Benzer isimli bilginler olarak, Kûfe dil mektebinin önde gelenlerinden Kitâbü’l-Fasîh’in yazarı Bağdatlı Ebü’l-Abbâs Sa’leb (ö. 291/904), el-Keşf ve’l-Beyân an Tefsîri’l-Kurân adlı kıymetli tefsirin sahibi Ebû İshâk Sa’lebî Nîsâbûrî (ö. 427/1035), oldukça meşhur bir eser olan Yetîmetü’d-Dehr fî Mehâsini Ehli’l-Asr’ın müellifi diğer bir Nîsâburlu bilgin Ebû Mansûr Seâlibî (ö. 429/1038) ve el-Cevâhiru’l-Hisân fî Tefsîri’l-Kur’ân adlı tefsirin yazarı Cezayirli âlim Ebû Zeyd Seâlibî’nin (ö. 875/1471) isimlerine yer vereceğiz.
Bu dört isme geçmeden önce Gulamu Sa’leb diye meşhur ez-Zâhid Muhammed b. Abdilvâhid (ö. 345/957), Gazneliler dönemi tarihçisi Ebû Mansûr el-Hüseyn b. Muhammed el-Merganî es-Seâlibî (ö. 421/1030), Ebü’l-Fazl Kemâlüddîn Ca’fer b. Sa’leb el-Üdfüvî (ö. 748/1347), Tâcüddîn Alî b. Muhammed es-Sa’lebî İbnü’d-Düreyhim (ö. 762/1360), Tunuslu Abdülazîz b. İbrâhîm b. Abdirrahmân es-Seâlibî (ö. 1944) ve başka benzer isimler olduğunu hatırlatmakta yarar vardır. “Sa’leb”, Arapça’da tilki demektir.
Ebü’l-Abbâs Sa’leb (ö. 291/904)
Kûfe dil mektebi ileri gelenlerinden, lügat, nahiv, şiir, edebiyat, Kur’an ve hadis âlimi, Ebü’l-Abbâs Ahmed b. Yahyâ, 200/815’te Bağdat’ta doğdu. Bir asra yaklaşan ömrü boyunca Me’mûn’dan Müktefî-Billâh’a (ö. 295/908) kadar on bir Abbasî halifesi dönemini idrak etmiştir. 291/904 yılında Bağdat’ta vefat etti ve Bâbüşşam tarafındaki kabristana defnedildi.
Eserleri: Kitâbü’l-Fasîh. İlk defa Alman şarkiyatçı Jakob Barth (ö. 1914) tarafından Almanca bir mukaddimeyle birlikte (kısmen) (Leipzig 1876) yayımlanmıştır. Daha sonra Kahire’de neşredilmiştir. Kavâidü’ş-Şi’r, Sa’leb’in diğer bir çalışması olup ilk defa İtalyan Celestino Schiaparelli (ö. 1914) tarafından neşredilmiş (Leiden 1890) daha sonra farklı kişiler tarafından yeni baskıları yapılmıştır. Mecâlisü Sa’leb; İ’râbü’l-Kur’ân; Meâni’l-Kur’ân; el-Kırâât; Garîbü’l-Hadîs; İhtilâfü’n-Nahviyyîn; el-Emsâl; Meânî ve Fevâid; el-Kasîdetü’l-Hâliyye onun diğer eserleridir.
Adı geçen eserler dışında Sa’leb’in rivayet ettiği veya üzerine şerh yazdığı eski şiir ve divanlardan bazıları şunlardır. Dîvânu Züheyr; Şerhu Dîvâni Züheyr b. Ebî Sülmâ; Avusturyalı Rudolf Geyer (ö. 1929) tarafından neşredilen Dîvânü’l-A’şâ (1927); Şerhu Dîvânü Urve b. Hızâm; Şerhu Lâmiyyeti’ş-Şenferâ; Şerhu Dîvânü Şi’ri Adî b. er-Rikâ el-Âmilî an Ebi’l-Abbâs Ahmed b. Yahyâ Sa’leb eş-Şeybânî; Şerhu Dîvânü İbni’d-Dümeyne; Şerhu Dîvâni’l-Hansâ; Şerhu Kasîdeti Umâre b. Akîl b. Cerîr.
Ebû İshâk Sa’lebî (ö. 427/1035)
Arap dili âlimi ve müfessir Ebû İshâk Ahmed b. Muhammed es-Sa’lebî, Nisâbur’da doğdu. Hocaları arasında İbn Habîb en-Nîsâbûrî, İbn Mihrân Nîsâbûrî, Hakâiku’t-Tefsîr adlı eserin sahibi Muhammed b. Hüseyin Sülemî’nin adları zikredilebilir. Şöhret sahibi talebeleri arasında ise müfessir Vâhidî ve Ebû Ma’şer et-Taberî’nin isimlerini zikredebiliriz. Ebû İshâk Sa’lebî 427/1035 tarihinde vefat etmiştir.
