Ramazan
7 Soruda Ramazan – Prof. Dr. Bilal Kemikli – Akademisyen
Evvela varlığı anlamaya çalışacağız. Böylece ilk teşekkürümüzü, bizi bu Ramazan’a eriştirene, hamd ve şükür bağlamında Hakk’a yapacağız.
EKLENDİ
-:
Yazar:
Bayram Kılıç1- ‘Ramazan’ denilince ne hissediyorsunuz?
Ramazan deyince, bendeniz hemen muhasebe ve bakım mevsimi kavramlarını hatırlıyorum… Ramazan, geçen şu ömrün muhasebe mevsimidir. Bir yıl geride kaldı; ne oldu? Bu hayat yolculuğunda neleri eksik bıraktım? Bu sorular muvacehesinde, gönül dünyamdaki eksik kalan tarafları görüp telafi etmeme ve bozuk olan yönleri imkân dâhilinde onarmama vesile oluyor. Bu bakımdan Ramazan deyince, bakım mevsimine girdiğimi fark ediyorum.
2- Çocukluğunuzun Ramazanları nasıldı?
Çocukluğumun Ramazanlarını sorduklarında aklıma hep o soğuk sular gelir… Neden? Zira bizim yaz sıcaklarının, köy ortamında harman zamanının esintisi vardır benim çocukluk Ramazanlarımda. Tekne orucundan gerçek oruca geçiş evresinde, hep Ağustos sıcağını ve uzun zamanları hatırlıyorum. Dolayısıyla hafızada kalan iftar vaktini heyecanla bekleme zamanları var orada. Mütevazı sofralarda, yemekten daha çok özlemini çektiğimiz su özlemi var geride. Su hayattır. Ramazan, hayatın farkına varma bilincini daha o yaşlarda bize öğretmiş olmalı. Gerçekten iyi bir eğiticidir Ramazan.
Harman zamanı yorgunluklar, iftar sofrasında neşeye tebdil ediyor… Sonra içilen çaylar ve güle oynaya gidilen teravih namazları. Gündüz sıkıntı ve sabır eğitimi, akşam neşe ve şenlik zamanları… İftar sofrasında, gün içinde çekilen çilenin neticesini, mükâfatını aldığınızı fark ediyorsunuz.
3- Hatırladığınız bir Ramazan anısını paylaşır mısınız?
Doksanlı yılların başında lisans mezuniyeti sonrası bir sene yaşadığım Amman’da, memleketten uzakta geçirdiğim bir Ramazan geldi hatırıma… Gurbetteyiz. Uzakta. Eşimle birlikteyiz, henüz çocuklarımız yok. Mahzunuz. O geniş iftar sofraları hatırımızda… Analarımızın kurduğu sofralar. Bu mahzunlukla iftara hazırlanırken kapımız çalındı, gelen komşuydu. Bedevilere mahsus hususi bir yemek yapmışlar ve bize de iftarlık olarak getirmişlerdi. İşte o bir tabak yemek, mahzun Ramazanı bir anda şenlendirmişti. Gurbette olmadığımı, ezanın okunduğu, müminlerin secdeye vardığı her şehrin bir bakıma benim şehrim olduğunun ayrımına varmıştım. O Ramazan, uzaklığın mesafeyle alakalı olmaktan ziyade duygularla alakalı olduğunu idrak etmeme vesile olmuştur.
4- İlk orucunuzu anlatır mısınız?
İlk orucumuz, tekne orucudur. Bu tekne orucu, bizim irfanımızla alakalı çok güzel bir kavram. İbadete alıştırma, değerleri kazandırma süreci… Hakiki anlamda ilk orucumu, henüz mükellef olmadan evvel tuttuğumu ifade etmek isterim. Dayanamamıştım; merhum babam erken iftar edebileceğimi söylese de ben büyüdüm, kocaman adam oldum diye iftarı beklemiştim. İlk oruç, iftarı bekleme heyecanını tatmaya vesile oluyor.
5- Sahur ve iftar bize ne tür mesajlar verir?
Sahur ve iftar, vakit bilinci kazandırıyor. Sofrada buluşmak, nimeti paylaşmak ve derdi halleşmek de var tabi… Ama asıl verilen mesaj, iç âleminin saatine uyman. Ahmet Haşim buna “Müslüman Saati” diyor. Ne hoş bir tanım. Allah’ın lütfettiği nimetlere kavuşma zamanları. Bu zamanlara göre gündelik vakit ayarlaması yapıyoruz. Demek ki Ramazan içimizdeki saati onaran bir mevsimdir.
6- Ramazan ve Kur’an nasıl bir ikilidir?
Ramazan, Kur’an ayıdır. Bu ayda nazil olmaya başladı. Bu ayda Hz. Peygamberimizin Kur’an-ı Kerimi “mukabele” ettiği zikredilir. Bu sebepledir ki, Ramazan’da halkımızın ekseriyeti mutlaka mukabeleye iştirak ederek bir adet de olsa hatim indirilir. Bu güzel bir alışkanlık; ama bendeniz, hatmi tamamlamaya biliriz, yeter ki biraz da manasını anlamaya çalışalım diye dostlarıma telkin ederim.
7- Hamd, tefekkür ve teşekkür bağlamında Ramazan için neler demek istersiniz?
Tabi, bu Ramazan’da millet olarak yastayız… Mahzun Ramazan. O bakımdan bu mahzunluğun bertaraf olması için canla başla çalışmak gerekir. Oruç, nimetin farkına varmayı temin ediyor. Bu bakımdan, hamd bilincine katkı da sunar. Zira nimet bilincine eren, hamd etmeyi de bilir. Bu ise, insanı tefekküre götürecektir. Neyi düşüneceğiz? Evvela varlığı anlamaya çalışacağız. Böylece ilk teşekkürümüzü, bizi bu Ramazan’a eriştirene, hamd ve şükür bağlamında Hakk’a yapacağız. Bilahare bize iftar ve sahur sevincini hazırlayan ailemize, dost ve akrabalarımıza teşekkür edeceğiz. Mesela bendeniz şimdi size teşekkür ediyorum. Niçin? Bana bu soruları sorup bir sohbet ortamı sunduğunuz için size teşekkür ederim.
Beğenebileceğiniz Gönderiler
Çok Okunanlar
- Genel-
Öğretmenliğimin Üşüdüğü Günler
- Şahsiyet-
Vefatının 40 Yılında N.F. Kısakürek ve Son Mısraları
- Edebiyat-
Sürgün Çekirdek
- Düşünce-
Tuzu Eksik Aforizmalar
- Düşünce-
Procrustes’in Hayaleti: Anlamak mı Yargılamak mı?
- Tarih-
Feth-i Mübîn ve Fetih Rûhu
- Din ve Hayat-
Hz. Lût’un Fıtrat Çağrısı ve Kavminin Helak Sebebi
- Düşünce-
Bana Yüreğimi Tarif Et