Bizimle İletişime Geçin

Din ve Hayat

Beratımız “Beraat” Imız Olsun

Berat’ın yegâne sahibi Yüce Rabbimizdir. Bununla birlikte her insanın beratı kendi elindedir. Zira bu dünyada yapıp ettiklerimizle öte dünyada haşr olacağız. Bu dünyadaki amellerimizle mahşer günü dirileceğiz. Bu dünyanın kalpleri karartan atmosferini değiştiremezsek dirilişimizi gerçekleştiremeyiz. Bu geceyi yeniden dirilmek için bir milat kabul edelim ve hem gelecek olan Ramazanımız hem de geri kalan ömrümüz bozgunculuk ve ifsat ile değil; imar ve inşa ile geçsin.

EKLENDİ

:

Mübarek üç ayların sonuncusu, nurlu gölgesi üzerimize düşmeye başlayan rahmet, mağfiret ve arınma mevsimi Ramazan’ın müjdecisi…Şaban ayının yarısı gecesi… Berat…

Berat… borçtan, hastalıktan, suç ve cezadan beraat etme, kurtulma, günahlardan arınma, temize çıkma, ilâhî af ve rahmete nail olma…

Her yıl idrak ettiğimiz, insanlar için bir hesaplaşma durağı, hem pişmanlık hem de umut zamanıdır Berat…

Berat; ihmal ettiğimiz kulluğumuzun farkına varma, kendimize çeki düzen verme, Cenab-ı Hakk’la olan ilişkilerimizi yeniden tanzim etme noktasında düşünce, tefekkür ve gönül dünyamıza şu üç mesajı getirir:

  1. Her türlü kötülükten beri olmayı öğretir.
  2. Özgürlük beratına nasıl sahip olacağımızı bildirir.
  3. Affedici ve bağışlayıcı olmayı öğütler.
  1. Berî Olmak, Velî Olmak

Berat; bize her türlü şer, kötülük, zulüm, fesat, haksızlık ve adaletsizlikten beri olmayı, onlardan teberra ederek uzak kalmayı öğretir.

Berat; İslam’ın iman birliğini, Müslümanın ideal hayatını tanımlayan berâ ve velâ gibi iki önemli adımın sonucunda gerçekleşen bir zirvedir. Bu iki adımdan ilki berâdır ki, her türlü şerden, vicdansızlıktan, insafsızlıktan, nefret ve şiddetten, kısacası bizi Allah’ın sevgisinden, dostluğundan ve Allah’a yakın olmaktan uzaklaştıracak her şeyden teberra etmek, uzaklaşmak demektir. Yüreğimize yük olan bütün kötülüklerden, kinden, öfkeden, kibirden, gururdan, intikam duygusundan uzak durmak demektir.

Beratın ikinci adımı ise velâdır ki, bu da sadece kötülükten uzaklaşmakla yetinmeyip iyiliğe yaklaşmak, daima iyiyi aramak, iyi ile beraber olmak demektir.

Her türlü çirkinliği hayatından çıkaran mümin için Berat; Allah’a dost olma, O’nun rızasına uygun bir hayat yaşama, hakkın ve hakikatin yanında yer alma, hayra giden yolları arama gecesidir.

Berat; hakkı hak bilip Hakk’a velî olmak, batılı batıl bilip ondan berî olmaktır.

Berat önce bize berî olmayı sonra velî olmayı öğretir. Berî olmayan velî olamaz. Kötülükten uzaklaşmayan iyiliğe dost olamaz. Beratın ilk şartı kimden berî, kime yakın olacağımızı bilmektir. Bu gece, adımızın Cenab-ı Hak katında nasıl anılmasını istediğimize karar verme gecesidir.

  1. Özgürlük Beratına Sahip Olmak

Berat, arzularımızın, hevâ ve heveslerimizin egemenliğinden ve nefsimizin esaretinden kurtularak gerçek özgürlük ve hürriyet olan beratımıza nasıl kavuşacağımızı öğretir.

Bu öyle bir özgürlük gecesidir ki, bizi bitip tükenmek bilmeyen heves ve arzulardan, benliğimizi esir alan hırs ve tutkulardan, kardeşliğimizi zedeleyen bencilliklerden, bizi günahla buluşturan her türlü bağdan uzaklaşmaya çağırır. Nefis ve şeytana, onların hile ve tuzaklarına karşı her zaman yüksek bir teyakkuzda olma bilincini diri tutar. Berat, kurtuluşun adıdır.

Berat, günahlardan berî olduğumuzu bize haber veren önemli bir müjdedir. Günahlarımızın beraatı ancak misakımızı hatırlayarak ahdimize uygun olmayan davranışlarımızdan vazgeçerek Rabbimizin mağfiretiyle gerçekleşir. Berat, ruhumuza ağır gelen her türlü keder ve sıkıntıdan, insanı inciten hata ve günahtan, insana yakışmayan söz, tutum ve davranıştan “berat etmek” için eşsiz bir fırsattır.

