Hangi yöne dönsem kendime çıkmıyor bu yol
Hendesenin hesabında unutuldu sözün sermayesi
Her yerde hıncahınç her yerde yaşa var ol!
El yapımı ağır tahrik altında
Harfleri hurafeleştiren şairler gördüm
Kaburgamda bir kırlangıcın kanat izi
Sızısı Mostar köprüsü
Hangi türküdür Gesi bağlarını
Endülüs’e ilikleyen
Sabahları kahve kokusunu sever gibi
Babasız çocuklar nereden bilsin
Bir omzun yerden yüksekliğini
Sözü açık söyleyenler kazanacak elbet
Uzun cümlelere kapalı bu dünyada
Hep gitmeler kapatıyor kapıları
Saksılar sızlattıkça bahçesiz çiçekleri
Sular sustu ve yoruldu kuşlar
Yüzünden güz ezberledikçe
Ardında ne acılar barındırır kahkahalar
Hiçbir bitişik yazılıyor da her şey ayrı
En çok da o çocuklar bilir
Salıncak ipinde metastaz yapan yalnızlıkları
Küresel ısınmanın
Avuç içlerinin sıcaklığı ile yarıştığı bir çağda
Acının bir saatin kadranından aktığını gördüm
Adım ki endişeler taşıyor ara yüzünde
Aşk biraz da gölgesidir intiharın
Eğil içime
Kutsanmış günahlarım var benim
Rabbim üşüyor kalbim
Unutuyorum
Yürürlükteki hangi mevsim