Bizimle İletişime Geçin

Edebiyat

Sürgün Çekirdek

GÜNLÜKLER 2

EKLENDİ

:

03.01.2022

Gülniyaz Sanat Kafe ile tanıştım dün gece. Ve orada yazamadıklarımı şimdi yazıyorum. İnsanlarla dolu koca bir salonun ortasında yazarken görünmekten korkmuyorum. Yazdığım dilden farklı duyduklarım. Gülniyaz’da beş kız muhabbet ettik. Fonda çalan türlü şarkıların içinde dünden beri içimde yankılanan yalnızca biriydi. Yazdığım dilden duyduğum dile uyarlanmış olması bunun sebeplerinden en geçerlisi olmalı. Yurda geç girmenin hissettirdiği özgürlük ile sınırlarımı az olsun çiğnettiğimi söylemeliyim fakat hâlâ örtünmedim. O gecenin yarısında Sena’ya ilk pilavını yaptırdım. Midemize iyi gelmeyecek bir tabak bulgurun açlığımızı yatıştırmasına müsaade ettik. Kısa bir gecenin sabahında Sena’nın sempozyumundayız. Kendisinin sahnede parladığını tam olarak gördüm. Firdevs’e teşekkür etmeliyim ki bu defter onun armağanıdır ve bu satırlar onun vesilesiyle dolmaktadır. Bugün kırmızı günü, kanı kaynamış herkesin. Yorgunluğumu atamadım bir türlü. Kimse de memnun değil, geçsin istiyorlar. Firdevs yavru siyah bir kedi bulmuş. Bakınca anımsattıkları yalnızca gördüklerimizden ibaret. Fakat nasıl da hoş görüntüler… Özlüyorum ve özlerken üşüyorum. Kediyi bırakıp dönüyorum. Kalırsam örtüneceğim, biliyorum. Bugün kırmızı günü, bunun manası gün sonunda çıkacak sanıyorum. Rafımıza sarmaşık koydum, onu izliyorum. Firdevs’te bir hâl var biliyorum. Sezercik ne hâldedir? İsmi Firdevs’in kabulü ile tarafımdan bulunmuştu. Sezerciği hatırlıyorum, çok az bahsettim sanıyorum. Nereye kadar sürdüreceğimi bilmiyorum. Üşüyorum ama örtünmüyorum.

 

 

05.01.2022

Zerre kucağımda uyuyor. Ayağım uyuştu ama kıpırdayamıyorum. Karamelli bir latte aldı Firdevs. Oysa buraların ne çayını ne kahvesini sevmiştik. İkimizin de bundan sonraki tercihi bol köpüklü karamelli latte olacak sanıyorum. Bugün siyah günü… Kırmızı gününün aksine bugüne anlam yüklemedim denebilir, en azından umutlanmıyorum. Siyahla bağdaştırdığım birini bugün beş kez gördüm. Haftanın içindeki günler için tüm hakkımı kullandım belki de. Bir yandan memleket için gün sayıyorum. Ne çok beş anacağım ki vuslata da beş gün kaldı ve bugün 5 Ocak, memleketin kurtuluşu… Yüz yıl geçmiş düşman ayağını çekeli, ben ayağımı basmayalı yüz on gün olmuş. Burada orayı hatırlatan her şeyin müptelası oluyorum. Akşam oluyor, anlık verdiğimiz kararla dört kişi kebap yemeye gidiyoruz. Hiç tatmadığımız ve doymadığımız kadar yiyoruz. Kalan tek tavuk kanadının da ihalesi bana kalıyor. Gülniyaz’a geçiyoruz oradan, Gülniyaz’a muhabbetsizleri almasınlar. Keza biz oraya öyleleriyle gitmiyoruz. Dokuz servisini kaçırıp on buçuğu bekliyoruz. O kadar etin üzerine fırın sütlaç yiyorum. Memleket gibi sıcak bir muhabbet var masada. Dengesini çok iyi kurmuş bir eğlencenin sonunda yurda dönüyoruz. Hemşerimin verdiği kış çayını demleyip Firdevs’in yanına çıkıyorum. Yapılması gerekenlerin vicdan azabını çekmeden birkaç fincan içiyoruz. Güzel insanların varlığıyla ısındığımızı biliyoruz.

 

 

Daha Fazla Yükle

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çok Okunanlar