Bizimle İletişime Geçin

Düşünce

Kripto Para 1.0

Kripto paraya dayalı yeni ekonomi anlayışı, henüz bilimsel (!) olarak adı konmamış kurallarını uygulayarak küre’yi ikiye bölmeyi başlamıştır. Med hâlinde ortaya çıkacak dönüşüm ve kopuşun sessiz-sedasız cereyan etmesine bir itiraz kabilindenbu notu düşerek insanlık tarihinin “bireysel zararını önleme” kabilinden düşünce tarafına müdahil olmak istiyoruz.

EKLENDİ

:

İnsanların ücretini vererek satın alıp kullandığı teknolojinin sinsi bir şekilde geri dönerek kullanıcısını bir denek olarak kullanması ve efendisinin bilgilerini aşırarak yaşamsal varlığını sürdürmesi belki de insanlık tarihin en ilginç olaylarındandır. Değişerek, dönüşerek ve direnerek yaşadığımız 21. yüzyıl; teknoloji, bilim ve iktisadî olarak büyük kırılmaların ve dönüşümlerin yaşandığı/yaşanacağı“dijital çağ”ın başlangıcına karşılık gelmektedir. Tıpkı ikiyüzyıl süren sanayi devriminin tanıkları/ezilenleri gibi dijital devriminin tanıkları/köleleri olan bizler de bu azgın ve çılgın çağın karbondioksit soluyan maden işçileriyiz. Masum insan açısından son üç yüz yıl içinde değişen bir şey olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Zira teknoloji üreten sınıf ile teknolojiyi kullanırken köleleşen sınıf arasındaki ekonomik uçurum, hiçbir alt sınıfı üyesinin hesaplaması dahi mümkün olmayan aynı karanlık networkte vücut bulmasına dayanmaktadır. Ekonomik uçurumun büyüklüğünden başka devasa bir dip dalga, derinlerdeki okyanus gövdesini kendine doğru çekmeye devam etmektedir: Buna biz Med’ten önceki cezir diyebiliriz.

Kripto paraya dayalı yeni ekonomi anlayışı, henüz bilimsel (!) olarak adı konmamış kurallarını uygulayarak küre’yi ikiye bölmeyi başlamıştır. Med hâlinde ortaya çıkacak dönüşüm ve kopuşun sessiz-sedasız cereyan etmesine bir itiraz kabilindenbu notu düşerek insanlık tarihinin “bireysel zararını önleme” kabilinden düşünce tarafına müdahil olmak istiyoruz.Devletlerin, merkez bankalarının, kâğıt paraların, pazarların, özetle; geleneksel ekonominin ajandasındaki tüm konu başlıklarının eritilerek “kaotik” bir piyasa oluşturmaya çalışıldığı yeni ekonomik düzenin değişim aracı olan “kriptopara” nın insanlık sahnesine çıkışına ve etkisine değinmeye çalışacağız.  Kripto paraya dayalı ekonomik savaşın fitilinin ateşlendiği günün insanları olarak masum ve mahzun durumda olduğumuz kesindir. Gönül isterdi ki (insanlığa bu hizmeti yapmak elzemdir) dininin adı “Barış” olan “bizim Dünya”insanlık adına buna bir tepki versin; tıpkı Hz. Musa (as)’nınasası gibi! Elimizdeki teknolojiyi bu insanlık düşmanı ve emperyal güçler üstüne atarak oyunlarını yok edebilmek bir özlem ve duanın ötesinde bir gerçeklik olsun…

Kripto para; bir şifreleme bilimi olan kriptografinin, güçlendirilmiş algoritmaların matematiksel formüllerle ortaklaşa çalıştırılması ile üretilen dijital paraya verilen isimdir. Kripto paranın mucidi Satoshi Nakamoto takma adlı (Avustralyalı iş adamı Craig Wright) bir girişimci 2009 yılındaBitcoin (BTC) isimli dijital parayı insanlıkla tanıştırdı. Kripto paranın nasıl üretileceğini bilimsel olarak anlatan bir makale yazdı ve bu yazıyı kendi sitesinden yayınladı. Nobel ekonomi ödülü alması gereken bu buluş bir bakıma bilimsel bilginin canına da okudu. Hiçbir bilim otoritesi ve ilk 500’deki üniversitelerin bilim tanrılarının hiç biri en küçük bir yorum bile yap(a)madılar. Girişimciler bu makaleyi okuyarak bugün on bini aşkın yeni dijital parayı (alt coin) üreterek piyasaya sürdüler. Dünya ekonomi tarihinde ilk defa merkezi olmayan (bir devletin egemenliğine dayanmayan ve bir merkez bankası tarafından piyasaya sürülmeyen) bir para birimi küreselekonomiye girmiş oldu. Kripto paralar, herhangi bir ülkeye, kişiye, şirkete ait olmadığı gibi bir bankaya veya merkez bankalarına kayıtlı da değildir. Alım-satım işlemi satıcı ve alıcı arasında hiçbir protokole dayanmadan 7/24 mesai ve gün gözetilmeden saniyeler içinde gerçekleşir ve üçüncü kişiler (bankalar, şirketler, kişiler) bu işlemi bilemez. Üretilen ve alınıp satılan coin’ler, o kripto paranın piyasa hareketlerinisaklayan blokchain (kayıt defteri) denilen bir elektronik kayıt dosyasına yazılır. Bu defter süper zor şifreli olup hiçbir devletin veya kişilerin bu kayıtlara ulaşamaz olduğu varsayılır. Kişisel hesaplara (dijital cüzdan) ulaşılması, görülmesi ve vergi alınması şimdilik mümkün gözükmemektedir.

