Hainlerin, kâfirlerin düşman olduğu; uğruna şehitler verdiğimiz, gâvurların dünyaya hâkim olmasını istemedikleri Osmanlı Nizamı ve İrfanımız;
1. Tevhid eksenli hayatları vardır. Her şeyi elife, hilale benzetirler…
2. Kur’an’ı anlayarak “okur”, “yaşar”, “yaşatır”, “yaşayanı” takip ederler…
3. Resûllullah aşığıdırlar, ehli beyti severler, sünnet medeniyeti inşa ederler.
4. Düşmanlarına kin gütmeyen, Allah’ın düşmanlarını düşman, O’na dost olanları dost görürler. Romalılar gibi düşmanlık edebiyatları yoktur…
5. Osmanlıların Türkçesi Hanefi ve Maturidi’dir… Kuşatıcıdırlar… “Âli Osman” derler mesela.
6. Kâfire karşı onurlu omurgalı Müslümana şefkatlidirler…
7. Atalarımız, kitapları üst üste dizerler. Yan yana değil. Yukarı doğru zira ilim yükseltir…
8. Hâl hatırı sorulursa mutlaka “elhamdülillah” derler. Olumsuzluk hâlinde bile “elhamdülillah ala külli hâl” derler.
9. Birlikte yaşadığı gâvurları bile kendilerine benzetirler… Ermeni Mıgırdiç’a “nasılsın?” desen hamdolsun diye cevap verir. Hudutları dışındaki gâvurların kalbine korku salarlar.
10. Kadınlarına bir cemal bir celal ismi verirler… “Halide Edip”, “Zeynep Kâmil” gibi…
11. Hanımları kısık sesle konuşurlar, sokakta bir kadın bağırsa gayrimüslim bir kadındır.
12. Çocukları olgun, yaşlıları ahretliktir. 63’ü geçince “haddi aştık” derler.
13. Ekmeği öper öyle yerler… Nimetin şükrünü bilirler…
14. Bardak boşalmadan doldurmazlar, nimete israf nedir bilmezler…
15. “Eşyayı dahi incitme” diyen; su içtikleri bardağı, yattıkları yastıkları öpen Mevlevileri olan, ormandaki genç ağaçlar ürkmesin diye baltayı beze saran ormancı esnafına sahip, azamet ve hürmeti beraber taşıyan bir medeniyet inşa etti Ecdadımız Osmanlı.