Her yıl mübarek Ramazan ayına on beş gün kala idrak ettiğimiz bu mübarek gecenin sunduğu manevi iklimde beratı almak, hayat rehberimiz olan Kur’an-ı Kerim’i anlamakla, yaşamakla, Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in miras bırakmış olduğu sünneti ve ahlakî erdemleri hayatımıza yansıtmakla mümkündür.

  1. Birbirimizi Bağışlamak

Berat, Rabbimizin affediciliğine ve bağışlayıcılığına sığınmayı öğrettiği gibi, kendimize, ailemize, dostlarımıza, din kardeşlerimize, yaratılışta kardeşlerimize, bütün insanlığa ve tüm kâinata karşı affedici ve bağışlayıcı olmayı öğretir.

Beratın en derin anlamı bağışlanmadır. Berat gecesi, Yüce Rabbimizin af ve mağfiret gecesidir. Berat; affedilmenin yanında affedici olmayı, bağışlanma isteğinin yanında bağışlayabilme şuurunu da kazandırır.

Berat; aynı zamanda kırılan kalpleri onarma, dargınlık duvarlarını yıkma, kin, nefret ve intikam duygularını aşma günüdür. Yaratan’ın affına erebilmek için yaratılanı affetme günüdür.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), bu gece Allah’a çokça ibadet edilmesini, gündüzünde ise oruç tutulmasını tavsiye etmiş ve o gece güneş batınca Allah Teâlâ’nın dünyaya rahmetiyle tecelli ederek fecre kadar:

“Yok mu tövbe eden, tövbesini kabul edeyim! Yok mu rızık isteyen, rızık vereyim! Yok mu şifa isteyen, şifa vereyim!.. Yok mu başka isteği olan ona da istediğini vereyim.” (İbn Mâce, “İkāmetü’ṣ-salât”, 191) buyurduğunu bizlere müjdelemiştir.

Berat’ın yegâne sahibi Yüce Rabbimizdir. Bununla birlikte her insanın beratı kendi elindedir. Zira bu dünyada yapıp ettiklerimizle öte dünyada haşrolacağız. Bu dünyadaki amellerimizle mahşer günü dirileceğiz. Bu dünyanın kalpleri karartan atmosferini değiştiremezsek dirilişimizi gerçekleştiremeyiz. Bu geceyi yeniden dirilmek için bir milat kabul edelim ve hem gelecek olan Ramazanımız hem de geri kalan ömrümüz bozgunculuk ve ifsat ile değil; imar ve inşa ile geçsin.

Berat; ellerin duaya, gönüllerin semaya açıldığı gecedir. Berat, tövbe ve dua zamanıdır. Bu gece hep birlikte Rabbimizden af dileyelim ve dua edelim. Ve hep beraber Rabbimize niyaz ederek diyelim ki:

“Allah’ım, sen bize Receb’i ve Şaban’ı mübarek kıl. Bizleri günah yüklerinden arınmış; suçlarından berat etmiş; hayra anahtar, şerre kilit olmaya azmetmiş; yüreğini imana açmış, ömrünü salih amellere adamış kullar olarak Ramazan’a ulaştır…

Yüreklerimizi işgal eden her türlü günahtan, ruhlarımızı istila eden her türlü sıkıntıdan, kardeşlerimizi inciten her türlü hatadan ve insanlığımızı tehdit eden her türlü salgın hastalıktan arınarak gerçek özgürlük beratımızı almayı bizlere nasip eyle… 

Ya Rabbi! Yaşadığımız hayat boyunca hayatın şereflisini, rızkın bereketlisini, vücudun sıhhatlisini, ahlakın faziletlisini, evladın edeplisini, kalbin şefkatlisini ve merhametlisini, ölürken ölümün beşaretlisini, öldükten sonra kabrin saadetlisini cümlemize nasip eyle.

Ya Rabbi! Yuvalarımıza, yurdumuza huzur, saadet ve mutluluklar ihsan eyle. Darda olanlara genişlik, sıkıntıda olanlara ferahlık, hastalara şifalar, borçlulara edalar lütfeyle.

Dünyanın her neresinde olursa olsun ezilen, üzülen, horlanan, açlık, kıtlık ve sefalet çeken mazlumlara, biçarelere imdat eyle, himmetini, yardımını üzerlerinden esirgeme Allah’ım.

Devletimizi payidar, milletimizi bahtiyar eyle, bizleri birlikten ve beraberlikten ayırma. Şehitlerimizi rahmetinle kucakla, bizleri onlarla cennetinde cem eyle Ya Rabbi.” (Amin…)

Çok Okunanlar