Bizimle İletişime Geçin

Ramazan

Bin Ay!

Bu “uyanıklık”! herkes için her zaman mümkün olmaz; hiç olmazsa yılda 1 gün (27. gece), 10 gün (son 10 gece), 30 gün (tüm Ramazan) bari olsun, uyanık olun de(nil)mek isteniyor.

EKLENDİ

:

Bin ay, Güneş takvimine göre yaklaşık 83-84, Ay takvimine göre 86-87 yıl. Ay takvimi, Güneş takvimine göre daha kısadır; orada yıl 354-355 gündür.

Ramazan, her sene 10 gün erken gelir; 33 yılda bir, aynı aya (belki de aynı günlere!) denk gelir. 99 yıl yaşayan biri, üç kere aynı ayda (belki de aynı günlerde!) oruç tutar.

Bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi, Ramazan ayının son 10 günündeyse, bu geceyi ‘tam isabetle’ yakalamak neredeyse “imkânsızdır.” Arap aylarında (Kamerî/Ay takviminde) hangi ayın 29, hangisinin 30 çektiği-çekeceği de net değildir.

Çoğu İslâm âlimi de Kadir Gecesine tam isabetin mümkün olmadığını söyler. (Bknz. İslâm Ansiklopedisi. Kadir Gecesi Maddesi.)

Hadis rivayetleri, Kadir Gecesinin Ramazan ayının son 7-10 gününde aranması şeklindedir; nokta atışı yapılmamıştır. Yapılsaydı, insanlar (Müslümanlar), 364 gün yatar, 1 gün sabahlar, 84 yılda 84 gün (2-3 ay) ibadet ederlerdi!

Kur’ân, kendisinin mübarek bir Ramazan gecesinde indiğini söyler ama o gecenin hangi gece (Kadir Gecesi) olduğunu söylemez (2/Bakara, 185). 44/Duha 3. ve 4. âyetlerde gece, belirsiz (nekra) verilir ve o gecede her iş taksim edilir, der. Kadir Sûresinde de gece, üç kez nekra (belirsiz) olarak tekrar edilir. “O (belirsiz!) Gecede (fîhâ) melekler ve Ruh, Rablerinin izni ile her selâmetli (= selâm) iş (= emir) için inerler; tâ ki, tan ağarıncaya, fecr doğuncaya kadar.” denir. (97/Kadir, 1-5.)

Yılda 10 günlük erken gerçekleşen döngü, Kur’ân’ın inmeye başladığı zamandan bugüne kadar geçen süre (yaklaşık 1444 yıl) ve Kitâb’ın o geceyi belirsiz olarak zikretmesi, bizim o geceye tam isabetimizi zorlaştırır/zorlaştırıyor!

Efendimizin o geceyi Ramazan’da arayın, özellikle son 10 güne özel önem verin, buyurması da, bizde umutları canlı tutar/tutuyor!.

Bize bir taraftan “Kolaya kaçmayın!” deniyor, bir taraftan da umut veriliyor.

Bu ne anlama geliyor?

“Her geceyi Kadir, her geleni Hızır bilin!” anlamına geliyor açıkçası. Yaşayabiliyorsanız ömrünüzün her (gününü ve) gecesini Kadir Gecesi gibi yaşayın; kimseyi değersiz, önemsiz görmeyin, uyanık olun!

Bu “uyanıklık”! herkes için her zaman mümkün olmaz; hiç olmazsa yılda 1 gün (27. gece), 10 gün (son 10 gece), 30 gün (tüm Ramazan) bari olsun, uyanık olun de(nil)mek isteniyor.

Gece, Güneşin batışından fecrin atışına kadar geçen süredir. Fecr, gecenin (karanlığın) bitişinin, gündüzün (aydınlığın) gelişinin alâmetidir.

Kur’ân, gece inmeye başlamış, geceleri aydınlatmıştır, O Nûr’dur.

FCR (فجر) kökü/kelimesi, Kitâb’ta türevleri ile birlikte 24 yerde geçer. Fücûr, füccâr, fâcir, tefeccür de aynı köktür; fışkır(t)mak, patlatmak, açmak, ortaya çıkmak/çıkarmak gibi anlamları vardır. Geceden gündüz, gündüzden gece çıkar. Kâfir (küffâr  fâcir), Kur’ân’la Mü’min,  Müslim (Müslüman) olur, aydınlanır, gecesi gündüz olur; Mü’min,  Müslim (Müslüman) Kur’ân’ı terk ederse (= Kur’ân ona inmekten vazgeçerse!), o da zâlim, kâfir, fâcir olur, karanlıkta kalır… (Diyalektik?)

Ömrümüz hep aydınlık (!) olsun istiyorsak, Kur’ân, her dâim rehberimiz olmalı; çünkü “Allah ve melekleri (ve Ruh), Kur’ân’ı rehber edinen insanları karanlıktan aydınlığa çıkarmak için salât eder/ler. O, Mü’minlere merhametlidir.” (33/Ahzab, 43.)

Daha Fazla Yükle

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çok Okunanlar