Edebiyat
Senin Yerinde Olsam
Rahmetli babam, üzüm bağında, yeğeni ile birlikte çalışıyordu. Babam, elinde bağ makası ile asmaları budama işiyle meşgul olurken; yeğeni de elinde bel küreği ile asmaların gözünü açıyordu. Bir yandan çalışıp diğer yandan muhabbet ediyorlardı.
EKLENDİ
-:
Rahmetli babam, üzüm bağında, yeğeni ile birlikte çalışıyordu. Babam, elinde bağ makası ile asmaları budama işiyle meşgul olurken; yeğeni de elinde bel küreği ile asmaların gözünü açıyordu. Bir yandan çalışıp diğer yandan muhabbet ediyorlardı.
Yanlış hatırlamıyorsam ben henüz on iki – on üç yaşlarında bir çocuktum ve onlara azık götürmüştüm. Babam altmışlı yaşlarındayken amcaoğlu da otuzlu yaşlarındaydı. Götürdüğüm azığı sofra bezinin üzerine hazırladım ve her ikisinin de işlerini toplayıp sofraya oturmalarını bekliyordum. Bir ara amcaoğlu bel küreğini toprağa sapladıktan sonra doğruldu ve babama dedi ki:
-Emmi, senin yerinde olsam…
Amcaoğlu daha sözün devamını bile getirmemişti ki, babam hemen söze girdi:
-Yeğenim bir dakika gel buraya!
Amcaoğlu tam babamın yanına geldiğinde babam, yeğenin kolundan tutarak az önce kendisinin bulunduğu noktaya yerleştirdi ve ona şöyle dedi:
-Yeğenim şimdi tam benim yerimdesin. Ne söyleyeceksen söyle. Hatta ne yapacaksan yap.
Amcaoğlu şok olmuştu. Hiçbir şey söylemedi. Hiçbir şey yapmadı, yapamadı. Adeta olduğu yerde donup kalmıştı. Babam, yeğenindeki bu şaşkınlığı fark etti ve hadi yemek yiyelim diyerek sofraya oturttu. Allah ne verdiyse diyerek benim götürdüğüm azığı afiyetle yediler.
Aradan yıllar geçti. Amcaoğlu ile geçmiş yılları yâd ediyoruz. Söz döndü dolaştı bu olaya geldi. Merak ettim haliyle:
-Abi o gün “babamın yerinde olsan” ne söyleyecektin?
-Aradan yıllar geçti tabi. Ne söyleyeceğimi hatırlamıyorum elbette. Ama o an konuştuğumuz konu ile ilgili emmime akıl verecektim herhalde.
Ben bulmuşum amcaoğlunu bırakır mıyım? Tekrar sordum:
-O gün ne hissetmiştin abi? Şimdi geriye dönüp baktığında ne hissediyorsun?
-O gün ne hissettiğimi tam olarak hatırlamıyorum. Ama bugün hissettiğim duygular çok farklı?
-Ne gibi duygular?
-Emmim o gün bana büyük ders vermiş. Evladı yaşında olmama rağmen ben çok ukalalık yapardım. Bana sormadığı halde her konuda fikrimi söylerdim. Sözlerimi tartmadan her konuda akıl vermeye kalkardım. Emmim sabırlı adamdı. Ukalalıklarıma kızmazdı, terslemezdi beni. Ama o gün….
Biraz duraksadı, düşüncelerini toparladı ve devam etti:
-O gün beni yanına çağırıp “şimdi benim yerimdesin işte” diyerek bana çok şey söylemiş aslında. Birincisi, “Sen, ben değilsin. Benim yerimde olamazsın.” demiş. İkincisi, çok kibar bir şekilde, “Bana akıl verecek pozisyonda değilsin. Her konuya girme” demiş. Üçüncüsü, “Sana sorulmadan, fikrini söyleme” demiş.
-Niçin böyle düşünüyorsun?
-Böyle düşünüyorum. Çünkü bu olayı yaşadığımızda rahmetli emmim altmışlı yaşlarda idi. Ben ise otuzlu yaşlardaydım. Şimdi ben altmışlı yaşlara geldim. Yani tam da emmimin yerine geldim ve niçin böyle davrandığını daha iyi anlayabiliyorum. O kadar ince o kadar naif bir tutum ki… Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun.
-Cümle geçmişlerimize Allah rahmet eylesin.
Eskiler böyleydi mi desem yoksa eskimeyenler mi desem bilemedim. Rahmetli babam, lise ve üniversite öğrenimi görmemiş. Hatta ilkokulu bile okumamış. Okuma yazmayı askerde öğrenmiş. Ama hayat mektebini sağlam okumuş. Memleketin kıtlık yıllarını, iliklerine kadar yaşamış. Bizimle birlikte varlığı görmüş. Adab-ı muaşereti kavram olarak bilmezdi. “Ama bir insanda görgü, görenek sağlam olmalı” derdi. “Zenginlik fakirlik ayrı şey. Görgü, görenek bambaşka bir şey. Bir insan görgüsüz ise uzak dur ondan. Hem kendini rezil eder hem seni” derdi.
Bazen bakıyorum da dostlar, diploma olarak ya da öğrenim durumu olarak babalarımızdan çok ilerde olduğumuz kesin. Lakin eskimeyenlerimizden, ak saçlılarımızdan öğreneceğimiz çok şey var. Çünkü onlar hayat tecrübesi olarak, nezaket olarak, incelik olarak bizden fersah fersah öndeler. Ve bırakın onları geçmeyi, onları yakalayabilmek için çok çalışmamız gerek çooook!
Beğenebileceğiniz Gönderiler
Çok Okunanlar
- Kavram-
Bize “Baby Boomer/Bebek Patlaması” Kuşağı Diyorlar
- Kültür Sanat-
“Hatiboğlu Ailesi” Ulusal Sempozyumu Burdur’da Düzenlenecek
- Kavram-
Bedevilikten Kurtuluş
- Kavram-
Millî Tarih Bilinci Üzerine
- Din ve Hayat-
Farkı Fark Et(me)mek
- Edebiyat-
Susmak İnce İşçilik İster
- Genel-
Müstakim Ol! Hazret-i Allah Utandırmaz Seni
- Dünden Bugüne-
Dünden Bugüne – 10