Bir kıyısında değiliz dünyanın
Dehlizlerine bir çarpıp bin kanıyoruz
Diyarı kıblende
Mahcubiyetle baş eğiyoruz…
Ey Şehit Gazze’nin onurlu çocukları!
Aç, susuz ve üşüyerek bu dünyadan ayrılıyorsunuz
Manalı bir yük bırakarak
Gamsız dünyanın omuzlarına…
Rahatınıza batıyoruz dünyanın, affola
Bilesiniz
Şikâyetim “1” olan Allah’a
Ey Âlemlerin Rabbi Olan Allah’ım!
Gazze’nin çocukları aylardır oruç tutuyor
Gazze aylardır açlıktan yok oluyor.
Toprak yerinden, yıldızlar göğünden kayboluyor
Arşı titreten feryatlar yükseliyor
İnsanoğluna dokunmayan neden Gayretullah’a dokunmuyor?
Kör görsün, sağır işitsin, konuşsun artık dilsiz
Ölüyor Gazze, kurumaz mı kalbiniz
Zulmü alkışlamıyorsan nerede avuçların?
Sıkılmadı mı yumruğun, sığmadı mı taşların?
İnsan hakların, nerede meydan okuyuşların?
Nerede Müslümanın gür sesi?
Nerede yüreği?
Nerede öfkesi?
Gazze için ne yaptın diye sorulduğunda?
Dizilere koştuğunuz cevvalliğinizle söyleyiniz
“insaflarımız uyuşmuş, kalplerimiz katılaşmıştı” deyiniz
Sofralara koştuğunuz manevra kabiliyetinizle
“kendimden uzakta bir yerdi,
aklıma değdirmedim,
kavlime düşürmedim” deyiniz.
Butik dünyamız yetiyordu,
bize dokunmayan yılana bin yaşa diyorduk deyiniz.
İçinizde kim var kim yok
Ölmeden şiirin kafiyesiz hisleriyle sesleniyorum
Bühtanım bu cihana …
Çalınmış yarınlarımızın hesabını
Gafletinizin membaını
Savrulmuş hayallerimin yarım kalışını
Kalıbınıza uymayan vicdanınızı
Yetişmeyen tabyanızı
Yokluğunuzun yurtsuz bıraktığını
Usancınızı, utancımızı ve yandaşlığınızı
Şikâyet edeceğiz…
Celladın canını alacak olan
Allah var ve “1”
Ey İslam âlemi!
Gazze’nin kanı ve eti
Zayiatınızın zilleti
Ve gösterişinizin afeti ile
Sofranız kanla, mideniz ölü canlarla dolsun
Eyyy zilletin mümessilleri
Selahattin’in çocukları ölüyor.
Uyudukça beslenen bedeninize söyleyin
Halimizin tecellisi dengenizi bozar
Hakikatin canı acır,
Bu öc bir gün adresinize dayanır.
İçimizin matematiği dışımızın fiziği ile
Hüviyetimiz ve hürriyetimiz için
Bin ölecek binbir geleceğiz…
Çünkü
Zulüm ile abad olunmayacağını
Biliyoruz…