Eserleri: el-Keşf ve’l-Beyân an Tefsîri’l-Kurân. Son derece kıymetli bir tefsir çalışmasıdır. Ebû İshâk Sa’lebî’nin Peygamber kıssaları hakkındaki oldukça meşhur Kasasü’l-Enbiyâ diğer adıyla Arâisü’l-Mecâlis adlı bir eseri daha bulunmaktadır. Arâis’in Türkçe çevirisi yapılmıştır. Katlâ el-Kurân; Dîvânü’s-Sa’lebî; Rebîu’l-Müzekkirîn ve el-Kâmil fi’l-Kurân onun diğer eserleridir.
Ebû Mansûr Seâlibî (ö. 429/1038)
Arap dili ve edebiyatı âlimi, şair Ebû Mansûr Abdülmelik b. Muhammed es-Seâlibî, 350/961 yılında Nisâbur’da doğdu. Ebû İshâk Sa’lebî’nin çağdaşı olup aynı zamanda hemşerisidir. Buhara, Cürcân, Gürgenç ve Gazne gibi şehirlerde bulunmuş, İbn Sînâ, Bîrûnî ve Firdevsî gibi şahsiyetlerle buluşmalar gerçekleştirmiştir. Kendisi veya dedesi tilki derisinden kürk dikimi ve ticaretiyle meşgul olduğundan “Seâlibî” yahut “Ferrâ” nisbesiyle tanınmıştır.
Eserleri: Ebû Mansûr Seâlibî, arkasında pek çok kıymetli eser bırakmıştır. İlim ehli arasında şöhret bulan pek çok eseri gerek Doğu’da gerekse Batı’da neşredilmiştir. Eserlerinin başında şair ve edipler hakkındaki Yetîmetü’d-Dehr fî Mehâsini Ehli’l-Asr ve onun devamı Tetimetü’l-Yetîme adlı çalışmaları gelmektedir. Fıkhü’l-Luğa ve Sırrü’l-Arabiyye onun kayda değer diğer bir çalışmasıdır. Kitabın ulaşabildiğimiz kadarıyla farklı yer (Paris 1861, Uppsala 1863, Kahire 1938, 1998, Beyrut 1993, 1994) ve tarihlerde farklı kişiler tarafından altı baskısı yapılmıştır. Osman Reşer tarafından Almanca’ya çevrilen (Leipzig 1916) Ahsenü mâ Semi’tü (el-Leâlî ve’d-Dürer) ve onun zeyli Men Gâbe Anhü’l-Mutrib yanında Hâssü’l-Hâs; el-Müntehal/Kenzül Küttâb; Dürerü’l-Hikem; Nesrü’n-Nazm ve Hallü’l-İkd; el-İktibâs mine’l-Kur’âni’l-Kerîm onun zikredebileceğimiz diğer çalışmalarıdır.
Seâlibî’nin el-Mübhic; et-Temsîl ve’l-Muhâdara fi’l-Hikem ve’l-Münâzara (Hilyetü’l-Muhâdara ve Unvânü’l-Müzâkere ve Meydânü’l-Müsâmere); Sihrü’l-Belâğa fî Sırri’l-Berâe ve en-Nihâye fî Fenni’l-Kinâye (en-Nihâye fi’t-Ta’rîz ve’l-Kinâye, el-Kinâye ve’t-Ta’rîz, el-Kifâye fi’l-Kinâye) adlı dört eserinden seçkiler Erbau Resâil başlığı altında (İstanbul 1301) yayımlanmıştır. Berdü’l-Ekbâd fi’l-Adâd ve el-Îcâz ve’l-İ’câz (Ğurerü’l-Belâğa fi’n-Nazmi ve’n-Nesr adıyla) adlı iki eseri de Hamsü Resâil içinde (İstanbul 1301) neşredilmiştir.
