Göçük Altında / Göçük Üstünde Kalanlara…
Senin kulağına Ferhat’ın kazmasının sesi ulaşmadı mı?
Ses ver!
Ferhat misali üstüne çöken kent dağını delmeye gayret edenler var. Bu defa adı aşk değil, felaket! Yüzyılın felaketi!
Kahramanmaraş 2023 depremi olarak geçti kayıtlara. Yürek burkuntusuyla, gözyaşıyla yazılan bu kayıt aynı ruh haliyle okunacak, yâd edilecek. Unutulmak istense de derin bir iç çekişle gözler dalıp gidecek o günlere.
“Bir pırıltı gördü mü gözler hemen dalıyor,
Göğüsler çekilerek nefesler daralıyor.”
Binlerce canımız kaldı göçük altında, binlerce can göçük başında… Binlerce yardım eli uzansa da ateş düştüğü yerleri yaktı kara kışa rağmen.
“Derin, iniltili çarpıntılarla toprağın göğsü
Üzüntülerini söyler bu acı tabloya;
Sizin de içiniz acır elbette, değil mi?
Verin, verin şu yoksul kalan öksüzlere, dullara,
Son verin inlemesine, şu bir yığın insanın!”
Senin kışın beni üşütmez bilirim. Yine de
“Gönül dağı yağmur, boran olunca
Akar can özümden sel gizli gizli.”
Ağlayan tek ben değilim gökyüzünden süzülen karlar da ağlar.
“Karlar
Ki semâdan düşer düşer ağlar”
Rahmet ayı rahmetiyle silecek gözyaşlarını, saracak yaraları. Solgun benizler titrek elleriyle okuyacak Fatihaları Yasinleri. Adı güzel kendi güzel Muhammed (sav) elbette ümmetin derdindedir.
“Vicdanlar sakat
Çıkmadan yarına.
İyilikler getir, güzellikler getir
Adem oğullarına!”
Ben oruç ayına seslensem şairin kelamıyla…
“Ey oruç, diriltici rüzgâr, İslam baharı
Es insan ruhuna inip yüce ilham dağından
Kevser içir, âbıhayat boşalt kristal bardağından
Susamış ufuklara insan kalbinin ufuklarına”
Yaşananlar bir rüya olsa uyanıversem iyi ki rüyaymış, desem silsem gözyaşlarımı tüm kötü rüyalardan uyanış gibi. Acıyı söndürmek için aksa da gözyaşları beyhude bir çabadır.
“Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denli dutuşan odlara kılmaz çare su”
Acılar gecenin koynunda gizlidir çoğu zaman. Ansızın uykuda yakalayıverir de anlaşılmaz ne olduğu.
“Uyanıp kaçamadılar,
Kuş olup uçamadılar”
Kara gün kararıp kalmaz, der Anadolulu. Ümitle korku arasında dönüşü olmayan uzun ince bir yoldur onun ömrü.
“Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.”
Ne çok acı var, diyor şair isyan değil sığınışla yaratana. “Allah’ım! Öfkenden rızana; cezandan affına sığınırım. Senden yine sana sığınırım.”