Bizimle İletişime Geçin

Edebiyat

Bir İhtilal

EKLENDİ

:

Küle can veren ses, Musa’ya yol veren ceylanıyım dağların.

Yâr, sen tütüyorsun muallasında miracın, gözümde dalgalar.

Ne ölü ne diri bir haber var, çölde unuttuğun esrarlı bakışlarından.

Aşkın eylülünü terk eyledi hüzün, tedbirini de yaza hazır kış baharı.

Masal sandığından ceviz ayıklayan kızların ellerinden doyduğum.

Okyanus kuyularından şehre inince sisli gecede ayılarla postları,

Yelkenler fora, indirdim kartalları göğü yok yuvalarından.

 

Demem o ki sana veda bu şiirler Şehriyar, bana put kırdıran açlık.

Bir dirhemlik sözlerle örterek ağzımdaki tuz şerbetini, hoşça kal.

Bahçelerde mor mürekkep, bireyin iç dünyasını yansıtan üç beş satır.

Dersimiz edebiyat, tanrılarımız kuluçkada solucan, parçalanmayan.

Ölüm kapımı çalsa, elektrikler kesikti, evde yoktum numarası, mumla.

Banklarda biriktirdiğim öyle çoktan hiç vazgeçişlerim, farzı kinaye.

 

Kedilere emanet türbelerde kasap ciğeriyim, ciğerparem, Şehriyar’ım!

Ben de herkes kadar kalabalığım hücremde hasretinle, farelerle.

Kaybettim, paslı kilitlerde kurşungeçirmez söz kalıplarını kalbimin.

Pencerede ararken bir şiir dizesinde buldum kendimi, kes ve kopyala.

Yapıştır, imlası bozuk merhametin kibrini, iki kere iki de bir eder miymiş?

 

Yolculuk senin içindi, bulamadım beni, gündüz vakti karanlıktı zihniyetim.

Vadeli hesaplarımdan bozdurduğum göç hareketi, başlasın tedavisi yolun.

Tedavülden kalktı belki de aşk, seni hiç unutmadım Şehriyar’ım, yeniden.

Biter şiir bir gün elbet, masumiyet gemilerinden süzülen Belkıs ve İsa, son.

Mektup ve yemek, Ali’ler için serilirken yataklar, Allah, bizimle beraber.

 

Bir avuç toprağımız olsun gökte Şehriyar, gömelim kinin başını, hileyi.

İnkılabı bırak, devrimle yaşamayı, imdat! Ah teslimiyet! Bu, bir ihtilal!

 

 

 

 

 

 

Daha Fazla Yükle

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çok Okunanlar