Düşünce
Bilge ve Ceviz Ağacı
EKLENDİ
-:
Yazar:
Abdulbaki Murat“Vefa İstanbul’da bir semt adıymış” derlerdi eskiler. Vefalı olmanın vefasızlığa galebe çaldığı zamanlarda insanlarda bu meziyetin nâkısalığını ifade etmeye yarayan tarihi bir cümle bu. Vefa çok değerli bir düşünce-davranış biçimidir ve bu özel meziyet insanın zihni yapısına dair önemli bir göstergedir aslında.
Mevlana bu anlamda der ki “Vefasızlara gitme, onlar birer yıkık köprüdür.” Yıkık köprü, yani virane olmuş, faydasız ve değersiz. İnsan olmak lakin vefa gibi özel bir haslete sahip olamamak, yaşarken ölmek gibi bir hâldir.
Vefa dendiğinde ne anlıyoruz ya da ne anlamalıyız? Vefalı olmak, nasıl davranmayı ve hangi fedâkarlıkları yapmayı gerektirir? Bazen bir bakış, bir duruş ya da davranış vefaya tekabül eder. Onu hisseden, hissedebilen kalplere ne mutlu…
Peki vefa sadece insanlarda mı olur? İnsan dışı varlıklarda rastlayabileceğimiz ya da onlardan bekleyeceğimiz bir haslet midir?
Ceviz ağacının bilge ile olan münasebeti adeta bitkilerin de duygularının varlığına delalet ediyor.
Ceviz büyük bir ağaçtır hele ki yapraklarının genişliği bakanın gözüne huzur veren bir görüntüye sahiptir. Yaprakların rüzgârla sağa sola salınması bu esnada çıkarmış olduğu ses, gören gözlere ve duyan kulaklara ayrı bir huzur bahşeder.
Geniş yaprakların aralarında yemyeşil meyvelerin belirmesi bambaşka bir güzellik ortaya çıkarır.
Ceviz ağacı dikmek hele ki iklimi soğuk bir diyarda ayrıcalıklı bir iştir. Etrafınızdaki insanlar gıptayla bakarlar size.
O ağaç yeşillenir, uzar ve yayılmaya başladığında ağacı diken ihtiyar bilge önemli bir eser vermenin huzurunu yaşar adeta.
Sonra bir kazıktan diğer kazığa çekilen uzun ipin yolu tam da bahsi geçen ceviz ağacının merkezine uğrar. Bu uğursuz uğrama, kısa sürede palazlanan ceviz ağacının mekân değiştirmesi ile sonuçlanacaktır.
Fazla değil, üç-beş adım öteyedir gidiş.
Ancak asıl merak konusu filizlenen bu ağacın yeşillenme süreci devam edecek midir?
Etmiştir.
Bu devamlılık ihtiyar bilgeyi de çevredekileri de mutlu etmiştir.
Ağacın yakınındaki küçük su kuyusundan her sabah ve akşam ceviz ağacını sulamak ayrı bir zevktir bilge için.
Akşam günbatımında, sabah da erkenden sulamalı ağaçları. Bu şekilde buharlaşma az olur. Bir de mümkün olduğunca suyu köklere ulaştırırsanız suyu daha verimli kullanmış olursunuz derdi bilge.
Bazen, kökünü eşerek ağacın havalanmasını sağlar, bazen elleriyle okşayarak severdi onu.
Dikkatlice bakıldığından mıdır yoksa sevildiğinden midir soğuk iklime meydan okurcasına serpildi ceviz ağacı…
Belki de bilgeye olan muhabbetini zahir etmek istemektedir.
Bilge ile ağaç çok iyi anlaşmaktadır. Bilgenin ağacın gölgesine oturup komşularıyla sohbet etmesi, çay içmesi, kimse olmadığı zamanlarda cep Kur’an’ından hatim yapması ve vakti geldiğinde ağacını budaması…
Kısa sürede elektrik tellerine kadar ulaşan ceviz ağacı acelesi varmışçasına uzamaktadır.
Bir gün yeşil bir araç gelir evin önüne, ceviz ağacının gölgesinde durur. Beyazların içinden kısa sakallı, nurani yüzlü ihtiyar bilgenin gülümseyen siması görünür. Güzel bir sima “râzı olunmuş olarak Rabbine dönenler” gibi…
Hıçkırıklar mateme dönüverir.
Bir daha gelmeyecektir bilge, son yolculuğuna çıkar sevdiklerinin yanından.
Son kez görür onu ceviz ağacı.
Aradan fazla zaman geçmez, bir gün belediyenin asfalt ve silindir araçları gelir. Konuşanlar bilge dostu ağacın yol sınırında olduğunu söylemektedirler. Sonra bir kaç balta iner cevizin mahzun gövdesine. Büyük bir hışırtı ile devrilir koca ağaç hayatın faniliğini anlatırcasına.
Hayatın baharında gidenleri hatırlatırcasına…
Gözü açık giden bir insan misali, yeşil cevizler dallarında kalakalmıştır öylece.
Artık ihtiyar bilge yoktur, sohbet etmiyordur, çay içmiyordur, Kur’an okumuyordur gölgesinde.
Hayatın anlamı da kaybolmuştur aslında.
Artık varlığının da bir anlamı yoktur belki.
Birileri de yok olmasını sağlamıştı.
Ceviz ağacı da artık yoktu.
İhtiyar bilgenin olmaması gibi.
Beğenebileceğiniz Gönderiler
Çok Okunanlar
- Dünyanın Renkleri-
Gül/lük ”Kırgızistan’da TDV ile Kurban Günleri (1)”
- Edebiyat-
Evlilikte Mutsuzluğun Nedenleri 2
- Edebiyat-
Gezen Güzel, Oturan Gazel Olurmuş
- Edebiyat-
Benzer İsimli Bilginler -Râzîler-
- Edebiyat-
Yüreği Olan Sözler ve Sözleri Olmayan Yürekler…
- Edebiyat-
Montu Kaptırmam Arkadaş
- Dünyanın Renkleri-
Gül/lük ”Kırgızistan’da Bir Müderris ve İmam Serahsi Camii”
- Edebiyat-
Anne Olmak