İçimi parçalayan bir giz büyütüyorum içimde,
Kelimeler düğüm düğüm olmuş yüreğimin mahzeninde,
Ben anlatamıyorum.
Ne hissediyorum, ne istiyorum anlatamıyorum.
Kaybedişlerim, yetişmeye çalışmalarım, çabalayışlarım belki bazen kazanmalarım hatta içinden çıkamayışlarım anlatamıyorum.
İnsan kendi içinde kaç defa kaybolur bilmiyorum!
Kaç defa sürüklenir o boşlukta?
Satır satır yazarken kendi karanlığımı beyaz bir sayfaya,
Düşünüyorum
Anlayamadığım anlatamadığım onca şeyle nasıl başa çıkarım?
Yağmurlu bir hava, kocaman adımlarla dağınık dağınık yürüyorum pencere pervazları altında, yağmurdan kaçıyorum, içimdeki gizden, kayboluşlarımdan, boşluklarımdan, kendimden kaçıyorum.
Karanlığımda sakladığım ve saklayamadığım onca sırdan, yanlışlarımdan, hatalarımdan, mağlup oluşlarımdan, sevdiklerimden, sevemediklerimden, terk edilişlerimden, hayal kırıklıklarımdan ben hep kendimden kaçıyorum.
Anlatmaktan, anlaşılmaktan, fark edilmekten korkuyorum.