“Acı” bir tarafıyla insanı olgunlaştıran, diğer tarafıyla ve çoğunlukla insanı azdıran, zalimleştiren bir duygudur.
Kur’an-ı Kerim’in Hz. Musa (a.s.) üzerinden 155 kez tekrar ettiği “Ben-i İsrail” kıssası, acının bir kavmi nasıl azgın ve zalim hale getirdiğinin en açık misalidir.
Bu azgınlığın sebebi dünyevileşmektedir.
Çünkü ahireti hesaba katmadan her şeyin bu dünyada başlayıp bittiğine inanmak acının insanı azgınlaştırmasındaki en önde gelen sebeptir.
Ben-i İsrail’in dünyaya olan aşırı düşkünlüğünün, hırsının onları nasıl zulme maruz bıraktığını ve intikam hissiyle onları nasıl zalim yaptığını tarih ayrıntılı bir biçimde yazmaktadır.
Dünyevileşme/Sekülerizm dünyaya odaklanıp, sonrasını hesaba katmamaktır.
18. yüzyılda batıda başlayan ve dalga dalga dünyaya bir salgın gibi yayılan dünyevileşme konusunda Ben-i İsrail başı çekmektedir.
Hz. Muhammed (s.a.v) ifadesiyle “Dünya sevgisi bütün hataların başıdır. Bir şeye olan sevgin seni kör ve sağır yapar.” (Ebû Dâvud, Edep 125, 5150)
Ben-i İsrail kendilerine gönderilen çok sayıda Peygamberi dinleyip dünya-ahiret saadetine nail olmak yerine sürekli bir biçimde ihaneti tercih etmişlerdir.
Bu cinayete varan ihanet onları “lanetli kavim” haline getirmiştir.
“Allah’tan bir ipe ve insanlardan bir ipe tutunmadıkça, nerede bulunurlarsa bulunsunlar, onlara alçaklık damgası vurulmuş; Allah’ın gazabına uğramışlar ve aşağılanmaya mahkûm olmuşlardır. Bu, onların Allah’ın âyetlerini inkâr etmeleri ve haksız yere peygamberleri öldürmeleri yüzündendir. Bu (cüretleri de) onların isyan etmiş ve haddi aşmış bulunmalarındandır.” Âl-i İmrân, 3/112
Zulmün Kısır Döngüsünü Ancak Güçlü Bir Adalet Kırabilir
Daha adil ve yaşanabilir bir dünya için Hılfıl’fudul misali hukuka ve otoriteye dayanan güçlü bir teşkilat gerekli.
Zulmün kısır döngüsünü kırmak için iki şeye ihtiyacımız var:
1.Hukuk
2.Güç
7 Ekim’den bu tarafa alacaklı ülkelerin desteği, İsrail’i Gazze’de orantısız bir güce itti.
Ancak bu zulüm dünyada yaşayan her vicdan ve insaf sahibini derinden etkiledi ve tüm dünyada bir farkındalık uyandırdı.
“Dünya beşten büyüktür” cümlesiyle ucu kanatılan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi teşkilat yapısı, değişim taleplerinin odağı oldu.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres yetkisini ilk kez kullanarak onlara Gazze için mektup gönderdi ve insani felaketin önlenmesi için sorumluluk sahibi olmaya çağırdı.
Anlaşılan o ki adalet, inanan insanların daha çok çalışarak hem kendilerini hem de millet ve devletlerini daha güçlü kılmak ve haklılıklarını kanıtlamaktan geçiyor.
Nitekim zulmün kısır döngüsünü ancak güçlü bir adalet kırabilir.