Bizimle İletişime Geçin

Düşünce

“İnsan” “Göz Bebeği” Demektir

Kitâbü’l-İber gibi farklı bilim dallarında kaleme alınmış binlerce kitabın başlığında şiirsel/secili ve uzun isimlendirmelere rastlamak mümkündür. Esas konumuz olan “insan” sözcüğüyle ilgili zikredeceğimiz kitaba gelince, söz konusu eser Nûrüddîn Alî b. Burhâniddîn İbrâhîm b. Ahmed el-Halebî’nin (ö. 1044/1635) es-Sîretü’l-Ḥalebiyye olarak da bilinen İnsânü’l-Uyûn fî Sîreti’i’l-Emîni’l-Me’mûn adlı eseridir. Halebî, kitabı için ilginç bir o kadar da anlamlı bir başlık seçmiştir. Hz. Peygamber’i nitelemede kullanılan “İnsânü’l-Uyûn” ifadesi “İnsan”la “gözler” arasındaki ilişkiye dikkat çeken bir tabir olarak karşımıza çıkmaktadır.

EKLENDİ

:

Öncelikle şunu belirtelim ki Kur’ân-ı Kerîm’de bir sûreye isim olan “el-İnsan”, altmış beş yerde “insan”, on sekiz yerde “ins”, bir yerde de “insî” olarak geçmektedir. Beş âyette “ünâs”, bir âyette “enâsî”, iki yüz otuz yerde ise “nâs” şeklinde çoğul olarak yer almaktadır.  (İlhan Kutluer, “İnsan”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: 2000, 22/320-323)

Bu yazımızda, daha önce kendisi hakkında insaniyet.net sayfasında yer verilen kıymetli bilgiler yanında ifade ettiği anlamlardan tutun da etimolojisi hakkında değişik görüşler ileri sürülen “insân” sözcüğünün farklı, bir o kadar da ilginç bir anlamı üzerinde durmaya çalışacağız. Kelimenin diğer bazı anlamlarını ise daha sonraki bir yazıda ele almak istiyoruz. “İnsan” sözcüğünün anlamını ortaya koymadan önce şunu da ayrıca belirtelim ki “insan” kelimesini kitabının başlığında kullanan ve sözlük anlamlarından birisinin “göz bebeği” demek olduğunu bulmamıza vesile olan bir kitaba da değinmeden geçemeyeceğiz.

“Edebiyatımızda Kitap Başlıkları, Kitap Başlıklarında Edebiyatımız” adlı bir çalışma yapılmış mıdır? Bilemiyoruz. Özellikle de yazma eserler üzerine yapılacak bir çalışma, sadece kitap başlıklarındaki edebiyatı değil aynı zamanda kitapların başına/kapak sayfalarına yazılan ve işlenen diğer zenginlikleri de ortaya koyacaktır, diye düşünüyoruz. “İnsan” kelimesinin bir anlamının da “göz bebeği” demek olduğuyla ilgili sözlüklerdeki bilgilere geçmeden önce, hangi ilim dalında kaleme alınmış olursa olsun, bir gelenek olarak, kitap adlarının genelde manzum ve secili bir şekilde yazıldıkları, aynı zamanda da bir hayli uzun başlıklardan oluştukları görülür. Uzun başlık taşıyan kitaplardan birisine örnek vermek gerekirse büyük bilgin ve sosyoloji ilminin kurucusu İbn Haldûn’a (ö. 808/1406) ait olan çalışmayı gösterebiliriz. “Mukaddime” diye meşhur olan çalışmasının da yer aldığı kitabının başlığını alt alta yazdığımızda bir kıta oluşturacak kadar uzun ve şiirsel bir tarzda yazıldığı görülmektedir. İbn Haldûn’un kitabının adı şöyledir:

Kitâbü’l-İber (Kitâbü Tercemâni’l-İber)

ve Dîvânü’l-Mübtede ve’l-Haber

fî Eyyâmi’l-Arab ve’l-Acem ve’l-Berber

ve men-Âsarahüm min-Zevi’s-Sultâni’l-Ekber

Düz yazı olarak yazacak olursak:

Kitâbü’l-İber (Kitâbü Tercemâni’l-İber) ve Dîvânü’l-Mübtede ve’l-Haber fî Eyyâmi’l-Arab ve’l-Acem ve’l-Berber ve men-Âsarahüm min-Zevi’s-Sultâni’l-Ekber.

