özenip bezendiğin çocuğuna; Filistinli, Suriyeli, Doğu Türkistanlı çocukların parçalanmış hayatlarından bahsedip onları gerçek dünyaya uyandırma vakti bugün!
Evinde sevgi havası estirirken o havaya biraz Filistin rüzgârları ekme vakti bugün!
Ümidimiz hep barıştan yana olsa da “Müslüman’ın düşmanı kimmiş, neymiş?” bunları tefekkür edip uyanma vakti bugün!