Düşünce
Eğitimde İnsan Hedefimiz
EKLENDİ
-:
Yazar:
Mehmet Nezir Gül
Anne baba, evladının sağlıklı büyümesini, ahlaklı, büyük insan olmasını, hayatta hep güzel işler yapmasını ister.
Öğretmen, öğrencisinin çalışkan, saygılı, başarılı olup iyi yerlere gelmesini ister.
Usta, çırağının teorik bilgileri öğrenmesini ve sonrasında da yetenekleri doğrultusunda yetkin bir insan olmasını ister.
Grup üyeleri, arkadaşlarıyla dayanışma içinde, birlikte hareket etmenin bereketini görmek, göstermek ister.
Millet, fertlerinin millî ruh ve şuurla hareket ederek sorumlu davranmasını, kenetlenmesini, birlik ve beraberliğini ister.
Ümmet, müminlerin inanç ve kardeşlik bağlarıyla kenetlenmesini ister.
Yine tüm bunların üstünde Yüce Rabbimiz bizden bazı özellikler, güzellikler, iyilikler ister. Kendisini tanımamızı, O’na hakkıyla iman etmemizi, sevmemizi, emirlerini yerine getirip yasaklarından kaçınmamızı ve böylece eşref-i mahlukat (yaratılmışların en şereflisi) olmamızı ister.
Allah’ın Resulü (sav) de kendisinin örnekliğinin sürdürülmesini, yaşamına tabi olunmasını, sulh ve selamet içinde bir dünya kurmamızı ister.
Millî Eğitimin İnsan Hedefi
Kurumların da arzu ettikleri insan hedefi vardır. Yetiştirmek istedikleri, çalışmak, çalıştırmak istedikleri, birlikte olmak istedikleri insanlarda bulunmasını istedikleri özellikler vardır.
Türkiye’nin en büyük eğitim organizasyonu olan ve çocuklarımızı, gençlerimizi yetiştiren kurum ve kuruluşların bağlı olduğu, sevk ve idare edildiği Millî Eğitim Bakanlığımızın da resmî ve yazılı kayda geçen insan tipolojisi vardır. Nasıl bir insan / vatandaş istendiği, Millî Eğitim Bakanlığı Temel Kanunu’nun ikinci maddesinde, genel amaç dahilinde şöyle ifade edilir:
“Türk Milli Eğitiminin genel amacı, Türk Milletinin bütün fertlerini,
1. Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek;
2. Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek;
3. İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak; Böylece bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan millî birlik ve bütünlük içinde iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk Milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır.”
Yeni Yüzyıl’da Nasıl Bir İnsan?
Görüldüğü gibi kanun hazırlayıcılar birbiriyle ilgili ilgisiz pek çok konuyu peş peşe sıralamış. Yeni Türkiye Yüzyılında nasıl bir insan yetiştirmek istediğimizi daha net, daha belirgin hale getirmemiz gerekmektedir. Öncelikle insanlığın ortak geleceğine yönelik, medeniyetimizin cihanşümul değerlerini buluşturan, iyiyi yaşayan, kötüden kaçınan, denge insanı yetiştirmek en temel vazifemizdir. Bu noktadan hareketle aşağıdaki hususları tüm eğitimcilerin ve dahi anne babaların dikkatine sunuyorum:
Yaratılıştan gelen fıtratını koruyan, Yaratanın istediği ilkeleri esas alan, inancı merkeze alan bir insan…
Allah ve Resulü’nün yolunda, ahlaklı, fazilet sahibi, onurlu, şahsiyet sahibi insan…
Kendini bilen, çevresini anlayan, faydalı, ailesine, milletine, medeniyet değerlerine ve devletine aidiyet duygusunu geliştiren insan…
Evrensel olanı ve dış dünyayı anlayan, objektif değerlendiren, yersiz övgü ve yergilerden kaçınan, doğru anlayıp doğru sonuçlara varmaya gayret eden, yaşanabilir bir dünya oluşturmaya çalışan, adil bir sistem kurmaya çabalayan insan…
Bireysel, toplumsal, ulusal ve evrensel anlayış ile bütün bir insanlığın huzurunu hedefleyen insan…
Hürriyet ve özgürlüklerini sonuna kadar kullanan, hak ve ödevlerini idrak eden, sorumluluk bilincinde, üretken, bağımsız, yapıcı; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür insan…
Geçmişini bilen ve geleceğine odaklanan, köksüzlüğü reddeden, geleneğini sahiplenen, sinen tortu ve hurafeleri ayıklayan, günübirlik düşünüp tükenmeyen/ tüketmeyen, makul ve maruf yenilikçi fikirler üreten, liderlik özelliklerini geliştiren insan…
Ezberlenmesi gerekenleri ezberleyen ama kuru ezbercilikten kaçınan, öğrendiklerini vahyin ve aklın tenkit, tahlil ve eleme süzgecinden geçiren insan…
Aşağılık kompleksine kapılmadan, milletimize, inancımıza bağlı ve özgüven sahibi, popüler kültüre yenilmeyen, sanal medya manipülasyonlarına kanmayan, değerlerimizi yok etmek için kurulan tuzaklara düşmeyen insan…
Akl-ı selim; düşünce, karar ve eylemlerinde doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden ayıran, sağduyu sahibi insan…
Kalb-i selim; saf düşünce, temiz vicdan ve değerlere duyarlı insan…
Zevk-i selim; kültür, sanat, edebiyat, mimari birikimimize saygılı, bu zenginliği kavramaya, değerlendirmeye çalışan zevk sahibi insan…
“Asrın ihtiyaçlarını müdrik, doğuyu ve batıyı iyi bilen münevver, dindar ama mutaassıp olmayan, aydın ama dinden taviz vermeyen, tavizsiz fakat müsamahakâr, eşref-i mahlûkat olan insan-ı kâmil” yetiştirmek en temel hedefimizdir.
Çok Okunanlar
- Dünyanın Renkleri-
Gül/lük ”Kırgızistan’da TDV ile Kurban Günleri (1)”
- Edebiyat-
Evlilikte Mutsuzluğun Nedenleri 2
- Edebiyat-
Gezen Güzel, Oturan Gazel Olurmuş
- Edebiyat-
Benzer İsimli Bilginler -Râzîler-
- Edebiyat-
Yüreği Olan Sözler ve Sözleri Olmayan Yürekler…
- Edebiyat-
Montu Kaptırmam Arkadaş
- Dünyanın Renkleri-
Gül/lük ”Kırgızistan’da Bir Müderris ve İmam Serahsi Camii”
- Edebiyat-
Anne Olmak