Küfrün batağından kurtulmuş gecelerde,
Salınıyorsa nazlı bir dilber
Göz ucu titretiyorsa ellerimi,
Akkor gibi sürmeli
“Kapıdan geriye dönesim geldi”
O an gözlerinde ölesim geldi
İlahiler inci gibi diziliyorsa haremin mahreminde
Karanlıklar dirhem dirhem gölgeliyorsa günahları,
Sözlerin bir çığ gibi kalbimin mabedinde
İnceden inceye inliyorsa,
Kader en hazin yerinden vuruyorsa elemi
Kıtmir gönül önünde secde ediyorsa
Sarmalıyorsa seccade bendimi
Senden ayrı bir sevdayı solutmuyorsa
Susuyorsam artık
Bıkmışsam yaban sevdaların pullanmış işvesinden
Seri bırakıp, sana koşuyorsam
Ağyarı tükürüp seni içiyorsam
Aşk dergâhında Kerem gibi dönüyorsam
Yaralanmış yüreğim Züleyha
Yusuf’tan geçip, ter döküyorsa
Vuslat ilmek ilmek diziliyorsa boğazıma
Mühürlenmiş bahtımın amansız yollarında
Sönmüş kandiller gibiyim
Ciğerim büryan
Ağlıyorsa minareler
Çağlayan şadırvan derde dair duada
Zikrediyorsa seni her dem sazende gönül
Erenler kırklar sofrasında semahta
Tesbihler imamda şahlanıyorsa,
Minareler kükrüyorsa ansızın,
Tokmağı kapımda raks ettiren müjdeci,
Yular sendedir
Meneviş güller gibi aksin vurmuş gökyüzüne
Aslın nerdedir?
Ama, bil ki dert bu değil
Ey ukbanın göğsünde can deren şuh dilber
Sıçrayan çamur kadar hükmüm yoktur eline,
Asıl beni bu kahreder.