Seâlibî’nin oldukça uzun bir isme sahip Ehâsinü Kelâmi’n-Nebî ve’s-Sahâbe ve’t-Tâbiîn ve Mülûki’l-Câhiliyye ve Mülûki’l-İslâm ve’l-Vüzerâ ve’l-Küttâb ve’l-Büleğâ ve’l-Hükemâ ve’l-Ulemâ (Leiden 1844) ve Simârü’l-Kulûb fi’l-Muzâf ve’l-Mensûb ve et-Tezyîlü’l-Merğûb min Semeri’l-Kulûb adlı zeyli; Alman şarkiyatçı Friedrich Dieterici (ö. 1903) tarafından neşredilen Mütenebbî ve Seyfiddevle/Mutanabbi und Seifuddaula aus der Edelperle Tsaâlibi (Leipzig 1847); Ebü’t-Tayyib el-Mütenebbî ve Ahbâruhu (ve mâ lehû ve mâ aleyh); Tuhfetü’l-Vüzerâ; Mekârimü’l-Ahlâk; et-Tevfîk li’t-Telfîk; Ravzatü’l-Fesâha; Mir’âtü’l-Mürûât ve A’mâlü’l-Hasenât; Lübâbü’l-Âdâb; Hermann Zotenberg tarafından Histoire des rois des perses adıyla Fransızca tercümesiyle birlikte neşredilen (Paris 1900; Amsterdam 1979) Ğureru Ahbâri Mülûki’l-Fürs ve Siyerihim; Ecnâsü’t-Tecnîs (el-Müteşâbih); el-Enîs fî Ğureri’t-Tecnîs; Dîvân; Tahsînü’l-Kabîh ve Takbîhu’l-Hasen; Nesîmü’s-Seher; Hasâisü’l-Luğa; Âdâbü’l-Mülûk (Sîretü’l-Mülûk); eş-Şi’r ve’ş-Şuarâ ve Envâu İktibâsâtihim min Elfâzi’l-Kur’ân ve Meânîh; el-Yevâkît fî Ba’zi’l-Mevâkît fî Medhi’ş-Şey’i ve Zemmih. (el-Letâif ve’z-Zarâif adlı eseriyle de birlikte neşredilmiştir.) adlı çalışmaları bulunmaktadır.
Seâlibî, başlığında “lutf” kelimesi bulunan el-Lutf ve’l-Letâif; ilk olarak Pieter de Jong (Leiden 1867) ve daha sonra farklı isimlerin neşrettiği Letâifü’l-Maârif; Ebû Nasr Ahmed b. Abdürrezzâk el-Makdisî’nin Seâlibî’nin bir diğer eseri olan el-Yevâkît fî Ba’zi’l-Mevâkît ile birleştirdiği el-Letâif ve’z-Zarâif fî Medhi Mehâsini’l-Eşyâ ve Ezdâdihâ (ez-Zarâif ve’l-Letâif fi’l-Mehâsini ve’l-Ezdâd); Letâifü’z-Zurefâ min Tabakâti’l-Fudalâ ki, Letâifü’l-Lutf adıyla da neşredilen eserleri bulunmaktadır.
Ebû Mansûr Seâlibî’nin el-Eşbâh ve’n-Nezâir; eş-Şekvâ ve’l-İtâb mâ Vakaa li’l-Hillâni ve’l-Ashâb; el-Ferâid ve’l-Kalâid; (Nesrü’n-Nazm’ın kenarında, Kitâbü’l-Emsâl adıyla, Resâilü’s-Seâlibî içinde, el-İkdü’n-Nefîs ve Nüzhetü’l-Celîs adıyla) adlı eserlerin yazara ait olmadıkları ifade edilse söz konusu eserler onun adıyla neşredilmiştir. Gustav Flügel, Münisü’l-Vahîd ve Nüzhetü’l-Müstefîd fi’l-Muhâdarât adlı eseri onun adıyla yayınlamıştır. Kitap, isim olarak Seâlibî’ye ait olsa da içerik bakımından Râgıb İsfahânî’ye aittir.
Ebû Zeyd Seâlibî (ö. 875/1471)
Tefsir, hadis ve fıkıh âlimi, Ebû Zeyd Abdurrahmân b. Muhammed b. Mahlûfes-Seâlibî, Cezâyir şehri civarındaki Vadiyüsr’de 785/1384’te doğdu. Farklı beldelere ilim yolculukları yapan Seâlibî ilim tahsili için Tilmisan ve Bicâye’ye gitti. Daha sonra memleketine geri döndü. Akabinde tekrar Bicâye’ye gitti. Peşinden Tunus ve Mısır’a gitti. Veliyüddin el-Iraki’den dersler aldı. Ders vermek ve irşad faaliyetlerini yürütmek için kendi adına bir zâviyenin inşa edildiği Bursa’ya gitti. Buradan Hacca gitti. 1416’da Mısır üzerinden Tunus’a döndü. 1417’de memleketine döndü ve Cezayir şehrindeki el-Câmiu’l-a’zam’da imam-hatip olarak göreve başladı. Bir süre kadılık görevini üstlendiyse de bu uzun sürmedi. Kendini telif, öğretim ve irşad faaliyetlerine verdi. 875’te orada vefat etti. Pek çok hocadan dersler alan Seâlibî, bir taraftan öğrenci yetiştirmiş diğer taraftan eserler kaleme almıştır. (Bilmen, 2/601-602).
