1. Anasayfa
  2. Edebiyat

Mesnevi’den – 5

Mesnevi’den – 5
0
Mevlâna Celaleddin-i Rumi
(Belh, 6 Rebiülevvel 604/30 Eylül 1207-Konya, 05 Cemâziyelâhir 672/17.12.1273)
Peygamber’in -selam üzerine olsun- o hastaya öğüt verip dua öğretmesi
2535 Peygamber, o hastaya dedi, şunu söyle de güç olanı kolaylaşr:
2536 Bize dünya yurdunda da güzellik ver, âhiret yurdunda da güzellik ver.
2537 [De ki] gittiğimiz yolu bize bahçe gibi güzelleştir. Ey yüceler yücesi, bizim varacağız sensin.
2538 Yeniden diriliş sırasında müminler meleklere derler, cehennem ortak yol değil miydi?
2539 Müminin de kâfirin de yolu ordan geçer. Oysa biz bu yolda duman da görmedik, ateş de.
2540 İşte cennet, işte güvenli makam. Peki o kötü geçit nerede?
2541 Buna karşılık, melek der, geçerken filan yerde yemyeşil bir bahçe gördünüz ya
2542 İşte cehennem denilen çetin infaz yeri orasıydı. Ama sizin için bağ bahçe ve ağaçlığa dönüştü.
2543 Çünkü siz bu cehennem huylu nefsi, ateşe lâk bu fitneci gâvuru
2544 Çalışıçabalayıp güzelleştirdiniz. Allah için ateşi söndürdünüz.
2545 Alevlenip yanan arzular ateşi yok olup onun yerini takva bahçesi ve hidayet ışığı aldı.
2546 Öfke ateşiniz hilme dönüştü. Cehalet karanlığız ilme dönüştü.
2547 rs ateşiniz cömertliğe dönüştü. Kıskançk diken gibiydi, gül bahçesine döndü.
2548 Çünkü siz bütün bu ateşleri Hak için birer birer söndürdünüz.
2549 Ateş olan nefsi bir bahçe kıldız ve ona vefa tohumları ektiniz.
2550 O bahçede zikir ve tesbih bülbülleri, ırmak kında güzel güzel ötmektedir.
2551 Hak davetçisine uydunuz ve nefsinizin cehennemine su koyverdiniz.
2552 Bu yüzden bizim cehennem de sizin için yeşillenip şenlenerek bir bahçeye döndü.
2553 Bilir misin evlat, iyiliğin karşılığı nedir? Lütuf, iyilik ve muteber bir sevaptır.
2554 Siz dememiş miydiniz, biz kurbanız ve ölümsüz sıfatlar karşısında fâniyiz, diye?
2555 Biz kurnaz da olsak, deli de olsak, o saki ve kadeh yüzünden sarhoşuz.
2556 Onun yazısına ve buyruğuna boyun eğeriz ve tatlı canımızı rehin veririz.
2557 Gönlümüzde sevgilinin hayali oldukça, hizmetkârlık ve fedakârlık bizim işimizdir.
2558 Nerde bela mumları yakılsa, yüz binlerce âşığın canı ateş alır.
2559 Evin içine ait âşıklar, yâr yüzünün kandili çevresinde dönen kelebeklerdir.
2560 Seninle aydınlananların (seni görünce yüzü gülenlerin) ve seni belalardan bir zırh gibi koruyanların yanına git ey gönül.
2561 Ey parlak dolunay, onların canları ortasına yerleş de gökyüzünde evin olsun.
2562 Onlar, sana sırları âşikâr etmek için Utarid gibi gönül defterini açarlar.
2563 Avâre isen yakınlarının yanına var. Bir ay parçasıysan dolunayla bütünleş.
2564 Parçanın bütünden kaçması niye? Neden bunca karışmak muhalifler içine?
2565 Devinimde cins türe dönüşür, bak. Kurtuluşta soyutlar somutlaşır.
2566 Ey akılsız, kadın gibi tatlı söze bel bağlıyorsun. Yalandan ve tatlı sözden yarar görmen mümkün mü?
2567 Bir kadın gibi tatlı sözleri ve pohpohlamayı alıp altın misali koynuna koyuyorsun.
2568 [85b] Oysa senin için şahların sövgü ve tokadı, sapkınlarıövgüsünden iyidir.
2569 Şahların tokadı ye, alçakların balı yeme. Böylece kişilerin ikbâli sayesinde
kişi olursun.
2570 Çünkü onlardan sana hilat ve devlet gelir ve ruh sığınağında beden cana dönüşür.
2571 Nerede bir çulsuz ve çıplak görsen, bil ki o ustasından kaçmışr.
2572 O, kör, çirkin ve eli boş gönlünün istediğini yapmak için kaçmışr.
2573 O, ustasın istediği gibi olsaydı, kendini ve çevresini donatıp güzelleştirmiş olurdu.
2574 Dünyada ustasından kaçan, bil ki bahtiyarlıktan kaçmaktadır.
2575 Bedenin beslenmesi için bir sanat öğrendiğin gibi, din sanatına da el at.
2576 Dünyada zenginleşip giyinip kuşandın. Peki buradan çınca ne yapacaksın?
2577 Ahirette bağışlanmana yarayacak kazançlar getiren bir sanat öğren.
2578 Öte dünya çarşılarla ve kazanç kapılarıyla dolu bir şehirdir. Kazancın sadece buraya özgü olduğunu sanmayasın.
2579 Yüce Allah der ki bu dünyanın kazancı, o kazanç karşında çocuk oyuncağı gibidir.
2580 Başka bir çocuğa sevişir gibi sarılan ve evcilik oynayan çocuğun oyunu gibi…
2581 Çocuklar evcilik oynarken dükkân yaparlar. Onların vakit geçirmekten başka kârları yoktur.
2582 Akşam olur, çocuklar dağılır ve tek başına kalan çocuk, karnı aç eve gelir.
2583 Bu dünya oyun parkır, ölümse gece. Ceplerin boş, yorgun argın dönersin eve.
2584 Ey âsi, bil ki dinin kazancı ktır ve Hak nurunu içe çekme yeteneğidir.
2585 Süprüntü nefsin, fâni kazancı ister. Ne zamana dek çer çöp kazanacaksın? Bırak artık.
2586 Süprüntü nefsin, şerefli bir kazanç peşinde olsa bile, işin içinde bir dalavere vardır.
Mevlana Celâleddin-i Rumi’nin hayatı-eserleri ve kişiliği hakkında:
https://mevlanader.com/mevlana-ve-hayati/
https://islamansiklopedisi.org.tr/mevlana-celaleddin-i-rumi
https://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/mevlana-celaleddini-rumi-muhammed
https://www.mevlana.com/tr_TR/
http://www.konya.gov.tr/mevlna-celaleddin-i-rumi
Mesnevî-i Ma‘nevî 2. Defter, Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî (1207-1273), Prof. Dr. Derya Örs – Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, İstanbul, 2015, s. 263-264.

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir