1. Anasayfa
  2. Düşünce

Hayat

Hayat
0

Suyun temiz yerinden içer, musikînin hasını dinlerdi. Yetinmez; kalbine gelen manaları kırka böler, birini şiir yapardı. Uzun-kısa-orta tiradlarla dolu hayatlardan şiddetle kaçınır, boylu boyunca ‘an’ın içerisine sererdi hikâyesini. Sızıyı bilirdi ama oralı olmazdı. Biyografik bir hayatı olsun istemezdi. Biyografik olmamak asimetrik olmak mıydı? Ona göre hayat, yaratıldığı gün başlamıştı. O günden dünya hayatına gelinceye kadarki zamanı kendisi de dâhil kim yazabilirdi. An kadar kısa belki daha da kısa bir dünyanın ilerisinde yer alan hayatı da işin içine sokunca, dünya hayatının genel geçer giriş gelişme sonuç düzeneğinden ibaret biyografisinin ‘insanı’ ne denli kuşatıp içine alabileceğine ilişkin sorular sormayı dahi abesle iştigal kabul ederdi. Allah’ın ‘var’ı yaratmasından sonra, var olanın ‘var’dan ne anladığının sonuç cümlesine oturan hükmün tafsili değil miydi insanın yaza yaza, anlata anlata bitiremediği o salyalı o sayılı o her şeyi içine aldığını zannettiği biyografi.

İnsanın, cürmüne bakmaksızın zamanı yekpare biçimde ileri-geri iteklemeye çalışmasından hâsıl olan kıymık ve kırıntıları hayatın bizatihi bütünü addedip, oradan kendisine göre kurguladığı ardışık anlar silsilesine yüklü bir mana atfederek bunu, hayatı ihata ettiğini/edeceğini düşündüğü bir çerçeveye oturtma çabası çok trajiktir.

Söylenenler paralelinde mesela tertemiz yaratılışlı, pâk soylu Efendim Muhammed Mustafa’nın hayatını konu alan koca bir külliyatın, onun hayatını hakiki anlamda anlattığını kim iddia edebilir. Hz. Muhammed’in kronolojik ve klasik anlatıya dayalı hayatıyla, Hz. Muhammedin Muhammedî hayatı arasında bir araya getirilmesi mümkün olmayan bir fark vardır. Hak ve hakikat yürüyüşü cehalet perdelerini aralayarak, yırtarak yürümektir, anı ana bilindik tarafıyla bir insicamı gözeterek ulamak değil. Kazıyesini (önerme) son cümlenin insaf ve inisiyatifine bırakmış olana değil, kazıyesini ta baştan yüklenmiş olana bakmak lazımdır. 

Suyun temiz yerinden içer, musikînin hasını dinlerdi. Yetinmez; kalbine gelen manaları kırka böler, birini şiir yapardı.

26.06.2025

Erdal Çakır Erzincan -1960 doğumlu. Erzincanlı. Bursa İlahiyat Fakültesi mezunu. Hece Yayınlarından çıkan Sır Gölgeleri, Sultana Mektuplar, Hû ve Hüznün Efendisine adlı 4 şiir kitabı bulunmaktadır. Aile Bakanlığı'ndan emekli olup Ankara'da ikamet etmektedir.

Yazarın Profili

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir