‘Ay Vakti’ Dergisi 195. Sayı (Kasım-Aralık 2021) Üzerine

Ay Vakti, 195. sayısıyla okurunun huzurunda… Okurun ilgisi onu bugüne kadar ayakta tuttu, bundan tutacak inşallah.

195. sayısında “Şehzadebaşında Gün Doğmadan” başlığıyla Üstad ve Diriliş Eri Sezai Karakoç’un 16 Kasım 2021’de Hakk’a Yürüyüşü dolayısıyla bir yazı kaleme almış Ay Vakti dergisi Genel Yayın Yönetmeni Şeref Akbaba. Üstadın vefatının dergi matbaaya gönderildiği sırada haber alındığını belirten Şeref Bey, Üstad’a ilişkin duygularını şöyle paylaşıyor:

“Eserleri, yaşam tarzı, mücadelesi, dirayeti, sabrı ve mefkûresini şekillendirdiği Diriliş ile müstesna bir şahsiyetti Sezai Karakoç. Gelecek nesillerin hem besleneceği hem örnek alacağı bir öncü olarak da yaşayacaktır.

(…) Ve diyoruz ki;

Senden öğrendik “kaderin üstünde bir kader” olduğunu.

Sen demiştin “ölüm geldi bana, düğün armağanın gibi”

Ve işte ağuş, işte şeb-i arus…

Bize düşen yalnızca ‘hamuş’…

“innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn”

Nurullah Genç, Selami Şimşek, Ali Yaşar Bolat, Semra Saraç, Ferhat Öksüz, Mehmet Sertpolat, Ziya Karatekin ve Yusuf Sertaç Ayan şiirleriyle göz dolduruyor Ay Vakti’nde.

Mehmet Sertpolat “Boşluk” şiirinde annesi şahsında tüm annelere sesleniyor:

“Keşke anne sen hiç yaşlanmasaydın / Ve ben hep çocuk kalsaydım dizlerinin dibinde / Gölgende boy atıp serpildikçe / Bir dolunay gibi küçüldüğünü / Hiç görmeseydim keşke (…)

Âh anne! / Hasret diyorlar gidenin ardındaki ize / Gitsin, tabirsiz bir rüya bıraktın bize”

Nurşah Karaca, Seher Özden Bozkurt, Ubeydullah Beşir Köroğlu, İbrahim Kaya ve Züleyha Kayaoğlu Eker öyküleriyle hayattan farklı kesitleri anlatıyor bizlere. Seher Özden Bozkurt “Yürek Sızısı” adlı öyküsünde öykü kahramanları çocuk, abla, baba, anne ve babaanne bağlamında bir aileden kesitler aktarıyor:

“Babaannem çıkıyor odasından. ‘Sadak Allah ul Azim’ diyerek ellerini yüzüne götürüyor. Beyaz, uzun elbisesiyle aynı renk bir hale sarmalamış etrafını. Zayıf bedeni, dokunsam kaybolacak bir ışık huzmesi gibi. Sarılıyor bana. Omuzlarına inen namaz örtüsü, beyaz sabun kokuyor. İnce, düz bir çizgiyi andıran dudakları kımıldanıyor. Dualardan dokuduğu beyaz bir örtüyü, omuzlarıma sarıyor, ısınıyorum.”

Necmettin Evci, Salih Uçak, Necip Asım, Şeref Akbaba, Hayrettin Taylan, Prof. Dr. Ahmet Çapku, Abdullah Egi, Mücahit Koca ve Kadriye Turhan denemeleriyle dergide sesleniyorlar okura. Necmettin Evci “Ahmet Kekeç’i Anmak” adlı denemesinde iki yıl önce Hakk’ın rahmetine kavuşan Ahmet Kekeç’i anlatıyor: “Malatya’da komşu mahallelerin çocuklarıydık. Bizden iki sokak ötede oturuyorlardı. Sınıflarımız ayrıydı ama liseyi birlikte okuduk.  Sessiz, sakin kendi halinde bir arkadaşımızdı. Birlikte müdavimi olduğumuz Hayırlarda Yarış Cemiyeti ve Boğaziçi çevresiyle birlikte yakınlığımız fazlalaştı.

(…) Ahmet evvela yaradılış olarak farklı, çok farklıydı. Hayatın ve varlığın ince esprilerini yüksek bir dil imkânı ile fark etmek onun adeta ruhuna işlemiş en ayrıcalıklı yanıydı. Biz genç arkadaşlarımızın çoğu, yaşımızın toyluğu ile biraz daha sathi ve radikal eğilimler içindeyken, Ahmet, kelimelerle büyülü, duyarlı dünyasını çoktan keşfetmişti.”

Hatice Bengisu Hanımefendi’nin ağaç baskı çalışması Ay Vakti’ne ayrı bir tat katıyor.

Bir kış mevsimindeyiz. Geçmiş sonbaharların bizden alıp götürdüğü güzel insanlar arasına Diriliş Eri, Üstad Sezai Karakoç da katıldı. Rabb’imden Hakk’a yürüyen bu güzel insanları, hassaten Sezai Karakoç’u mağfiretiyle karşılamasını niyaz ediyorum.

Her geçen gün, hakikat yolculuğundan uzak kalanlar için bir kayıp. Hakikat yolculuğumuz kararlı ve kutlu olsun.