Şair: Erdinç Özcan
Bayım evini ağır ağır süpür,
Camların sağırlığı
Tan yerini ağartsın.
Bayım evine kurtlar doldur
Doldur ki kanamasın,
Kızların yarasında
Saklanan çocuklar…
Eşiğinde durma ki
Saçları bukleli güneşler girsin.
Söğütler yapraklarını,
Atlar koşumlarını,
Köpekler sağrılarını,
İnsanlar soluklarını alsın…
Bayım eksiliyor senin sırtındaki çıkın
Eksiliyor şairin kaleminde mürekkep
Annelerin gözlerinde fer
Kentlerin kalbinde insan…
Eksiliyor
Düşmanın mertliği
Müstehzi bir yalana sarılarak
Eksiliyor
Rahimde doğum sancısı
Koynunda kızaran gül
Ölümün iniltisi döşekte
Yüzdeki bakışımız eksiliyor…
Bayım ağır ağır eksil
Evini bir kuyuda kur
Çalılardan ör merdivenleri
Günahını keskin kıl
Kambur bir leylek taşısın yongaları
Göğeren bir dağın gövdesine
Eksiliyor…
Kalpteki titreyen ses
Gülüşte mavilik
Yaşlı ceviz ağacında gıcırtı
Bayım
Ben bir eksilmeyim Asya’da
Buruşuk kâğıttır çocukluğum
Yorgun bir küheylandır masalım
Gövdem lekeli bir göçmendir
Kollarım kanayan atlası demir tellerin.
Bayım sen de ağır ağır topla
Duvardaki sözlerini…
Raylarına ser gelecek bir vagonun
Ruhunda saklanan zeberceti
Dola boynuna
Eksilmeyen yedi kollu her devin.