Özgürlük, yüreğimde Kudüs, ayaklarımda çan.
Siyon Tepesi’nde yemin, Miraç’a köprülü kavşaklar.
Ümitsizlik racona ters, İslam’dır nefesim, ekmek kadar.
Taşlardan yükselen küresel dualarla kıyamete Mehdi.
.
Dil ile ikrarımdır, parçalanmış canlar, dipdiri öfkem.
Firavun’ dan kaçan Musa’ya Kızıldeniz, tuzuma katık.
Lut’a savrulmuş lanetli kavimlerin helakine an be an.
Şahidim, analarla çocuklar iman, Aksa ve Cuma, ah…
Tankların ezemediği ruhlar, kurşungeçirmez Sur, vatan.
Garkadın arkasında saklı, kaynar suya kanan zebaniler,
Ne çok aç kalmış füze var, azgınlık dünyalar kadar.
Ölümden korkan nasıl korkmaz mizandan, akıllar ziyan.
.
Kanları tevhid, bayrağı Âlem, karpuz diliminde çekirdek.
Asr-ı saadet gibi Hamzalar, Musab, Nesibe, Bedir ve Uhut.
Cengâver Ali’ler, evet çocukluğumuz Hayber, şanlı ordular.
Gazze’nin Veda Tepesi’nden doğacak sanki ay yüzlü güzel!
Mahşer telaşından başka telaş bilmeyen asker, Allahu Ekber!