Aşk bir vurgundu göklerden
Yaralı bir Ceylan gibi
Kayboldum gözlerin ihanetinde
Sarıldım dost diye nicesine
En büyük hayal kırıklıklarını
En yakınlarımdan yaşadım
Çünkü ne kadar büyükse güvenin
O kadar yıkıcı oluyormuş ihaneti
Altın dedim para dedim sonra
Hazineyi hep maddede aradım
Borsa, döviz, gayrı menkuller
Gözleri boyayan sihirlermiş
Hiçbirinin sığmadığını öğrendiğimde
Bembeyaz kefenin olmayan cebine
Aşkın maddeden öte olduğunu anladım
Ve insanlar, meleklerin tanımladığı
Çirkin yüzlerini gördüm
Sonra ayakların kaydığını hissettim
Çıkar eksenli sinsi ilişkilerde
Bozuluyorsa dostluk bir kemikle
Onun köpeklik olduğunu anladım
Ve yüz çevirdim kemik saltanatından
Dünya ayakta duruyor sandılar
Makam, mevki, taht ve koltukla
Kendini satan insanlar gördüm bir unvana
Yılan gibi içimizde büyüyen düşmanmış meğer
Zehirli bir aşkmış dünya ve saltanat
Sarınca benliği yaşam boyunca
Unutulurmuş gerçek aşk
Nasıl geçtiğini bilmediğin bir zaman
Gençliği ve hayatı yakan bir rüzgarmış
Saltanat bir toz yığınıymış meğer
Ölümün solgun yüzünde öğrendim
Kimseye kalmamış fena dünya
Aynalar ah aynalar
Kendimle yüzleştiğim dost aynalar
Sonsuz olmadığımı anladım
Sonsuz’un parıldayan ışığında
Kalpler Allah’ı anmakla huzur bulurmuş
Anladım ve oturup ağladım
Seherlerin sessizliğinde yalnız başıma
Gözlerimden düşen her bir damla
Kefenimi yıkadı aşkın gözyaşlarında
Düştüğümde toprağın rahmet bağrına
Kefenim düğün elbisem oldu
Anladım hayat faniymiş meğer
Nice fenalıkları taşırken sermaye diye
Unutmuşum kefenimin tek sermaye olduğunu
Dost dediklerim yakın dediklerim uzakta
Ben aşkımla yalnız başıma
Gidiyorum Sonsuz’un rahmet bağrına
28.11.2023 Saat; 03:20