Kripto paralar bilgi teknolojilerine dayalı olarak ciddi bilimsel/teknolojik emek ve büyük masraflarla üretilir. Son yıllarda adından çokça bahsedilen veri madenciliği (datamining)  tekniklerinin bilgisayar ağ yapıları üzerinde çalıştırılması ve çözümü çok zor hatta imkânsıza yakınsofistike matematik problemlerine çözüm aranması çalışılmasıtekniğine dayanır. Dijital para üretimi, ilk başlarda normal piyasa bilgisayarları ile yapılırken, şimdilerde yüksek kapasiteye sahip ve yüzbinlerce, milyonlarca bilgisayarın ortaklaşa ağ yapısı içinde çalışan sanal bilgisayar şehirlerinde yapılmaktadır.

Dağların altında nasıl altın madenini bulmak için maden ocakları açılıyorsa kripto para üretmek için de veri madenciliği (data mining) bu şekilde bilgisayarlarlayapılmaktadır. Madenciler data üretmek için öncelikle çözülemeyen matematik problemlerinin yeni ve kısa yoldan çözümü bulacak yazılım efsanesi algoritmaları ile data bulmaya çalışırlar. Güncel yazılımlar ve bilgisayarekipmanları sürekli çalışır vaziyette bu ağa bağlı kalarak (adeta işçi sınıfı) problemleri didik didik tarayarak çözüm ararlar. Kripto para üretimi süreci açık kaynak (yani tröst markaların lisansı ve tekeli altında değildir) koduna sahip olduğu için orta seviyede veri madenciliği bilgisine sahip her bilgisayarcı tarafından üretilebilme şansına sahiptir. Genç girişimciler için iş kapısı olan madencilik ciddi şekilde çalışma disiplinine ve teknolojik sistemlere (işlemci, ekran kartı ve güçlü İnternet bağlantısı) sahip kişilerin bilgisayarlarında üretilmektedir. Ucuz elektrik ve işgücü cenneti Çin, küresel kripto para üretiminin %70’ini elinde tutmakta ve haliyle küresel ölçekte işgücü ve işçileri üzerinden politika geliştirme konusunda ciddi bir gücü elinde bulundurmaktadır. Kripto para üretmek için bilgisayar ağınınharcadığı elektrik, İrlanda, Ukrayna ve Arjantin gibi ülkelerin yıllık toplam enerji tüketiminden daha fazla olduğu dikkate alınırsa insanlığın çok ciddi çevre ve karbondioksit emilimi tehlikesi ile karşı karşıya olduğu ortaya çıkacaktır. Bir adet BTC üretmek için 205 kg CO2 doğaya salındığı göz ardı edilemez. Güncel ve zor algoritmaları içeren yazılımları kullanarak matematiksel formüllerin çözümü üzerinde harcanan insanüstü yoğun emek, olumsuz çevresel etkileri bir yana veri madencilerinin elektrik tüketimi ve şirketlerin yaptığı donanım, yazılım ve insan/bilgi yatırımı kripto paranın maliyetini belirlemektedir. Bu tanımlama ile kripto paranın “bedelsiz” üretildiği iddiası böylece ortadan kalkmaktadır. Ayrıca kripto paranın değeri ise (yayınlanan makalede açıklandığı gibi) çözeceği denklemlerin zorluk seviyesine ve çözüm algoritmalarının kısa ve uygulanabilir olmasına bağlanmıştır. Uzmanlar her para biriminin önümüzdeki yıllar için sunduğu yazılım projesini değerlendirerek o paranın değerinin artıp artmayacağını tahmin edebilirler.