Eserleri: El-Cevâhirü’l-Hisân fî Tefsîri’l-Kur’ân. 833/1430 yılında tamamladığını söylediği tefsiri, İbn Atıyye ve Ebu Hayyân tefsirlerinin özetidir. Sefâkusî’den de irab meselelerini almıştır. Beş cilt olarak neşredilen kitabın (Beyrut 1418/1997) Râgıb Paşa Kütüphanesi 77 numarada kayıtlı bir nüshası vardır. (Zehebî, et-Tefsîr ve’l-Müfessirûn, 1/238 vd.) ez-Zehebü’l-İbrîz fî Garîbi’l-Kur’âni’l-Azîz; el-Ulûmü’l-Fâhire fi’n-Nazar fî Umûri’l-Âhire; el-Muhtâr mine’l-Cevâmi fî Muhâzâti’d-Düreri’l-Levâmi fî Asli Makrai’l-İmâm Nâfi; ed-Dürerü’l-Levâmi fî Kırâati Nâfi; Ravzatü’l-Envâr ve Nüzhetü’l-Ahyâr (Bilmen, Envâr yerine Ezhâr zikretmektedir.); el-Envâr fî Âyâti’n-Nebiyyi’l-Muhtâr; rüyalarının anlattığı el-Merâî; el-Câmiu’l-Kebîr; Şerhu Muhtasari İbni’l-Hâcib el-Ferî; İltikâtü’d-Dürer; ed-Dürrü’l-Fâik fi’l-Ezkâr ve’l-Ed’iye ve’l-Vaz; Kırk hadis tarzındaki el-Envârü’l-Mudîe el-Câmia Beyne’l-Hakîka ve’ş-Şerîa; Câmiu’l-Ümmehât fî Ahkâmi’l-İbâdât; Riyâzü’s-sâlihîn ve Tuhfetü’l-Müttakîn; Nefâisü’l-Mercân fî Kısasi’l-Kurân; Hakâiku’l-Akîde; Riyâzü’l-Üns fî İlmi’r-Rekâik ve Siyeri Ehli’l-Hakâik; Muhtasaru Câmi li-Fevâide mine’l-İlmi Yüntefau bihâ İnde’l-Hâce; otobiyografik eseri Ğanîmetü’l-Vâfid ve Buğyetü’t-Tâlibi’l-Mâcid; Mucem fî Şerhi’l-Elfâzi’l-Ğarîbe; Erbaûne Hadîsen fî İstınâi’l-Marûf onun diğer eserleridir.
Müslüman Bilginlerin Eserlerinin Batı’da Neşir ve Tercümeleri
Batı dünyasında XIX. yüzyıldan çok önceleri başlayan Müslüman bilginlere ait eserlerin neşir ve tercümeleri bu yüzyılda da tüm hızıyla devam etmiştir. Yukarıda zikrettiğimiz üzere, Ebû Mansûr Seâlibî’nin bazı eserleri ilk defa şarkiyatçılar tarafından neşredilmiştir. Arapça pek çok eseri neşreden Alman şarkiyatçı Flügel, Hammer’in isteğiyle Mü’nisü’l-Vahîd ve Nüzhetü’l-Müstefîd fi’l-Muhâdarât (Viyana 1829) adlı eseri neşretmiştir. Gildemeister’in de belirttiği üzere (ZDMG, 1880) bu çalışma, Seâlibî’nin Mü’nisü’l-Vahîd’i değil Râgıb el-İsfahânî’nin Muhâdarâtü’l-Üdebâ’sının bir bölümüdür. (“Flügel”, TDV İslâm Ansiklopedisi, 13/165). Alman Friedrich Dieterici (ö. 1903), Seâlibî’nin Yetîmetü’d-Dehr’indeki Mütenebbî’ye dair bölümü “Mutanabbi und Seifuddaula” başlığıyla (Leipzig 1847), Hollandalı şarkiyatçı Josue Jean Philippe Valeton der Ältere (ö. 1906), Ehâsinü Kelâmi’n-Nebî ve’s-Sahâbe ve’t-Tâbiîn -el-Î’câz fi’l-Îcâz adlı eser veyahut muhtasarıdır- (Leiden 1844) ve diğer bir Hollandalı Pieter de Jong ise (ö. 1890) Letâifü’l-Maârif (Leiden 1867) adlı eseri neşretmiştir.