Kitâbü’l-İber gibi farklı bilim dallarında kaleme alınmış binlerce kitabın başlığında şiirsel/secili ve uzun isimlendirmelere rastlamak mümkündür. Esas konumuz olan “insan” sözcüğüyle ilgili zikredeceğimiz kitaba gelince, söz konusu eser Nûrüddîn Alî b. Burhâniddîn İbrâhîm b. Ahmed el-Halebî’nin (ö. 1044/1635) es-Sîretü’l-Ḥalebiyye olarak da bilinen İnsânü’l-Uyûn fî Sîreti’i’l-Emîni’l-Me’mûn adlı eseridir. Halebî, kitabı için ilginç bir o kadar da anlamlı bir başlık seçmiştir. Hz. Peygamber’i nitelemede kullanılan “İnsânü’l-Uyûn” ifadesi “İnsan”la “gözler” arasındaki ilişkiye dikkat çeken bir tabir olarak karşımıza çıkmaktadır.

Halebî’nin bu kullanımından yola çıkarak sözlüklere özellikle de Kâmûs ve onun tercümesi Okyânûs’a baktığımızda “insan” kelimesinin delalet ettiği anlamlardan birisinin “göz bebeği” demek olduğu görülür. Halebî’nin İnsânü’l-Uyûn fî Sîreti’l-Emîni’l-Me’mûn adlı eseri Hz. Peygamber’in hayatını anlatan bir çalışmadır. “İnsânü’l-Uyûn”  tamlamasının anlamına gelince,  biraz önce de ifade ettiğimiz üzere “gözlerin bebeği” anlamına gelmektedir. Halebî, “İnsânü’l-Uyûn…” başlığıyla “gözlerin bebeği” olan emin/güven veren ve me’mûn/kendisine güvenilen Hz. Muhammed’i (s.a.v) nitelemektedir.

 

“İnsan” için “göz bebeği” denmesi Arapça’daki “orta” anlamına gelen “bü’bü’” kelimesinin kullanımıyla ilgilidir. Ayrıca çocuğun “baba” demesiyle de ilişkilidir ki insan yavrusu için kullanılan “bebek” kelimesiyle de yakın ilişkisi olduğu söylenebilir. Dolayısıyla “insan” kelimesinin anlamlarından birisi “göz bebeği”dir. “İnsan”, üç dairesel şekilden birisi olan gözdeki beyaz kısmın etrafını çevrelediği kimi gözlerde yeşil, bazısında mavi, kimisinde de ela ve kahverengi olan ikinci dairesel kısmın içerisinde kalan ve genelde siyah olan “gözün ortası” demektir.

“İnsan” sözcüğünün ifade ettiği anlamlardan birisinin de “gözün ortası”nda, “göz bebeğinde görülen yansıma” olduğu ifade edilmektedir. İnsanın timsali, karşısındakinin gözünde tıpkı aynadaki yansıması gibi bu orta yerde görünür ve yansır. Dolayısıyla “insan” kelimesinin bir anlamı da:  الإنسان : ظل الإنسان، والمثال يرى في سواد العين “İnsan: İnsanın gölgesidir” ve “gözün kara olan kısmında görülen misâl/yansıma”dır.

Sonuç olarak, “göz bebeği” anlamına da gelen “insan”, ayrıca insanın gözünün karasının derinliklerinde yani tam ortasında görünendir; insan insanın göz bebeğidir. Âlemlere rahmet Hz. Peygamber (s.a.v) ise Halebî’nin ifadesiyle bütün “gözlerin bebeği”dir.

Daha Fazla Yükle

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çok Okunanlar