Hali hazırda kripto para ile “para alış verişi” ve birkaç ülkede ise yatırıma dayalı ticaret gerçekleşmektedir. Yakın zamanda büyük AVM’ler, e-ticaret siteleri ve kripto mağazaları piyasada boy gösterecermesi beklenmektedir. Gündelik ticarette henüz bir varlık gösterememişken vergi alma uygulamasına da geçilememiştir. Devletlerin kripto parayı tehdit olarak görme ve kullanımını yasaklamaya çalışmalarının nedeni suç örgütlerinin finansmanında kullanılan kara para, vergi kaçakçılığı, kayıt dışı ticaret, uyuşturucu ticareti gibi yasal ve ahlâki olmayan, zararlı ekonomik faaliyetlerde kullanılabilmesi olarak açıklanmaktadır. Bu yönüyle her para bir şekilde olumsuz finansmanlarda kullanılmaktadır. Her şeyden önemli olan konu ise bir devletlerin egemenliği ve gücünün göstergesi olan “para”nın idaresinin elden çıkmasıdır. Bu yok oluşa en başta Çin ve ABD olmak üzere gelişmiş ekonomiye sahip ülkelerin sert tedbir  alması beklenmektedir. İşte bura med-cezir devreye girecek ve dijitalin gücü ile klasik ekonomilerin savaşı başlayacaktır. Akla kim yenecek sorusu gelecektir. Cevap bellidir.

Diğer dijital ürünlerde olduğu gibi kripto para başlığında da “kaotik” çözümler sunan “dijital efendiler” kendilerine karşı durulamayacağının bilincinde olarak piyasayı kripto para ile doldurmaya devam etmektedirler. Kripto paranın ilk versiyonuile karşı karşıya olduğumuz için gelecek versiyonun yatay mı dikey mi seyredeceğine dair kanaat geliştirmek zor olacaktır.  Görünen o ki reel ve gizli piyasa doyumu sağlanana kadar yatay seyredecektir. Yani kripto para sayısı ve değeri artacak, akabinde klasik ticarete güçlü bir şekilde girerek eski para birimlerini tedavülden kaldıracaktır.

Torunlarımız kripto para ile alış veriş yapacağına göre biz dedelerin “kripto para caiz midir?” demeleri zaid olarak görülebilir. Milyarlarca insanın kabul edip kullandığı kriptopara, Müslüman toplumun da geçerli parası olabilir.  Şu an 24 saat çalışan ve kimsenin tekelinde olmayan kripto para borsasında her kişi kendi isteği ile parasını bozdurup diğer para biriminden alarak ticaret yapmaya çalışmaktadır. Bu borsada risk çok yüksek demek kaybetmeyi tam anlatan bir ifade değildir. Bu haliyle risk mutlaktır denilebilir. Risk, medhâli başlayınca dünyayı alt üst edecek dalgaların etkisi bütün dengeleri, devletleri ve bir kuruş sermaye sahip kişileri bile derinden etkileyerek mülkiyet bilincini alt üst edebilecektir. Normal borsa için klasikleşen “spekülasyon ve manipülasyon” pazarlama biçimi kripto para ile nasıl bir uyum veya uyumsuzluk göstereceği şimdiden öngörülemezdir. Küçük sermaye sahiplerinin kelebek etkisi oluşturacağı gerçeğinden,devasa miktarlarda kriptoya sahip şirketlerin/kişilerin spekülatif söylemlerine yüzde yüz açık ve korunmasız bir kaotik yapı ile karşı karşıya bulunulmaktadır. Ayrıca Çin ve ABD tarafından gelecek açıklamalar henüz neye tepki veren neye vermeyen kripto borsasının yumuşak karnını oluşturmaktadır. Kullanıcıların tümü veya bir kısmının “davranış şekilleri” de şimdilik öngörülemezdir. Saniyeler içinde milyonlarca kez alım-satımın yapılması insan aklının altından kalkamayacağının bir göstergesi olduğu için borsada şimdilik bir kuruş kâr yapmak adına akıl almaz bir işlem fırtınası estiren yapay zekâ robotları görev yapmaktadır. Ayrıca TSİ’ye göre gece 02-03:00 gibi güne başlayan Çinlilerin uyanış saatleri borsada ciddi dalgalanmalar oluştururken diğer kıtalardaki kullanıcıları da uyandırmaktadır. Burada ilginç olan şey ise “önemli olmayan miktardaki para ile” kayıtsız ticaret yapan Dünya vatandaşlarının bu gibi özel zamanlarda “dijital ayin”yaparcasına kripto borsa ekranı karşısında “korku” ve “ümit”ile “dua eden” tipler olmalarıdır.

 

Çok Okunanlar